1. Bölüm "Kapat Gözlerini"

255 6 0
                                    

30 Haziran 2021
"Anne, lütfen kalk ben sensiz yapamam. Söz vermiştin bana, hani minik kuşuna söz vermiştin. Lütfen anne, sen toprak olamayacak kadar güzelsin annem lütfen." Ellerimi yumruk yapıp toprağa sertçe vurmaya başladım. Toprağa vura vura ellerimin kanadığını hissediyordum ama acı yoktu. Hissettiğim şey fiziksel acıdan çok daha büyük ve derindi.

Canım parçalanıyordu, canımdan can gidiyordu. Hayatımdaki meleği, tek sevdiğim insanı kaybetmiştim. Annemi kaybetmiştim, Ailemi kaybetmiştim. Anne kalk lütfen, dayanamıyordum bu acıya. "Anne..." içimdeki tüm acıyı dışarı kusmak istercesine çığlık atıyordum fakat sesimden güçlü tenimde hissettiğim boğazımı sıkan parmaklardı. Sesimi duyuramıyordum.

"Defne, artık gitmeliyiz." Deliler gibi başımı iki yana salladım. Annemin mezar taşına sanki annemmiş gibi sıkıca sarılarak "Olmaz, olmaz duydun mu Balca! Annem karanlıktan korkar, onu yalnız bırakamam." diye bağırdım son gücümle. Ben bağırmıştım fakat sesim fısıltı gibi çıkmıştı. Boğazımdaki demirden parmaklar boynumu kırmak istiyordu sanki...

"Anne, kalk lütfen. Bak herkes gittiğini düşünüyor. Sen gitmedin, sen beni bırakmadın anne." Hayır, hayır onun toprak olmasına izin veremem. Hayır, onun o inanılmaz rahatlatıcı kokusunun yerine toprak kokusunun almasına izin veremem. Veremem...

"Yağmur başladı Defne, lütfen." Bak anne, gökyüzü bizim için ağlıyor. Anne kalkman gerekiyor lütfen. Lütfen o zümrüt yeşili gözlerini benden esirgeme annem, söz veriyorum bir daha onları istemeyeceğim. Onlar sende güzel anne. O yeşil gözler olmadan ben yaşayamam. Şefkatli kolların olmadan nefes alamam. Ben sensiz yaşayamam, bu kahpe dünyada sen olmadan yaşayamam anne.

"Arkadaşın haklı kızım, gitmeniz gerek artık. Mefta da huzura varsın." Mefta, mefta, mefta. Anneme mefta demişti. Benim anneme mefta demişti...

Kan çanağı olmuş gözlerimi zorlukla toprağın üzerinden alıp tanımadığım adamın yüzüne sabitledim. İfadesinden bana acıdığını okuyabiliyordum. Titreyen bacaklarımı kalkmak için zorladım. Ayağı kalkıp dimdik durmaya çalışırken gözlerimi bile kırpmıyordum. Bir adım atarken Balca'nın gözyaşlarını sildiği görüş alanıma girdi.

İğrenç bir cızırtı sağ kulağımdan beynime yol alırken dişlerimi sıkmaya çalıştım. Tiz acı yangını körüklerken yutkundum "O..." bir adım daha atarken gözlerimin önünde karıncalar belirmeye başladı. Birazdan olacak olanı hissediyordum ama bu beni durdurmaya yetmedi. "Benim..." bir adım daha atarken adamın başı önüne düşmüştü. "Annem..." diye bağırırdım nefesimi kesen parmakları iterek.

Bacaklarım beni taşımaya son verme kararını alırken dizlerimin üzerine düştüm. Gözlerim kapanmadan hemen önce ileride ağacın hemen arkasında bir şeyin bizi izlediğini fark etmiştim.

-----------------------------------

31 Aralık 2021

"Biraz olsun eğlenmeyi dene Def. Biliyorum zor, benim içinde öyle." derin bir nefes alıp elimdeki cam shot bardağına baktım. Zor kelimesi hissettiklerimin yanında çok basit kaçıyordu. Ruhumu teslim etmemin üzerinden altı ay geçmişti. Altı aydır annemsiz, meleksiz, korumasız ve ruhsuzdum.

Hislerimi anlatabileceğim hiçbir kelime yoktu. Dünyada ki tek meleğimi kaybetmiştim. Cennet kokulumu, yeşil gözlümü kaybetmiştim. Elbette herkes bir gün annesini kaybederdi fakat benimki çok erken olmuştu.

ATEŞİN KORUYUCUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin