Yeni bir güne gözlerimi aralarken içimdeki sıkıntı nefes almamı zorlaştırıyordu. Direk doğrulup nefes almak için göğsümü dışarıya doğru uzattım. Derin bir nefesi içime çekerken ayağa kalktım. Ne zaman sıkıntılı hissetsem mutlaka bir şey oluyordu.
Adımlarımı Karmen'in odasına yöneltirken içim acıyordu sebepsizce. Odamdan çıkıp onun kapısını tıklayıp açtım. İlk yatakta olduğunu düşündüğüm için oraya bakmıştım ama yatakta değildi ve yatak topluydu. Gözlerimi camın önüne çevirdiğimde yarı çıplak, altında gri eşofmanla pencereden doğru dışarıyı izlediğini gördüm. Miss gibi kokusu burnuma dolarken gözlerimi kapatarak içime çektim. "Günaydın." Gözlerimi tekrar açtığımda yanına doğru yürüyordum. İnanılmaz kasları gözümün önünde sergilenirken istemsizce yutkunmuştum. Sırtının kıvrımlı ve kaslı hattı, geniş omuzlarının şişkinliği...
Yanına vardığımda boy farkımıza baktım. Boyum, tam onun omzunda bitiyordu. Biraz fazla kısaydım sanırım. "Günaydın." Gözlerimi baktığı yere çevirdim. Boştu, boşluğa bakıyordu.
Gözlerimi baktığı yerden çekip gökyüzüne çevirdim. Sabah olmasına rağmen karanlıktı hava, gri bulutlar kaplamıştı mavi gökyüzünü. Sanırım büyük bir fırtına geliyordu. "Defne." Bir anda bana döndüğünde bende ona döndüm. Orman gözleri mavisiyle orantılı olmuştu.
Kaslarına bakmamak için kendimle savaş verirken gözlerimi saçına çıkardım. Dağınık saçları inanılmaz bir görüntü vermişti ona. "Gerçekten benden korkuyor musun? Bir cevaba ihtiyacım var." Şaşkınlıkla ona bakarken buna takılı kalmasının nedenini merak etmiştim. Sorusunun cevabını istiyordu fakat ben bile bilmiyordum. Tek bildiği korkmam gerektiğiydi.
Bakışlarımı tam yere indireceğim sırada belinde gördüğüm derin yarayla kaşlarımı çattım. Ona doğru atılıp yarasının hemen yanına tutarken "Ne oldu buraya?" diye sormuştum. Çok derin görünüyordu ve bir kesici aletin yarayı açtığı belliydi. Muhtemelen bir bıçaktı. Bıçaklanmış mıydı?
İstemsizce kalbim sızlarken gözlerimi gözlerine çıkardım. "Ne oldu? Kim sana bunu yaptı?" Gözlerini kapatırken derin bir iç çekti. "Önemli bir şey değil. Lütfen söyler misin?" Sinirle kaşlarımı çattım. "Ne demek önemli değil Karmen? Sen kurtadamsın. İyileşmesi gerekirdi. Ne oldu buraya? Neden iyileşmedi?" Gözlerini tekrar açtığında göz rengi sarı olmuştu. İstemsizce ellerimi indirip geri çekildim. Gözlerimi kaçırırken yutkundum. Tekrar gözlerini kapattığında "Korkuyorsun." demişti.
Omuzlarımı indirip tekrar yanına gittim. Ellerimi yüzüne uzatıp dokunduğumda tekrar gözlerini açmıştı. Bu sefer gözleri ormandı. Başımı iki yana salladım. "Bana zarar vermeyeceğini biliyorum ve korkmuyorum. Sadece ilk kez böyle bir..." Hangi kelimeyi kullanacağımı seçemezken konuşmak yerine onu öpmenin daha anlamlı olacağına karar vermiştim. Yüzünü kendime doğru çekmek için hamle yaptığımda karşı çıktı. Bir anda kalbim kırılırken ellerimi yüzünden çektim. Gözlerimi tekrar yarasına indirdiğimde kasları gözümün hemen önünde duruyordu ama şu anda umurumda bile değildi. "Otur şuraya, yaranı temizleyim."
Dediğimi dinlerken yatağa oturdu. Banyoya girip temiz bir havlu aldım ve ıslatıp geri döndüm. Tam karşısında yere çöküp yarayla göz göze geldim. Hafifçe havluyu oraya dokundurduğumda kasılmıştı. Gözlerimi ona çıkarıp baktığımda göz göze gelmiştik. "Kim yaptı ve nasıl oldu?" Cevapsız bırakırken oflayarak yaraya döndüm ve etrafını temizlemeye devam ettim.
İşim bittiğinde tam doğrulduğum sırada kalçamın üzerinden tutup beni kendi kucağına çekti. Kucağına oturduğum an çıplak bacaklarımdan tutup iyice yerleşmemi sağladı. Kalbim delicesine atarken şort giydiğim için kendime kızmıştım. Elini çıplak bacağımda hissederken yutkundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞİN KORUYUCUSU
FantasiaDefne, annesinin ölümünden sonra aylarca kendine gelemez. Bilmediği birçok sırrın içinde yapayalnız ve savunmasız kalmıştır. Defne'nin insan olarak yaşaması için anlatılmayan sırlar zincirin en büyük halkası kopmuştur. Dani, ölmeden önce ona fantas...