##Selim##
Oğuz'un teklifine ikimizde şaşırdık beklemiyorduk böyle bir şeyi.Gerçi dün herkes yattıktan sonra terasa çıktığımda Oğuz da oradaydı.Kısa bir konuşma geçti aramızda en azından buzları erittik ama yine de bu teklif fazla.Tam ağzımı açtım reddedecektim ki Hakan
"Ben erken gidiyorum millet" diye seslendi Oğuz arkasını dönmeden el salladı
"Çıkışta ben alacağım sizi" dedi.Oğuz bana cevap istercesine bakınca bende Miray'a baktım omuz silkti.Aslında burada kalabilmek için bu işe ihtiyacım var.En iyisi kabul etmek.
"Olabilir aslında yanii tamam kabul" Miray'ın gözleri kocaman oldu anlaşılan bunu beklemiyordu.
"İstersen gideriz Miray buradan" ben böyle deyince Oğuz gözlerini hızlıca Miray'dan çekip bana döndü
"Ne diyorsun oğlum sen?Olur mu öyle şey ne demek gitmek gidemezsiniz"
Bu kadar sert çıkması hiç de hayra alamet değil ya bir ara mutlaka sormam gerek.Miray'ında Oğuz'un bu tepkisine bir anlam veremediğini görebiliyorum sinirlendiği her halinden belli yüzü kızardı,dişlerini gıcırdatmaya başladı.
"Sanane be adam istediğimizi yaparız sen kimsin de karışıyorsun sa-na-nee" dedi sonunda patlayarak.Oğuz böyle bir tepki beklemediğinden olsa gerek önce gözleri kocaman açıldı sonra kısıldı.Gözleri Miray'ın dışında her yerde gezinirken
"Tabii kimim ki ben elalemin kızı için niye böyle oluyorsam banane" Oğuz bunları daha çok kendine söylüyor gibiydi.Miray ona cevap vermek yerine avluya inen Havin'in yanına gitti.Şu Havinle de bir konuşamadık ya ne de güzel gözleri var öyle.Miray ile Havin görüş açımdan çıkınca Oğuz'a döndüm hala onların gittiği yere bakıyordu.Konuşmayacağını anlayınca
"Sen niye böyle davranıyorsun Oğuz" dedim dün gece ki gibi yumuşak bi ses tonunda.
"Bben bilmiyorum garip şeyler var burada ilk defa" dedi elini kalbinin üzerine koyarken.Yani bu ne demek şimdi.Seviyorum mu demek anlamadım doğrusu.
"Yani şimdi sen benim kardeşime hani evinizde misafir ettiğiniz.Aynı masada yemek yediğiniz kıza yan gözle baktın.Doğru mu düşünüyorum lan" diye sordum ayağa kalkıp başına dikilerek.Bir an ne diyeceğini şaşırdı.Tabii ona göre haklıyım ama benim gerçek düşüncem öyle değil gönül bu kime düşeceği ne malum.Havin geldi aklıma,benim Havin'i aklıma getirdiğimi bir bilse eğer kafa göz dalar kesin.O da benim gibi ayaklanıp karşıma dikildi."Önce şu elini kolunu bir indir.Adam gibi anlatıyoruz işte.Abiyim havalarına girme" kolundan çekip az önce ki gibi oturttum ben de yanına oturdum.
"Galiba yani bilmiyorum Selim farklı şeyler var ama ne bileyim işte onun kokusunu içime içime çekmek istiyorum,kimse bakmasın göremesin istiyorum,kimseye gülmesin istiyorum,sana sarılmasına bile tahammül edemiyorum bazen ama bunlar ne demek bilmiyorum,bildiğim bir şey varsa o da Miray'ın bana karşı böyle şeyler hissetmediği" dedi sona doğru sesi hüzünlü hale dönerken.Omzuna hafif bir yumruk attım
"Benim kardeşime yan gözle bakmak ha eğer sorduğum zaman adam gibi anlatmak yerine yalan söyleseydin iyi bir dayağımı yerdin Oğuz Ağa.Miray'ın hayatında bugüne kadar ağabeyim ve benden dolayı erkeklerle arkadaş dışı ilişkisi olmadı olamazda.Yani Miray bu dediğin duygulara çok uzak ama ilerisi ne olur bilemem sen şimdi akışına bırak olayı"
"Tamaaam" dedi Oğuz çocuksu bir sesle
"Tamaaam ney lan koskoca ağaya bak"
"Üfff sanane bee"
"Yok yok iyi değilsin sen abi al bir çikolata ye" diye her zaman Miray için yanımda taşıdığım çikolatalardan birini uzattım.
"Eyvallah dostum" dedi mutlu bir sesle Oğuz
"Dostumm" dedim sorarcasına
"İyi anlaşacağız biz seninle hissediyorum ben" dedi dudağının kenarına bulaşmış çikolatayı silerken
"He kardeş he inşaallah hadi gidelim kahvaltı hazırdır herhalde" sanırım Miray onu sevmese bile biz ikimiz iyi anlaşacağız.Merdivenleri tırmanıp
terasta ki kahvaltı masasına geldiğimizde henüz kimse yoktu.Miray gülerek masaya yaklaşırken arkasındaki güzel gözlü Havin'i görebildim.Ne de güzel gülüyor öyle şuan aynı Oğuz'un dediği gibi onun güldüğünü kimse görmesin istedim bir an.Okul kıyafetleri de çok yakışmış bakayım eteğinin boyu da uzun ee tabi Oğuz gibi abisi olunca böyle olması normal herhalde.Kafasını kaldırdığı an göz göze geldik biraz baktı sonra kızarıp kafasını çevirdi.Ne kadar da utangaç bir şeysin sen öyle ya al al olmuş yanaklarını alıp ısırasım geldi.Bu kız beni bir tuhaf hale getirdi ne oluyor böyle bana yahu.Tebessüm ederek kafamı iki yana sallarken Oğuz'un çatık kaşlarla Miray'ında 32 diş sırıtarak bize baktığını gördüm.Ne yani Oğuz sen gel benim kız kardeşime hissettiklerini söyle bir hafifçene bir yumrukla kurtul biz kardeşinle iki bakışak hemen kaşların çat.Oğuz Miray'ın hala sırıtarak bir bana bir Havin'e baktığını fark edince çatık kaşlarının altındaki kızgın gözlerini ona çevirince Miray daha da sırıttı.Üç beş saniye o şekilde durdular sonunda Oğuz'un çatık kaşları havaya kalkarken
"Tamam sırıtma artık öyle" diyerek gülümsemeye çalıştı.
"Aferin sana ağa bozuntusu" dedi Miray alaylı bir sesle Oğuz bozulsa da belli etmemeye çalışarak tabağına çatalını falan düzeltmeye başladı.Onların bu haline gülerken gözüm Havin'e kaydı o da bana bakıyordu gülümsedim gülümsedi.
"Nasılsın Havin" dedim yumuşacacık ses tonuyla
"İyi sen Selim" dedi Oğuz yine kaşlarını çatıp sertçe bakınca Havin de sertçe
"Abiii" dedi zoraki bir ses tonuyla sanane Oğuz kız istediği şekilde hitap eder.
"Abi demene gerek yok ya Selim de sen bana" dedim Oğuz hala kaşları çatık halde bakarken Miray da genişçe sırıtırken.Zenan anneyle Doğan baba herkese selam vererek gelince sohbetimiz yarım kaldı.Doğan babanın sesli bir şekilde besmele çekip kahvaltıya başlamasıyla hepimiz tabaklarımızı doldurmaya başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin'deki Öğretmen
General Fiction"Hani bugün bir plandan bahsedeceğini söylemiştin Doğuş daha ne bekliyorsun?" Doğuş boğazını temizleyerek Oğuz'a baktı "Ben tam olarak amacınızın ne olduğunu anlayamadım.Mardin'i bitirmek mi yoksa değiştirmek mi?" "Mardin'i kötü adamlardan kurtarmak...