##MİRAY##
Tatlı ve deliksiz uykumdan uyandığımda kendimi çok dinç hissediyordum. Ama susuzluktan boğazımın yandığını da hissettim.Böyle temiz havalarda hep aynısını yaşarım dinç ama susuz.Dinç olmayı anlıyorum ama bu kadar susuzluk niye bilmiyorum.Yine de güne huzurlu başlamak diye buna derim işte.Aslında buradaki insanlar hep erken vakitte kalkıyorlar.Şuan bile birilerinin uyandık olduğunu düşünüyorum ama henüz odalarından çıkmamışlardır.O yüzden dün gece çok sıcak olduğu için yatarken giydiğim üzerimdeki şortu ve askılıyı değiştirmeye gerek görmeden odadan çıktım..Avluya indiğim de duyduğum ama anlayamadığım şarkı ya da türküyle birden irkildim.Biraz daha ilerleyince Sultan ablanın mutfakta kendini kaptırdığını anladım.Sesi çok güzeldi ama ne dediğini anlayamadım galiba Kürtçe söylüyordu.Mutfağa yaklaşıp kapının pervazına yaslanıp onu dinledim hiçbir şey anlamasam da sesinin tınısı çok güzeldi.Şarkısı bitince onu tam alkışlayacakken aklıma gelen şeytanlıkla birden
"böööööhh" diye bağırdım.Sultan abla elindeki tabakları yere atıp
"Hiiiihh" deyip baş parmağını damağına bastırıp kafasını kaldırdı.Ben onun haline kahkaha atınca kırmızı görmüş boğa misali elini ayağına doğru götürdü.İlk başta ne yapmaya çalıştığını anlamasam da ayağındaki terliği görünce fırlatacağına anlayıp hemen avluya kaçtım.Bir yandan da kahkaha atmaya devam ediyordum.Sultan abla ise ağzından köpükler çıkara çıkara
"Gel buraya seni beker buk (gel buraya yaramaz gelin) ,senin kafanı duvara sürtüp kıvılcım çıkaracağım,dilini kesip dudaklarını iğne iplikle dikeceğim,dilini alıp yaptığım pastanın arasına koyacağım,gözlerini oyup o pastanın en üst katına koyacağım" diye bağırıyordu.İlk dediği cümleye arada kürtçe ekleyince dediğini anlamadığımı anlayıp tehditlerine devam edince ağzım açık kaldı.Meğer Sultan ablanın içinde nasıl bir canavar varmış.Psikopat kadın korkulur valla bundan şu dediklerine bak hele.Yine de söylediklerine kahkaha atmaya devam edince Sultan abla elinde terlikle avlunun ortasındaki küçük masanın etrafında dolanmaya başladık.Bizim gürültümüze tüm konak ayaklandı kapıdaki korumalar bir anda içeri dalınca benim duraklamamdan faydalanan Sultan ablanın bana doğru yavaştan adımlanmasını son anda fark edip merdivenlere doğru koşmaya başladığımda Selimlerin de bize baktığını gördüm.Selim ile Oğuz çok kızgın bakıyorlardı sanki karşılarında ben değil de azılı bir katil varmış gibi.Onların neden öyle baktığını düşünürken ayaklarım birbirine dolaştı ve avlunun içinde o kadar göz üzerimdeyken yere yapıştım.Resmen göze geldim.Ah gerçekten çok rezil bir durumdayım.Sultan abla ise benim yere düşmüş olmamı hiç umursamadan sırıtarak gelip elindeki terliği popoma popoma vurdu.Hem de Doğan babanın önünde galiba fark etmemişti onların orada olduğu.
"Demek sen beni korkutursun ha alsana al" diyerek vurmaya devam edince.
"Ay Sultan abla yeter ya fazlasıyla rezil oldum zaten bir dur artık" deyince
"Kız kime rezil olacaksın Allasen kapıdaki adamlar gitti" deyip tekrar vurmaya devam edince kafamı deve misali kollarımın arasına alıp yere gömdüm.Bİr hareketlenme olunca kafamı hafiften kaldırınca görüş alanıma bir çift çıplak ayak girdi.Aynı anda Sultan ablanın popoma parçalama çabaları da durmuştu.Bu ayakların Selim'e ait olduğuna dair her iddiasına girerim.
"Abla yeter tamam" sesiyle ayakların sahibini tasdikledim.Ayaklar görüş alanımdan çıkınca kollarımın altında el hissetmemle ayağa kaldırılmam bir oldu.Popomun sızlamasıyla ağzımdan farkında olmadan istemsizce inleme çıktı.Selim arkamda kıkırdayınca ona döndüm.Ben dönünce hemen kıkırtısını kesip bana sarıldı ama bu sarılma sinirli bir sarılmaydı her tarafımı sarmak ister gibiydi.Nefes alamadığımı hissedince kollarının arasında çırpınmaya başlayınca.Selim bacağımı çimcikledi o zaman kafama dank eden gerçekle baştan aşağı kıpkırmızı oldum.Ben sadece kısacık bir şort ve askılıyla avlunun ortasında sere serpe yatıyordum.Daha da utanınca Selim'e iyice sokuldum.Selim benim utandığımı anlayınca iyice sarıldığında Oğuz'un sert ve gür sesiyle yerimde sıçradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin'deki Öğretmen
General Fiction"Hani bugün bir plandan bahsedeceğini söylemiştin Doğuş daha ne bekliyorsun?" Doğuş boğazını temizleyerek Oğuz'a baktı "Ben tam olarak amacınızın ne olduğunu anlayamadım.Mardin'i bitirmek mi yoksa değiştirmek mi?" "Mardin'i kötü adamlardan kurtarmak...