Tam bir ego yığını olan bu adama laf yetişir mi acaba.Pek sanmıyorum uyuz bir insan geldiğimden beri türüne ilk rastlıyorum.
"Anladık anladık ağasın aynı zamanda konuşan ego"
"Sen nasıl öğretmensin be laflara bak" bak şimdi adam haklı olmaya başladı.Kendime bir çeki düzen vermeliyim.Ama şuan canım bu şekilde konuşmak istiyor öğretmensem öğretmenim en nihayetinde bende bir insanım en öncelikle gencim genç.
"Sanane benim öğretmenliğimden sorgulamak sana mı kalmış AĞAMM(!)"
"Ailen sana terbiye de vermemiş anlaşılan ha" bu cümleden sonra buğulanan gözlerimi görmesin diye kafamı çevirdim.
"Onlar mükemmel insanlar tamam mı sakın onlara bir daha dil uzatma" kendimi bir an yeşilçam sahneleri çekiyor gibi hissettim.O değilde ben artık aşıyorum sanki kendimi fark ettim de.Benden bi cevap gelmeyince yine konuştu ağa beyimiz.
"Duydum ki ev arıyormuşsun" lafı niye çevirdi birden anlamadım ama iyi ki de öyle yaptı.
"Evet dee sen nereden biliyorsun müneccim falan mısın?"
"Benim uçan kuştan haberim olur öğretmen hanım" deyip sırıttı.
"Ahh tabii ya ağaydın dimi sen unutmuşum karşımda konuşan bir ego olduğu için"
"Alışırsın alışırsın merak etme" dedi sırıtırken.
"Ne alışacağım ya geri kafalı olma ben burada senin kölen gibi yaşayanlardan değilim"
"Kimse benim kölem falan değil ben herkese hak ettiği değeri veriyorum" bir de böyle konuşmazlar mı.Ki zaten böyle konuşan insanların yüzde sekseni yalan söylerler.
"Hadi canım cidden mi? Buradan bakınca hiç öyle görülmüyor az önce sen değil miydin bastığın toprağın her karışı benim ben ne dersem o olur diyen?"
"Bana bak 'küçük öğretmen' dilin çok uzun nasıl biri olduğumu bilmiyorsun ön yargılı olma" o konuşmaya devam ederken ben sadece 'küçük öğretmende' takılı kaldım birden
"Bana küçük öğretmen deme lann" diye bağırdım.Şaşkınca bana bakarken bağırarak konuşmaya devam ettim.
"Senin kim olduğun,nasıl bir hayvan olduğun beni ilgilendirmez"
"Hayvan mı dedin sen banaa" diye kükredi resmen korktum mu HAYIR!!
"Evet hayvansın tipe bak domuz gibi burnun, maymun gibi ağzın, orangutan gibi gözlerin, fil gibi kulakların var.Hayvanat bahçesine koysalar kimse seninle arkadaş olmaz lan" ben mi dedim lan bunları? Oysaki adamın tipe bak kara kaş kara göz simsiyah saçlar tam bir manken gibi aman duymasın ağamız.Ya tüm bunları geçtim ben kocaman öğretmen oldum ergen gibi laf sokuyorum falan.Olacak iş değil yahu bu hareketlerime son vermem lazım.
##Oğuz##
"Kim beeen şu endama baksana sen cılız şey" dedim anında morali bozuldu tabi.Biraz eğlenmek benim de hakkım dimi ama nasıl da sinirleniyor tipe bak.Havin'in anlattığı kadar bildiğim yeni tayin olarak gelen öğretmenlerden biri olan bu kadın değişik bir tip.Güzelliğine güzel ama ne güzeller gördüm beş para etmiyorlar.Ama bunda farklı bir hava var dikkatimi çekiyor.Ya da sadece Havin'in dediklerinden etkilenip onun gözlerinin dolma sebebi neyse unutturmaya çalışıyorum.Beynim karıştı ama yanında olmak güzel.
"Ne o cevap vermeyecek misin eşek gözlü" dediğimin iltifat olduğunu anlamamıştır inşaallah ama kimden ne istiyorum karşımda öğretmen var.İşaret parmağımı sallayarak
"Sakın iltifat olarak algılama ben eşeklerden de gözlerinden de nefret ederim" dedim soğuk bakışlarımla.
"Senin gibi ayının iltifat edeceğini hiç düşünmedim ki zaten öyle bir şey yapayım deme hiç sevmem" şu laftaki istemem yan cebime koyculuğa bakar mısın.Kim sevmez lan iltifat edilmeyi.
"Hangi dişi sevmez kendisine iltifat edilmesini kepçe kulak" der demez ellerini kulaklarına götürerek konuştu.
"Ben kepçe kulak falan değilim tamam mı sen kendi kulaklarına bak fil kulak"
Kıza şöyle bir alıcı gözüyle baktım da grimsi gözleri simsiyah saçları beyaz ten harika küçücükte kulakları var kepçe demek nereden geldi aklıma bilmiyorum.Acaba benim kulaklarımda filinkiler gibi mi ki la?Off küçük şeye bak nasılda karıştırıyor kafamı ultra yakışıklıyım ben fil kulağı ney laan.
"Daldın gittin ağa bozuntusu hadee eyvallah senden önemli işlerim var benim" dedi el sallayarak bir dakika ya o güneşin altında parlayan şey alyans mı?Ne yani evli mi şimdi bu ya da nişanlı falan.Banane ya kimin neyiyse nesi.Yine de tutamadım çenemi ağzını aramak mahiyetinde seslendim.
"Eşine selam söyle küçük şey" sağına soluna baktı.
"Ne eşinden bahsediyorsun sen"
"Parmağındaki yüzüğü sana takana diyorum selamımı diyorum söyle diyorum" bir anda parmağına bakınca buruk bir gülümseme oluştu yüzünde.
"Söylerim söylerim " deyip hızlıca gitti..Gitmeseydin öğretmen hanım gayet iyiydik biz seninle böyle.Bu kız da ne var acaba böylesi kendini kapattıran şey nedir acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin'deki Öğretmen
Ficción General"Hani bugün bir plandan bahsedeceğini söylemiştin Doğuş daha ne bekliyorsun?" Doğuş boğazını temizleyerek Oğuz'a baktı "Ben tam olarak amacınızın ne olduğunu anlayamadım.Mardin'i bitirmek mi yoksa değiştirmek mi?" "Mardin'i kötü adamlardan kurtarmak...