Bölüm-24

7.2K 280 11
                                    

Mutluluktan her an havalanacakmış gibi hissediyorum.Ağzım kulaklarımda resmen gözlerim kocaman açılmış halde.Şuan karşımda üç haftada yapılıp bitirilen kız imam hatip ve yetiştirme yurdu binalarının inşaatına bakıyorum.Ne kadar da güzel olmuş böyle.Renklerinin seçimini Oğuz ile beraber yapmıştık.Ama seçerken bu kadar güzel,şirin olacağını hiç düşünmemiştim.Yanımda olan hareketlilikle kafamı çeviremeden çeneme değip ağzımı kapatan elin sahibi dalga geçen bi ses tonuyla

"Sinek kaçacak sinek" diyen Oğuz'un elini sertçe ittirip kötü kötü baktım.O da bana karşılık kocaman gülerek kısık gözleriyle sinsi sinsi bakınca

"Bakma öyle Ağa Bey inşaat bitmiş olabilir ama faaliyet yok" dedim.Oğuz yanıma yanıma sinerek başımdan öptü.Saçlarımı eliyle karıştırıp

"Benim de senden tek bi istediğim var istediklerine karşı biliyorsun demi?" diye sordu.Evet bi şey istiyordu ama ne istediğini söylemiyordu bi türlü.

"Benim istediklerim apaçık her şeyiyle ortada senin ne istediğin belli değil ki." dedim istediği şeyi söylemesi için gözlerimi kırpıştırarak.Oğuz yaptığıma gülerek

"Ahh bi de senin küçük versiyonun olsa şöyle minik bi şey çok bir şey istemiyorum ki" deyince

"Yav he he çok beklersin" dedim elimi sallarken.

"Geçiştirme kızım beni olacak o çocuk zaten aşiret bizden bebek bekliyor" dedi gözlerimin içine içine bakarak.Evet bi de böyle bi sıkıntımız var.Aşiretimiz bizden bebek bekliyor hem de dört gözle.He bi de erkek olması gerek.Bak yine sinirlendim Oğuz'dan uzaklaşıp yüksek sesle konuşmaya başladım.

"Aşiretimiz bizden özellikle erkek bebek istiyordu değil mi? Sipariş verelim o zaman Oğuz Ağa ne dersin hatta kaşının gözünün rengini de söylesinler ağam. Oldu olacak boyunu posunu falan da.Ya da en iyisi beraber yapalım ona ne dersin? Uygulamalı olarak göstersinler bence süper olur" dediğim an Oğuz hayvan gibi sıkıcana sarıldı.Ama ne sarılma kemiklerim etime battı resmen.Sanırım bu sinirlendiğini gösteriyor.

"Oğuz geberdim gittim gözünü seveyim bırak ay" dedim demesine dee Oğuz dediğimi anladı mı bilemiyorum.Ki anlamadığı anlasa da umursamadığı bırakmamasından anlaşılıyor.Biraz daha durup bıraktığında kollarımdan tutup gözlerime dikti kara gözlerini

"Düzgün konuş kızım asabımı bozma.Ne o öyle uygulamalı göstersinler falan demek? Çıldırtma beni ağzını kırarım bak" dedi siyah gözleri daha da kararırken.
"Fazla sinirlendiriyorlar beni.Hepsinş boğmak istiyorum."
"Tamam sakin ol konuşsunlar bakalım şimdilik" öylece baktım sadece.Hiç onunla münakaşaya giremeyeceğim şimdi.Biz öylece birbirimize bakarken Doğan baba'nın gelmesiyle ittirdim Oğuz'u ayıp ama değil mi? Yoksa utandığımdan falan değil.Oğuz yarım ağız sırıtık şekilde bir iki minik adım atıp yanımda durdu.

"Ee evlatlar nasıl buldunuz" diyen Doğan babaya gülümseyerek

"Çok güzel baba hemen faaliyete geçsin kız çocukları evde oturmasın okula gelsin.Hem ben de kaymakam beyle konuşup burada da ders veririm." dedim hevesle.Doğan Baba biraz düşünüp

"Sen dur bakalım kaymakam bey ile Oğuz konuşsun kızım böylesi daha uygun olur" dedi başka taraflara bakarak.Ona karşı gelmesini bilirim de Oğuz'un şu 'ağzını açma kırarım' bakışlarının etkisiyle başımı salladım.İt ya nasıl da pıstırıyor beni ama istediklerim bi olmasın süründürürüm ben seni.Doğan baba'nın bana beklentiyle bana dönmesiyle geçiştirmelik bi kafa salladım.Doğan baba neşeyle gülümseyip

"De hayde öyleyse eve gidelim Selim ile Havin bizimle konuşmak istermiş" deyince ona mutlulukla baktım.Selim ile Havin'in bebeği olacaktı.Tabii ben de bu durumda hem hala hem de teyze olacağım bu çok güzel.Bu haberi bi ben bi de Hakan biliyoruz diğerleri de bu akşam öğrenecek.Doğan baba kendi arabasına biz de Oğuz'un arabasına binip evin yolunu tuttuk.Arabadaki sessizliği gözlerimi kapatıp dinlemeye başlamıştım ki Oğuz sakin biraz da ucundan sert bi ses tonuyla

Mardin'deki ÖğretmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin