Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Hyung gerçekten geldin.''
Yoongi hyung tepkisizce içeri geçerken bende arkasından merakla bakıyordum. Sanrım dünkü olaydan dolayı bana kızgındı. Hiçbir şey söylemeden video çekeceğimiz yere doğru ilerledi. Yanına ağır adımlarla geldim ve hafif gülüümsedim. ''Hyung bir şey içmek ister misin?''
Yoongi kafasını iki yana sallayarka reddetti ve konuşmak için hafif dudaklarını aradı. ''Seninle sohbet etmeye gelmedim ufaklık. Videoyu çekip gideceğim.'' Evet Yoongi kırgındı bana. Eski haline tekrar dönmüştü. Bugün onun gönlünü almaya çalışacaktım. Yoongi inat değilse bu kolay olacaktı. Masada duran, farklı tatlarda olan lipbalmları elime alarak uzaktan Yoongi'e gösterdim.
''Hyung videomuz için yeni bir şey buldum.''
''Nedir?''
''Iğmm, 6 tane farklı tatlarda lipbalm var ve sen hangi tatlarda olduğunu beni öperek tahmin edeceksin.''
Kaşları hafif çatıldığında doğrulandı ''ne yani senin gerçek tadına bakamayacak mıyım?''
Saçlarımı karıştırdığımda anlamamış gözlerle gözlerine bakındım. ''Bu iyi bir şey mi hyung?''
Yoongi kameranın karşısında tekrar yerini alarak derin bir nefes aldı. Bu fazla konuşmak istmediğini belirtiryordu. Sakin bir şekilde nefes alarak telefonun yanına geldim ve videoyu başlatarak hemen yanına oturdum. Gözlerini üzerimde hissettiğimde boğazımda küçük bir yutkunma oluştu. Biraz heyecan yapmıştım ve video bir kaç dakika sonra başlamıştı. Kameraya ufak bir gülücük ekleyerek bir kaç konuşma yapmıştım ve Yoongi'de sadece gülümseyerek kafa sallamakla yetiniyordu. Cebimdeki bandanayı çıkartarak salladım ve kameraya doğru gösterdim. ''Bu bandanayı Yoongi Hyung'un gözlerine bağlayacağım ve sürdüğüm lipbalmı göremeyecek.'' Kıkırdayarak Yoongi'a baktığımda o da kafasını bana doğru çevirerek masum bir şekilde bakıyordu. Bu hali o kadar tatlıydı ki onu öpmemek için kendimi zor tutmuştum ki zaten birazdan öpüşecektik.
Yavaşça bandanayı katlayarak Yoongi'nin gözüne yerleştirdim ve arkadan fazla sıkılaştırmadan bağladım. İki parmağımı uzattım. ''Bu kaç Hyung?''
Dalga geçercesine ''20'' dedi.
''Görmüyorsun tamam.'' gülerek elime gelen lipbalmı aldım ve dudaklarıma yoğun bir şekilde sürmeye başladım. Sürdüğüm lipbalm kirazlıydı. Tadından dirkt anlamıştım ve Yoongi Hyung'un da anlayacağını biliyorum.
''Sürdüm hyung.''
Yoongi kapalı gözleriyle dudaklarımı ararken hafif kıkırdadım ve elleri yavaşça yüzümü kavradığında kendine çekti ve dudaklarımı tam hizasında bularak dudaklarını yapıştırdı. Bu kadar profesyonel olacağını tahmin etmemiştim. Sanırım dudaklarımın yerini çok iyi biliyordu. Yavaşça alt dudağımı emerken bende ona karşılık vererek tadı almasına yardımcı oluyordum. Yoongi dudaklarımın tadını almaktan çıkmış dili yavaşça ağızıma kayıyordu ve ben daha fazla ilerlememesi için duduklarından ayrıldım. Dudakları hareket etmeye devam ederken dudaklarımı arıyordu ve bu çok komikti.
