Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nasıl bir işe bulaşmıştım bilmiyordum. Karşılık isteyen herkesten uzak durmuştum ama şimdi onun teklifine neden kabul etmiştim bilmiyordum. Tek derdim hesabımı kurtarmaktı. Neredeyse ona 3 yılımı vermiştim. Hatta bazen kanalım yüzümden notlarım düşmeye başlamış ve ailem bu not düşüklüğünün nedenini öğrenmeye çalışmıştı. Şuanda ne bir kanalımın ne de bir video için biriyle öpüştüğümü biliyorlardı. Asıl tuhaf yanı da birinin altına girecektim. Bunu ailem duysaydı kesinlikle beni evlatlıktan reddederlerdi.
Odayı toparladığımda derin bir nefes aldım ve kapıya doğru yürüdüm. Yoongi Hyung beni kapının önünde beş dakikadır bekliyordu. Aslında daha hızlı olmam gerekiyordu ama hâlâ kararsızdım. Galiba kanalımı kurtarmak için bu değerdi. İç çekerek kapının kulpunu tutup aşağıya indirdim. Kapı yavaşça açılırken kaşlarımı çatarak koridora bakındım ama Yoongi Hyung hiç bir yerde gözükmüyordu. Sanırım vazgeçmişti. Böylesi daha iyi olabilirdi çünkü bende hala bu teklife kararsız kalmıştım. Ayaklarımı içeri atıp kapıyı kapatacağım sıra bir ayak bunu engelledi. Yutkunarak kafamı kaldırdığım sırada tanıdık bir sima karşımda belirdi. Bu Yoongi. Sırıtarak yüzüme bakıyor ve hala ayaklarını kapının arasından çekmemişti. Fotoğraftakinden daha da yakışıklıydı. Onu süzmeyi bırakıp kapıyı hafif araladım ve gözlerimi kaçırarak dudaklarımı araladım. ''Gelmeyeceksin sanmıştım.''
Yoongi hyung gözlerini bile kaçırmadan sırıttı ve ayağını kapının eşiğinden çekti. ''Bende bu kapıyı hiç açmayacaksın sanmıştım.'' Kafamı kaldırıp suratına bakındım. Sesi ne çok kalın ne de inceydi. Ses tonu çok güzel. ''Etrafı toparlıyordum da...'' yavaşça içeri girmesi için kenara geçtim. Hafif gülümsedi ve yavaşça içeri süzüldü. Koridoru kimse var mı diye son kez bakarak kapıyı kapadım. Yoongi odayı süzmeye başlamıştı bile.
''Kiminle kalıyorsun?''
Yutkunarak yerdeki çorabımı alarak arkama sakladım. ''Şey Hoseok hyung ile kalıyorum yani sen tanımazsın belki.''
Arkasını dönerek bana bakındı. Yüzünde yine pişkin bir sırtıma vardı. ''Eski flörtümden mi bahsediyorsun?''
Anlamayan bakışlarla yüzüne baktım. ''Eski flörtüm derken?'' Yoongi derin nefes alarak odayı dolaşmaya başladı. Masada duran kar küresini sallarken mırıldandı. ''Jung Hoseok eski flörtümdü.
Kaşlarımı çattım. Hoseok hyung bana bundan hiç bahsetmemişti. Eski flörtü ile öpüşmem için resmini atmıştı üstelik. ''Bilmiyordum.'' dedim geçiştirerek. Yoongi elindeki kar küresini masaya bırakarak kalçasını masaya dayadı ve kollarını göğsüne birleştirdi. ''Eh buraya sohbet etmeye gelmedim ufaklık. Bir an öpüşelim.''
