Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Merhaba arkadaşlar. Uzun zaman oldu değil mi? Ama sonunda kavuştuk sizlere. Çok özledim sizleri ve yeni gelenler için söylüyorum. Bana abone olup zil sesini açarsanız çok mutlu olurum."
Gözlerimi Yoongi'e çevirdiğimde derin nefes aldı ve istemsizce gülümsedi. "Merhaba arkadaşlar. Sizinle olmak güzel." Evet az ve öz. Yoongi'nin bu haline kıkırdamıştım. Çok tatlıydı. Tekrar kafamı kameraya çevirerek yavaşça Yoongi'e yaklaştım. "Bu video biraz hasret ve özlem geçiyor."
Yoongi bozuntuya vermeden elini belime atarak dudaklarını yanağıma bastırdı. Tanrım kalbim tekrar hızlanmıştı. Geçen ki belirsizliğim Yoongi Hyung'u çok kızdırmıştı. Haklıydı da. İki kişiden hoşlanmam tam ir aptallıktı bunu bende biliyordum fakat gerçekten kimi seçeceğimi bilemiyordum. Yong Nam beni şuana kadar hiç üzmemişti ama Yoongi Hyung'u da bazen çözemiyordum. Evet şu aralar bana kendisinin hoşlanndığını ispatlamaya çalışıyordu. Aslında başarıyordu da. Neyse unları videodan sonra düşünmek. Büyük ihtimal şuan dalmış bir şekilde kameraya bakıyorumdur.
'' Sizden çok fazla mesaj aldım. Bir an önce video gelmesini istediniz. Dün video atacaktık fakat uzun bir yoldan geldiğim için çok yorgundum.''
Yoongi kafasını bana çevirerek imalı bir şekilde bakındı. Evet yalan söylüyordum. Tam anlamıyla kavga etmiştik Yoongi Hyung ile fakat bunu videoda söyleyecek halim yoktu. Bu saatten sonra linçlenmek istemezdik. Şuan ikimizde böyle boş boş kameraya bakmaya devam mı edecektık? Ah Yoongi bir şey yapmıyordu galiba benim başlamamı bekliyordu.
Kollarımı yavaşça Yoongi'nin boynuna dolayarak kucağına çıkmaya çalıştım. Elleri ile belimi kavradığında o da beni kendine doğru çekti. Yüzümü yüzüne yaklaştırdım ve mesafe dahi bırakmamıştım. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurarak geri çekildim ve hafif dudaklarımı büzdüm. Çocukça bir konuşma ile mırıldandım. ''Seni çok özledim ben.''
Yoongi bana laf atacak gibi bakıyordu suratıma ama bunu yapmadı. Elinin birini yüzüme koyarak baş parmağı ile okşamaya başladı. ''Bende seni çok özledim bebeğim.'' Belimdeki el gevşediğinde bir elimi ensesine atarak dudaklarını dudaklarıma bastırdım. Hep bu an için hayalini kuruyordum. Evet buraya gelmek istemiyordum ama Yoongi'nin varlığı beni buraya itiyordu. Birbirimizi deli gibi öperken bir yandan özlemimizi dile getiriyorduk. Her şeyini özlemiştim. Kokusundan tut, sesine kadar.
Kaç dakika oldu bilmiyordum ama uzun soluklu bir öpüşmeydi bu. Kızaran dudaklarımız sonunda ayrılmış birbirimize sarhoş gözlerle bakınmıştık. Video konusu gerçek mi oluyordu? Şuan gerçekten özlemimizi mi yatıştırıyorduk?
''Seni gerçekten çok özledim Jimin.'' Yoongi hyung beni kolları ile sıkıca sardığında aniden burnunu boynuma bastırdı. Bunun üzerine huylanmış ve kıkırdamıştım. Kokumu tekrar içine çekiyordu. ''Yoongi? Kokumda ne buluyorsun ki?''
