I. Bölüm, "çaresiz kelebek."

30.4K 1.2K 647
                                    

sonradan eklendi;
❕𝘆𝗮𝘇 𝗱𝗶𝘇𝗶𝘀𝗶 𝘁𝗮𝗱𝛊𝗻𝗱𝗮, 𝗰̧𝗲𝗿𝗲𝘇𝗹𝗶𝗸 𝗯𝗶𝗿 𝗸𝘂𝗿𝗴𝘂𝗱𝘂𝗿. 𝘁𝗮𝗺𝗮𝗺𝗲𝗻 𝗮𝗰𝗲𝗺𝗶𝗹𝗶𝗸 𝗲𝘀𝗲𝗿𝗶 𝗼𝗹𝗺𝗮𝗸𝗹𝗮 𝗯𝗲𝗿𝗮𝗯𝗲𝗿; 𝗯𝗮𝘇𝛊 𝗺𝗮𝗻𝘁𝛊𝗸 𝗵𝗮𝘁𝗮𝗹𝗮𝗿𝛊 𝘃𝗲 𝗼𝗹𝗮𝘆 𝗼̈𝗿𝗴𝘂̈𝘀𝘂̈𝗻𝗱𝗲 𝗸𝗼𝗽𝘂𝗸𝗹𝘂𝗸𝗹𝗮𝗿 𝘃𝗮𝗿𝗱𝛊𝗿. 𝗯𝘂𝗻𝗹𝗮𝗿𝛊 𝗴𝗼̈𝘇 𝗼̈𝗻𝘂̈𝗻𝗱𝗲 𝗯𝘂𝗹𝘂𝗻𝗱𝘂𝗿𝗮𝗿𝗮𝗸 𝗼𝗸𝘂𝗿𝘀𝗮𝗻𝛊𝘇 𝗰̧𝗼𝗸 𝘀𝗲𝘃𝗶𝗻𝗶𝗿𝗶𝗺, 𝗸𝗲𝘆𝗶𝗳 𝗮𝗹𝗺𝗮𝘆𝗮 𝗯𝗮𝗸𝛊𝗻.

-

merhabalaarr! 🎉
PUSULA'ya hepiniz hoş geldiniz. 💓

çok güzel bir serüven olacağına eminim, umarım sizlerde Efsun&Mirza çiftini seversiniz. 😽

Lafı daha fazla uzatmanın anlamı yok,
iyi okumalaar! 💞

💌başlangıç tarihiniz:

🧭

"İzzet'in hastalığı.. İlerledi iyice. Bu sabah doktorla konuştum. Bir an önce ameliyat olması gerektiğini söyledi ama parayı denkleştiremiyoruz bir türlü." Kapı eşiğine yaslanmış, kollarımı da göğsümde bağlamış bir şekilde yengemin telefonda ablasıyla olan konuşmasını dinlerken yutkunma ihtiyacı hissettim.

Dayım sekiz senedir hastaydı. Ameliyat olması gerekiyordu ancak masraflar için istenen oldukça yüklü bir meblağ olduğundan ne yengemin günledikçi maaşı, ne de benim verdiğim özel derslerden kazandığım para yetmiyordu. Zaten anca temel ihtiyaçlarımızı karşılayabiliyorduk elimize geçen parayla.

"Tamam abla, yine öyle temizlik işi olursa haber edersin bana. Hadi görüşürüz." Mutfak tezgahında duran bezi eliyle düzeltti. "Sende Allah'a emanet ol. Söylerim selamını."

Telefonu kapatır kapatmaz varlığımı fark etmesi adına hafifçe öksürdüm. Bana dönüp tebessüm etti ve,

"Nurcan teyzenin selamı var kızım." Dedi usulca. 'Aleyküm selam' diye mırıldandıktan sonra elimdeki çantayı daha sıkı kavradım.

"Ben çıkıyorum yenge, derse gideceğim. Bir şey lazımsa alıyım gelirken. Murat bey ödememi yapacak bugün." Omuzumu sıvazladı ve gülümsedi.

"Yok kızım, sağsalim git gel. Hadi kolay gelsin." Başımı sallayıp portmantodan siyah kot ceketimi alıp üzerime geçirdim. Ardından bileklerimde biten siyah bağcıklı botlarımı da giyinip evden çıktım. Dışarısı serindi. Soluğumu her dışarıya verişimde çıkan buhar önce gözlerimin önünden geçiyor, ardından kaybolup gidiyordu.

Ben Efsun, Efsun Gümüş. Henüz yirmi beş yaşında, atanmayı bekleyen bir sınıf öğretmeniyim. Ama keşke sadece bundan ibaret olsaydım. Hayatımın arka planı oldukça karanlıktı..

Annemi on yaşında kanserden dolayı kaybettim. Babamı ise hiç görmedim. Annem bana hamileyken, babam askermiş, görev yaptığı şehirde çıkan çatışmada şehit düşmüş. En azından bana söylenen şey bu. Annemin ölümünden sonra ise olan birkaç akrabam yetiştirme yurduna verilmemi isterken dayım ve yengem aldı beni yanlarına. Sonrası ise malum, sekiz sene önce dayım hastalanana kadar her şey çok güzeldi. Beni olmayan çocukları yerine koyuyorlar, en az öz evlatları gibi seviyor ilgi gösteriyorlardı. En ufak şeyimi eksik etmemek için çabalıyorlardı ama dayım hastalandıktan sonra elden ayaktan kesildi, çalışamaz oldu. Maddi sıkıntılar baş göstermeye başladı. Defalarca kez okulu bırakmayı düşünmüştüm çalışıp eve katkı sağlamak için ama yengem ve en yakın arkadaşım Pelin her seferinde beni bu düşüncemden vazgeçirmişti. İyi ki de vazgeçirmişlerdi çünkü, eğer okulu bırakmış olsaydım şu an öğretmen olmuş, öğrencime ders vermeye gidiyor olmayacaktım. Yani henüz atanamamış olsamda öğretmendim.

PUSULA | TAMAMLANDI. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin