VII. Bölüm, "kalbini bana ver."

14.5K 1K 643
                                    

Öncelikle hoş geldiniz güzellerim diyorum ve sonrasında 9bin kez teşekkür ediyorum her birinize.💞

İyi ki varsınız..

Bölüme geçmeden önce bazılarınıza -onlar kendini biliyor- şunu da söylemek istiyorum, kitabı gereksiz ve can sıkıcı yorumlar yapmak için, seviyesiz eleştiriler yapmak için ya da linçlemek için okuyorsanız rica ediyorum okumayın. Sadece moral bozuyorsunuz çünkü. Eleştirilere tamamen açığım, bildiğiniz gibi yapılan yorumlara da elimden geldiğince cevap veriyorum ancak eleştirinin seviyesizine ve yorumun linçlemek için yazılmış olanına asla tahammülüm yok. Teşekkürler.

Asklarim yine sınır koyucam çünkü cidden bölüm yetiştirmekte zorlanıyorum yeni bölüm bekleyen hemen hemen herkesten yorumlar ve mesajlar alıyorum bu ilginiz beni çok sevindiriyor ama maalesef vaktim pek yok, kendime sınır dolana kadar vakit yaratıyorum bu sayede. ♥️

İyi okumalarr! :3

Oy: 120
Yorum: 200

🧭

İnsanın zaman zaman kabullenemediği, eğer kabullenirse büyük bir hayal kırıklığına uğrayacağını düşündüğü ihtimaller olurdu. Sevgilisi olduğu halde Mirza'nın da bana karşı bir şeyler besliyor olabilme ihtimali gibi. Ben henüz kendi duygularımı bile kendime tam açıklayamıyorken, anlam veremiyorken Mirza'nın duygularıyla karşı karşıya kalmak sendeletirdi beni. Ama eğer böyle bir şeyin varlığına kendimi inandırırsam ve sonradan aslında bu inandığım şeylerin kendi kafamda kurduklarımdan ibaret olduğunu fark edersem düşerdim.

"Ben.." Diye mırıldandım. "Böyle yaparak beni çok zor bi duruma düşürüyorsun. Kendimi sana borçlu hissediyorum.. Ki zaten de öyleyim."

'Hıh' diye bir nida döküldü iki yana kıvrılan dudaklarından. "Ben sana belki de kız kardeşimin bir ömürünü borçluyum Efsun? Senin bahsettiğin şeye bak. Özge'yi sen hayata döndürüyorsun yavaş yavaş farkında mısın? Benim senelerdir yapamadığımı sen birkaç günde başardın.. Bırak dayın da artık hayat dönsün. İtiraz etme lütfen, yüzündeki mutluluğu görmedin mi?" Söyledikleriyle gözlerim yaşarmaya başladı. Arkamda duran yatağıma oturup elimi saçlarımın arasından geçirdim usulca. Ben Özge'ye dünyanın, odasından daha büyük olduğunu göstermeye çalışırken ve belki de bunu başarmaya başlamışken asla bir karşılık beklememiştim ki..

"Ben bunu bir karşılık bekleyerek yapmadım, yapmıyorum." Diyerek dile getirdim düşüncelerimi.

"Biliyorum Efsun, biliyorum." Bir süre sessiz kaldık. "Ama lütfen dayının tedavi olması için bütün masrafları karşılamama izin ver." Yeşil gözlerim kararsızlıkla dolandı pembe ve eski mobilyalarla dolu odanın içinde. Dayımın önünde böylesine bir fırsat varken gurur yapıp bu fırsatı ondan alamazdım. Hakkım yoktu.. Hem yengemin ve dayımın yüzündeki mutluluğu görmüşken nasıl soldurabilirdim gülüşlerini?

"Tamam.." Yanağıma doğru süzülen gözyaşını elimin tersiyle silip burnumu çektim hafifçe. "Engel olmayacağım buna. Karşılığında da ne istersen yapmaya hazırım." Oturduğum yerden kalkarken cevap vermek yerine bana ters bir bakış attı.

🧭

Yengemin ikram ettiği börekten bir lokma alırken aynı zamanda da Mirza'nın söylediklerini dinliyordum dikkatle.

"İki hafta sonra ambulans uçakla gideceksiniz. Merak etmeyin yanınıza en güvendiğim iki çalışanımı göndereceğim yardımcı olacaklar size orada kalacağınız süre boyunca." Konuşurken gülümsemesini, gülümseyince gözlerinin kısılmasını sanki ağır çekime alınmış bir görüntü gibi hayranlıkla seyrediyordum.

PUSULA | TAMAMLANDI. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin