XII. Bölüm, "ilkler."

8.7K 630 476
                                    

Hoş geldiniz güzellerim! 💗 Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Çok uzatmadan bölüme geçiyorum, iyi okumalar! Güzel yorumlarınızı eksik etmeyin. 😻

İnstagram: yeyipicipyaziyorum
TikTok: wattpadyazariyimcanim

Oy: 430
Yorum: 400

🧭

birkaç gün sonra;

Günler her zamanki gibi ilerliyor farklı bir şey olmuyordu. Ama hâlâ Ömer'in Pelin'i öpmesi şokunu atlatamamıştım. Pelin'de öyle. Sadece ikimiz biliyorduk bu meseleyi. Aslında Ömer'de biliyordu ama hatırlamıyordu.. Ya da hatırlıyordu ama dile getirmiyordu bilmiyorum. Mirza oldukça sessizdi sebebini bilmiyordum ne zaman konuşmak için yanına gitsem geçiştiriyor, yorgun olduğunu veya çizim yapacağını söylüyordu. Yani kısacası onu yalnız bırakmamı istiyordu. Bende üstüne gitmemeyi tercih etmiştim.

Dün Yasemin gelmişti kapıya, güya eşyalarını alacakmış hanımefendi. Ama tabi içeriye giremedi Mirza Derya ablaya onu ne için olursa olsun içeriye almamasını söylemiş. Aslında Mirza ve Yasemin'in hikayesini ayrıntılı olarak dinlemeyi çok isterdim ama bence zamanı değildi. Önemli bir şey de değildi sanırım öyle olsa Mirza zaten her şeyiyle anlatırdı özet geçmek yerine.

"Efsuncum." Derya ablanın sesiyle kirpiklerimi kırpıştırıp daldığım yerden ayırdım irislerimi.

"Efendim?" Dedim hemen ardından. Elindeki tepsiyi sallaya sallaya merdivenlerden inip mutfağa geçerken,

"Mahir bey seni çağırıyor." Diye ekledi.

Hızla oturduğum koltuktan kalkıp merdivenlere yöneldim. Acaba neden çağırıyordu? Günlerdir onu böylesine yıpratan meseleyi konuşmak mı istiyordu? Heyecanla yukarıya çıkıp çalışma odasının kapısını tıklattım ve içeriye girdim.

"Gel Efsun.." Mırıldanışından bile belliydi yorgunluğu. Gözleri.. Gözleri zaten sönüktü. İçim gidiyordu onu böyle bitap halde gördükçe. Derin bir nefes alıp masanın önündeki tekli koltuklardan birine oturup bağdaş kurdum.

"Dinliyorum anlat?" Dedim kendimden emin bir şekilde. Kaşları hafifçe çatıldı.

"Neyi anlatayım?" Dedi anlamsızca. Neyi olacak Mirza Allah aşkına. Neden böyle kötü olduğunu anlat. Saf mıdır nedir bu da.. Tövbe Estağfurullah.

"Ay neyi olacak canım?" Hafifçe yüzümü yüzüne yaklaştırıp kısık sesimle,

"Niye kıvranıyon sen kaç gündür anlat bakıyım dinliyorum." Deyince yüzü garip bir hal aldı. Kendisini gülmemek için zorluyor gibiydi. Dudakları çok çok az bir şekilde kıvrıldı.

O da yüzünü benim yüzüme yaklaştırdığında burun burunaydık.

"Aslında seni partnerim olarak iş yemeğine götürmek istediğimi söyleyecektim." Diye fısıldadı dudaklarıma doğru. Öpsem? Öpüyüm mü? Dudakları benimkilerden dolgun valla. Botoks mu yaptırdı ki?

Ney?

Beni partneri olarak iş yemeğine mi götürmek istiyormuş?

PUSULA | TAMAMLANDI. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin