XIII. Bölüm, "tuzak."

7.1K 539 378
                                    

hoş geldiniz güzelleriiimm!😽
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Bölüm gecikti çünkü wattpad yine ve yine yazdığım bölümleri sildi. Bu üçüncü yazışım. Kontrol etmeden paylaşıyorum hatalarım varsa kusura bakmayın. 🤕

Bir de şu son birkaç gündür çok kez karşılaştım, lütfen kitabı beğenmediyseniz saygı çerçevesinde eleştiri yapın. Zaten bu şekilde eleştiri yapan kişilere teşekkür edip dikkate alacağımı söylüyorum. Ha bunu yapmayı bilmiyorsanız çözümü çok basit, salak saçma yorumlar yapıp kendinizi yormak yerine -çünkü umursamıyorum- kitabı bırakıp gidin.

Sizleri seviyorum iyi okumalarr!💗

Oy: 280
Yorum: 300

TikTok: @wattpadyazariyimcanim
İnstagram: yeyipicipyaziyorum

(Kitap için editler, videolar, tanıtımlar yapıp ailemizin büyümesini sağlayabilirsiniz. Hepinize geri dönüş yapacağım.💗)

🧭

"Tamam dayıcım kapatıyorum kendinize çook iyi bakın ararım tekrar." Kadraja yengemde girip öpücük gönderince gülüp bende onlara öpücük gönderdim.

"Hadi Allah'a emanet kızım." Telefon kapanıp da ana ekranla bakışmaya başlayınca titrek bir nefes çektim içime. Nasıl geçecekti onlarsız onca zaman hiç bilmiyordum. İçimde açılan boşluk gün geçtikçe büyüyordu sanki.

Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan garaja giren Range Rover oldu. Mirza'yla o geceyle ilgili tek bir kelime konuşmamıştık. Yakınlaşmamıştık da. Üç gündür tek konuştuğumuz konu Özge'ydi. Garip davranıyordu bana, kaçıyor gibiydi. Asıl utanıp kaçması gereken kişi bendim halbuki. Ben öpmüştüm onu sonuçta. Nereye gidecekti bu iş bilmiyordum. Attığım bu adım aramızdaki duvardan birkaç tuğla eksilmesini sağlar diye düşünmüştüm ama aksine birkaç tuğla eklemiş gibiydi üzerine. Pelin 'hislerinden kaçıyor' dese de ihtimal vermiyordum. Belki de beni elde edince soğumuştu? Erkek milleti değil miydi işte, 'hepsi aynı' demek istesemde değildi işte. Mirza.. Farklıydı.

"Ne düşünüyorsun kız kara kara?" Ömer'in sesiyle irkilip tebessüm ettim. Çardakta tam karşıma oturmuştu.

"Hiç, öyle ya.. Birkan Özge'yi fizik tedaviye götürdü bende biraz hava alıyım demiştim." Anladığını belirtircesine başını salladı.

"Özge'yle abi-kardeş gibi değil de, aynı çatı altında yaşayan birer yabancı gibisiniz Ömer." Söylediklerimle yutkundu ve gözleri dalmaya başladı. Bende devam ettim cevap vermeyeceğini anlayıp. "Özge bir keresinde 'Ömer abim ben sevmiyor, anne ve babamızın benim yüzümden öldüğünü söylemişti.' demişti?" Gözlerini usulca gözlerime çevirip derin bir nefes aldı.

"Geçen sene.. Onların ölüm yıldönümünde içmiştim. Sarhoştum. Kaza olduğunda Mahir ve ben arka koltukta, Özge ise ön koltukta annemin kucağındaydı. Annem üzerine kapandı Özge'nin. Babam da artık kazayı önleyemeyeceğini anlayınca direksiyonu bırakıp annem gibi üzerine kapandı onun. Her saniyesini hatırlıyorum.. O anki sarhoş kafayla söylemiştim. Sonradan çok pişman oldum ama dönüşü olmadı. Aramızda zaten bir mesafe vardı ama o geceden sonra tamamen koptuk." Dudaklarımı dilimle ıslatıp önüme gelen saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Anne ve babanızın ölmesi Özge'nin suçu değildi Ömer. Bunu sende çok iyi biliyorsun. O sadece ufak bir kız çocuğuydu. Hâlâ da öyle." Gözleri dolmaya başladı Ömer'in. "Hem.. siz sadece anne ve babanızı kaybettiniz ama Özge hem anne babasını hemde bacaklarını kaybetti. Onu da anlamaya çalış." Yine başını salladı bir damla yaş yanağına doğru süzülürken.

PUSULA | TAMAMLANDI. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin