KARADENİZLİ HANIMAĞA

kayıp giden hayat

Bütün hafta okul işleriyle telaşlı geçmişti. Cumartesi sabah kahvaltı yapıp çarşıya çıkmıştık.

Uzun zamandır inmiyorduk. Agah sıkıntısı derdi olan vardır diyip esnafı turluyorduk. Geri dönmek üzereyken arkamızdan ağlamaklı biri sesleniyordu.

 "Asiye hocam ?" Arkamı döndüğümde eski öğrencilerimden Havin vardı.

"Havin bu ne hal ne oldu sana ?"

"hocam evden geliyorum. Kimsenin haberi yok çıktığımdan. Sizi Allah karşıma çıkardı. Kardeşim vedat kız kaçırmış. Evin tek bekar kızı benim. Berdel yaparlar diye korkuyorum. "Soluk soluğa nefes alıyordu. Bir dükkanın önüne oturup su verdik.

"Sakin ol bir bakalım durum neymiş dedi agah.

Telefonu açıp demiri aradı. Kızın dediği doğruydu. Karamanların kızı kaçırılmıştı. Herkes onları arıyordu. Ama şuanlık ses seda yoktu hiçbir yerde. Kızı sakinleştimeye çalıştıkça daha kötü bir hal alıyordı.

"Hocam evlenmektense ölürüm daha iyi beni vermeyin lütfen"diye yalvarıyordu. Agaha baktım.

Maalesef ki yapacak bir şey yoktu. Bir ihtimal başlığa ikna edilebilirdi. Ama agahın yüzündeki ifadeyle oda zor gibi duruyordu. Kısa bir süre sonra kızın babası osman gelmişti. Yanımızda Agah olduğu için birşey diyemedi.

 "Duyduklarım doğru mu osman bey. Oğlun kız kaçırmış diyorlar ?"

"maalesef doğru ağam bizde yeni duyduk. Ben havinin burda olduğunu bilmiyordum. Hadi havin eve geçelim. "Tedirgin gözlerle bana bakıyordu. Ne yapacağımı bilemedim.

"Müsaadeniz olursa havin bizimle konağa gelsin. Bu durumdan korkmuş biraz. "

"Olmaz hanımağam anası perişan halde eve geçelim. Merak etmeyin kızıma bir şey yapacak değilim. Hem onun bu konusa bir suçu yok ki. Niye ona kızayım?" Ne diyeceğimi bilemedim. Havine sarılmıştım. Babası kolundan tutup eve götürmüştü.

"Agah ne olacak şimdi? Kız çok kötü durumda. Berdel çıkıp ya dediğini yaparsa. "

"Bilmiyorum güzelim ama çıkacak karar nerdeyse belli. Büyük ihtimalle berdel olur. Kızı ikna etmek lazım."

"niye bitmiyor bu illet niye gidip istemiyorlar? Babaları niye rıza gösterip kızlarını vermiyor ?"

 "Ya düşmanlıktan ya başka yere söz verdiklerinden ya sa karşı tarafı beğenmediklerinden ya da canları istemediği için. O kadar saçma bir çok sebep var ki. Hangisini söylesem diğerlerinden daha saçma. Hadi eve geçelim. Akşam toplantı olacak. " diyip arabayla konağa geçmiştik.

Akşam üstü kaçanlar karacabey konağına sığınmış orda bulunmuşlardı. Ama konak sahibi kaçanları vermemişti. Uzun toplantılar ardından karar berdel çıkmıştı.

 Asinin yüzünden düşen bin parçaydı. Agahla konuşmuş yarın sabah havinlere geçmişlerdi. Kız kendini odaya kapatmış kimseyi yanına almıyordu. Asi uzun zaman bekledi kız sonunda çıkmıştı. Agahla birşikte kızın odasındalardı.

"Ben o adamla evlenmektense ölürüm daha iyi. Benim suçum ne ben kimseye birşey yapmadım. Vedatın günahını niye ben ödüyorum ?" Demesiyle susmuştum. O kadar haklıydı ki. Agaha baktım. Birşey yapmalıydık. Oda bana boş gözlerle bakıyordu.

 "Doğru diyorsun havin ama aranızda kan davası mo başlasın istiyorsun? Sen evlenmezsen amca kızlarından birini verecekler sen hayatına son verdiğinle kalırsın ? Sana da yazık değil mi ? Töre durmaz sende biliyorsun. Ha sen ha bir başkası ?" Demişti agah.