KARADENİZLİ HANIMAĞA

korku dolu zaman

Sabah çalan telefonla açtı gözlerini agah. Karşıda asinin sesi ağlamaklı geliyordu.

"Noldu neyin var ?"

"agah yalvarırım kurtar artık beni. "

"Evde misin ?"

"Evet. "

"Tamam hemen geliyorum. "

Apar topar üstünü giydi agah. Buraklara da haber verip korumalarla birlikte dört araba yola çıktılar.

Asilerin yaşadığı evin önünde araba durdu. Arkasından buraklarda indi.

Güvenlikten içeri adamları sessizce etkisiz hale getirerek dört bir yana dağıldılar. En sonda bir koruma fark edip bağırdı.

"Baskın var"diye agah silahını çekip adamı vurdu.

 Evin kapısını açıp içeri agah ve bursak geçtklerinde aman asinin başına silah dayamıştı. Asi dolu gözlerle girenlere bakıyordu.

"Bir adım daha atarsan güzel karımı son görüşün olur. "Dedi.

"Onun kılına bile zarar verirsen bu dünya da tozun bile kalmaz aman. "Asinin gözünden yaşlar boşalmıştı.

Arslan balkon kapısından içeri giriyordu. Amanın sol çaprazında kaldığı için görmedi. Amanın eline sarılmasıyla silah patldı.

 Asi silah sesinden bayılmıştı. Kurşun agahın omzunu sıyırmıştı. Asiye doğru koşup başını yakaladı. Kucakladığı gibi arabaya bindi.

En yakın hastaneye gittiler. Doktor bir kaç tahlil istemiş. Serum bağlanmıştı.

 Kısa bir süre sonra asi gözlerini açmış. Abileri ve agah başında bekliyordu. Onları görünce gülümsedi. Yerinden doğruldu.

 Agahın kanlı halini görünce göz yaşları akmaya başlamıştı.

"Korkma küçük bir sıyrık o kadar. "diyip göz yaşlarını sildi.

 Başına eğilip mis kokusunu içine çekip küçük bir öpücük bıraktı.

 "Seni de tedavi etsinler. İhmal etme lütfen. "Dedi.

 Hemşireyi çağırıp asinin yanında pansumanı yapıldı. Artık bir saniye ayrı kalamazlardı. Bir süre sonra doktor geldi.

 "Korkulacak birşey yok.bayılmanız gayet doğal. Tebrik ederim 4 haftalık hamilesiniz. "Asinin gözleri büyümüştü.

"Hayır olamaz "diye inledi. Gözyaşları daha çok aktı.

 Agah yanına oturup sarıldı. "Üzülme. O senin parçan. Babasının kim olduğu önemli değil. O benimde çocuğum artık. "Dedi.

 Asi agahı geri itip. "Olmaz istemiyorum. Alsınlar. "Dedi.

 Burak"yapma asi. Bir cana kıyılmaz. Nasıl olduğu önemli mi seninde kanın o ?"

"istemiyorum abi. Lütfen bir şey söyle alsınlar. Ben bilseydim aramazdım. Yemin ederim bilmiyordum. "Agah tekrar sarıldı.

 "Kimse çocuğun kimden olduğunu bilmeyecek. Bizim aramızda kalacak. O çocuğun annesi sensin babasında ben. "

"Abi birşey söyle ona bunu yükleyemem. "

Burak "agah asi haklı"

"ne haklısı burak. Onsuz ne hale geldiğimi görmediniz mi? Ben kendi çocuğum gibi bakarım. Ne fark ediyor. O asinin canı. Benimde kıymetlim artık. Bu dakikadan sonra bu böyle. "dedi.

 Asi hiç durmadan ağlıyordu. Adamın merhametini sevgisini biliyordu. Ama bu durum çok başkaydı. Serumun bitmesiyle asinin ailesinin evine geçtiler.

Fadime hanım kızını görünce bayılmıştı. Bahar hemen müdahale etti.

Mustafa bey kızına sarılıp kokusunu içine çekti. Hasretini gidermeye çalışıyordu. Yaren arkadaşına sarılmış oda ağlıyordu. Evin erkekleri kadınları sakinleştirmeye çalışıyordu. Küçük afra halasının kucağından inmemek için direndi.

 Bir süre sonra fadime hanım gözlerini açıp kızını sarmaladı. Ne kadar dua varsa okudu. Bir süre sonra biraz daha kendine geldi ev halkı.

 Akşam yemeğini yiyip çaylarını içmişlerdi. Fadime hanım kızının elinden elini çekmiyordu.

 Burak "neden daha önce yardım istemedin ?"diye sordu. Asi yutkundu.

 "Sizinle tehdit etti abi. Nasıl kıyardım size. Artık canıma tak etti. O yüzden Agahı aradım. Yoksa gene aramazdım. Geri götürmekle tehdit edince başka şansım olmaz diye aradım. "

 "sana yaptıklarının cezasını çekecek hiç merak etme. "Asi birşey diyemedi.

 Saatin ilerlemesiyle herkes kendi odasına çekildi. Fadime hanım kızını evden göndermediği için burda kalmıştı. Zaten agahla da gidemezdi. Adamı ikna edip vazgeçirmeliydi. Onun boynuna böyle bir yük yükleyemezdi.

Asi "sen yatakta yat. Ben kanepede uyurum. "Diyip kanepeye gidiyordu.

 Agah asiyi kendine çekti. "Seninle bundan sonraki mesafemiz bu kadar olacak güzelim. Aramızda artık hiçbir şey giremez. Senin yanın benim kollarım ayrı kalmayı aklından bile geçirme. Ne düşündüğünü biliyorum. Ama benden ayrılmak istiyorsan al silahı çek vur beni. Daha iyi olur. Diğer türlü seni bırakmam"asinin göz yaşları firar etmişti.

 Bu adam hep güzel sevmişti. Halada güzel seviyordu.

 "Böyle bir sorum"

"şş yeter artık. Ben kararımı verdim çok konuşuyorsun. Bak hasta halimle hala ayaktayım. Hadi yatıyoruz. "Diyip yatağa geçmişlerdi.

 Agah karısını kollarının arasına almış. Sarmalamıştı. Kaçacak diye ödü kopuyor sardıkça sarılıyordu. Asi ses etmedi. Oda adamı hissetmek istiyordu. Yeteri kadar ayrı kalmışlardı. Şimdi en azından bu anın keyfini çıkarmalıydı.

Bir süre sonra asi uyuyakaldı. Agahın gözüne uyku girmiyordu. Sevdiği kadını izledi uzun uzun. Bütün gece gözünü kırpmadı. Gecenin sonuna doğru uyuyakaldı.

Sabah arslanın kapıyı vurmasıyla açtılar gözlerini. Aman depodan kaçmıştı. Apar topar evden çıktılar. Depo bomboştu. Adamlar yaralıydı.

 Eve geri döndüllerinde kapı aralıktı. Yaren bahar fadime hanım afra baygın yatıyordu. Ne kadar arasalarda asiyi bulamadılar. Tedbirsizlik etmişlerdi. Kapıda koruma vardı ama yeteri kadar değildi.

 Saat ilerlerken aman telefon etmişti. Emini evde bırakıp çıkmışlardı.

Bir tepeye çağırmışlardı. Burak arslan agah. Issız olan yere vardıklarında asinin kafasında silah dayalıydı.

Aman " Ne kadar kısa sürdü bak buluşmanız ?"dedi agaha.

 "Bırak lan karımı. Ne derdin varsa bizimle çöz. "

"O senin değil benim karım. Hala anlamadın. Senin asin öldü. O benim aslım "dedi.

 "Aman bırak kardeşimi ne istiyorsan bizle konuş?"

 "İstediğim çok basit. Agah efendi kendini kalbinden vuracak. Bu konuda kapanmış olacak. "

"Neden yapsın bunu ?"

"o bunu yaparsa bende aslıyı bırakırım. Yoksa o ölecek. " agah seslice yutkundu.

 "O senin çocuğunu taşıyor it herif. "Demesiyle aman şaşırmıştı.

"Doğru mu bu aslı ?" Kadın dolu gözlerle agaha baktı.

 Amanın elindeki silahın alıp kafasına doğrulttu.

 "Bir tek seni sevdim "diyip silahı ateşlemişti.

Agah hayır diye bağırdı.

Kendi sesine uyanmıştı agah. Karanlık odada etrafına baktı.

Sonra tişörtünü çıkarıp omzunu kontrol etti. Neyseki rüyaydı.

Ceylan gözlüsü en azından yaşıyordu. Derin bir nefes aldı.