mutlu aile tablosu

459 22 0
                                    

Asinin evinin önünde durdu. İçeri girse ne diyeceğini bilemedi. Bir süre bekledi. Sonra araçtan inip zili çaldı.

Asi kapıyı açtığında göz göze geldiler. Adamın yıkılmış haline birşey diyemedi. Belli ki duydukları ağır gelmişti. Kapıyı açıp içeri buyur etti.

Agah içeri girdiğinde oğlu oyuncakların içinde oturuyordu.

Asiye dönüp "ben diyebildi sadece.

"Zamana bırakalım. Bugün konuşmasak daha iyi olur. Yeteri kadar zor bir gündü. " agah kafasını sallamakla yetindi.

Oğlunun yanına oturup onu izledi. Eline tutuşturduğu arabaları yarış yaptırıyorlardı. Sonra legoları dizmeye başladılar. Asi bir süre onları izleyip masayı hazırlamaya kalktı.

"Hadi artık yemek vakti. Diyince umutun yüzü düştü.

"Anni ı-ıı "

"hayır küçük bey yemek yenecek. "Agah oğlunu kucağına aldı.

"Beraber yeriz dimi aslanım ?"

"ıı-ıı"

"neden sen tek mi yiyeceksin ?"

Babasının eline arabasını tutuşturdu.

"araba yemekten sonra. Yemek yemezsen banyo da yapamazsın. Doğruca yatağa gideriz. "Demesiyle umut ellerini çırptı.

"Buuuu "agah gülmüştü bu haline.

Asiyi anımsadı. Oda çocuk gibi sevinirdi. Tabi geçmişte öyleydi. Şimdi kim bilir ne zaman mutlu oldu.

Masanın başına  asi umut yanına agah oturdu. Karşıya yusuf ve Melekte geçti.

Agah şaşırsada belli etmedi. Karısı yanındaki ikliyle baya samimiydi. Zaten insan ayırmazdı asi. Ama aralarında belli bir yakınlık vardı. Dayanamayarak

"ne kadar süredir birlikte çalışıyorsunuz ?"diyip sordu asiye.

"Çalışmıyorlar biz birbirimize aileyiz.Ben hastanede gözümü açtığımdan beridir birlikteyiz. Melek hep umutla ilgilendi. Onu geride bırakamadım. Yusufu biliyorsun zaten "dedi.

Agah başını salladı. Yemeğin ardından banyoya geçmişlerdi.

Umutun küvetini suyla doldurup içine bıraktı asi. İçine bir sürü oyuncak koydu.

Umut suyla oynamayı seviyordu. Agahla birlikte baloncuk yapıyorlardı. Umut her baloncuğa kahkaha atıyordu.

Asi cebinden telefonu çıkarıp bir kaç poz çekti. Sonra videoyu açıp lavaboya koydu. Bu anı kayıt altına aldı. Yarım saat geçmişti.

"Artık çıkmamız lazım. Yoksa üşüyeceksin. "

"ı-ıı  anniii"

"hayır böyle anlaşmadık ama "

"annii"diyip boncuk boncuk bakıyordu.

"Tamam son beş dk. Ben havlu almaya gidiyorum. Sen babanla oyna. Ama geri geldiğimde itiraz etmek yok. Hemen çıkılacak. " diyip içeri geçmişti.

Agah karısının otoriter tavrına gülümsemişti. Oğluda annesi gibi az inatçı değildi. beş dk ardından asi elinde havluyla gelip oğlunu sarmıştı.

yatağa bırakıp eline bez ve pijamaları alıp geldi. bezini giydirip ayağa kaldırdı.

agaha pijamaları uzatıp.''giydirmek istermisin ?''

''isterim ama ya birşey olursa.'

'merak etme olmaz''asi nasıl giymesi gerektiğini anlatıyordu.umut huysuzlansada bitmişti.

KARADENİZLİ HANIMAĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin