Küçük bir yaşam

385 26 1
                                    

Geçen bir haftada asi hazalın doktoruyla konuşmuş bu süreci biraz daha rahat geçirmişti.

Agahla aralarında belli bir soğukluk vardı. Adamıda suçlamıyordu ama olanlara engel olamadığı için ona da kırgındı.

 Bütün hafta okul işleriyle uğraşmıştı. Cumartesi Agahla vakit geçirmek için çarşıda dolaştılar.

Agah Bir an olsun gözünü üstünden çekmiyordu. Her hareketini izliyor her mimiğini takip ediyordu. Eskiden yaptıkları gibi merkezdeki küçük dükkana doğru yol aldılar. Asi buraya gelmeyi beklemiyordu.

 "Uzun zamandır seninle birşeyler yapmıyorduk. Eski günleri yad edelim" diye söze girdi agah.

Yavaş adımlarla dükkana geçtiler. Restoran Gene bomboştu. Agah kepenkleri kapattı. Asi her zaman ki yerine geçti.

 "Ocakbaşını özlemiştim. Gerçekten insan içinde olunca fark edemiyor. Geçen sene nerdeyse her hafta çıkardık. Şimdi en son ne zaman çıktığımızı hatırlamıyorum. "Demişti.

"Vakit mi oldu güzelim. Artık okuldan gözlerini bana bile çevirmiyorsun. Kaldı ki buraları göresin. "Demesiyle tebessüm etmişti asi.

"Hiçte bile gözlerim hala seni görüyor. Sen farkında değilsin demekki. Eskisinden daha çok işim var biliyorum ama bu seninle olmama engel olmaz. "

"Öyle mi söyle bakalım en son ne zaman bana uzun uzun baktın. En son ne zaman beni istekli öptün ?" Demesiyle asi biraz düşündü.

 "Son zamanlarda zor şeyler yaşadık Agah. Direk sorumlusu sen değilsin ama bana ağır geldi. Seni mesul tutmuyorum tabiki. İçinde bulunduğum durumla savaşıyorum. Bu sana olan sevgi mi aşkımı azaltmadı. Sadece ben çok yıprandım. "Agah elini tutup dudaklarına götürdü.

"Biliyorum güzel gözlüm. Bu durumdan çık diye çabalıyorum. Sadece sana değil bana da ağır geliyor. Sadece senin gibi tepki gösteremiyorum. Yoksa benim içinde zor. " asi kafasını salladı.

Yaşananlar erkek ya da kadın diye ayrılacak şeyler değildi. Herkes için zordu. Bir hayat gözlerinin önünde son bulmuştu.

 "Ee Agah şefim bugün ne yiyeceğiz ?"

"son günlerde adam akıllı yemek yediğini görmedim. Yarım tabak çorba dışında ağzından birşey girmiyor. Bugün Doya doya kebap yiyeceksin. "

"Peki ağam siz ne derseniz o. "

"Asi hanımın canı ceza yemek istiyor anlaşılan. "

"Yok sevgilim sana takılıyorum. Zaten ceza defterim fazlasıyla kabarık durumda. "

"İyi hatırlattın. En kısa zamanda ödeme yapın asi hanım" demesiyle gülümsemiştim. Yemeklerimizi yiyip etrafı topluyorduk.

 "Çayımızı bizim tepede içelim mi o gün ki gibi ?"

 "Olur güzelim. Ben termısu ayarlayayım geliyorum. "Diyip mutfağa geçmişti agah.

Asi lavaboda elini yıkayıp masaya doğru yürürken gözleri karardı.

 "Agah diye inlemişti. Sonra gözleri kapandı.

Agah düşme sesiyle içeri koştu. Asi yerde yatıyordu.

 "Asi diye yanına koştu. Çarpmanın etkisiyle başında ufak bir kan vardı. Kucağına alıp restorandan çıktı.

 Arabaya bindiği gibi hastaneye geçtiler. Acilden içeri girdiklerinde müşaade odasına aldılar. Doktor gelip muayene etti. Bir kaç tahlil yapacağını söyleyip çıktı. Bir kaç dakika sonra asi gözlerini açtığında agah başında bekliyordu.

KARADENİZLİ HANIMAĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin