Bir öğrencisi için hiç tanımadığı kapıyı çalmıştı Asi
Agahsa eski bir tanıdığı yardım istediği için kapıyı açmıştı.
Nerden bilebilirlerdi ki açılan kapıyla ikiside sevda ateşine düşeceklerini
Adam baştan aşağı kadın olmuştu
Kadınsa kalbinde bir te...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Akşam için asi kırmızı tül elbise giymiş bileğine kadar taşlı ayakkabı gitmişti. Dumanlı bir makyaj yapmıştı. saçını genişçe iki yandan örüp ensede dağınık topuz yapmış topuzun üstüne taşlı toka takmıştı.baget kolyesini takıp sallanan küpe taktı.
Bahar ve yaren gelip memnun gözlerle onu inceliyorlardı.
eroğlu ailesi bütün kalabalığıyla gelmişti.
Hasan amca eşi ve çocukları agahlar ve kıymet yade gelmişti.
Agah elindeki beyaz gül buketini asiye uzattı. Asi heyecanla almıştı. Kucağına sanki ilk defa gelmişlerdi.
Agah siyahlar içindeydi gene. Beyaz gömleği vardı bu sefer farklı olarak.
Asininde büyük amcası ve çocukları kendileri vardı. Ev tıklım tıklım doluydu.
Hoşbeş muhabbetin ardından Asi Yaren ve Bahar kahveleri dağıtıp en son Agahın özel tepsisi gelmişti.
Sevdiğiyle kısa bir an göz göze gelmişti.
Asi kalkıp masaya doğru geçti.
Agah tek dikişte içmişti tuzlu kahvesini.Asi heyecanla gülümsemişti.
Mehmet bey lafa girdi.
"Müsadeniz varsa mustafa bey Allahın emri peygamber efendimizin kavliyle kızınız asiyeyi oğlumuz Agaha istiyoruz. Demişti.
"Mustafa bey göz ucuyla kızına baktı.
"Benim tek kızım var Mehmet bey. Görüyorum ki seninde kızların var. Beni o yüzden anlarsın. Ben evimde inci tanesi yetiştirdim. Üstünde en ufak toz zerresi tok. Kızımın her zaman arkasındayım. Onu elimizde geldiği kadar iyi yetiştirmeye çalıştık. Bugüne kadar o bizim yüzümüzü eğmedi. Biliyorum ki bundan sonra da sizin yüzünüzü yere eğmeyecek. Hayırlısıyla verdim. "Demişti.
Asinin gözlerinden bir damla yaş düştü. Babasına da kIyamıyordu. Ama doğanın kanunu böyleydi.
Eroğlu ailesinde mutluluk hakimdi.
Kahve faslından sonra çaya geçilmişti.
KıZlar masada sözde giyeceklerini konuşuyorlardı.
Arada genç çiftimizin bakışları birleşiyordu.
Gece ilerleyen saatten sonra eroğlu ailesi izin isteyip kalkmıştı.
Agah telefon edip konuşmuşlardı.
"Gene çok güzeldin her zamanli gibi"
"sen güzel görüyorsun o yüzden her gördüğünde öyle geliyor. "
"Keşke öyle olsa da sendeki güzelliği bir tek ben görsem."
