büyük yüzleşme

413 27 1
                                    

Gecenin sonunda nihayet gün doğmuş sabah olmuştu.

Asiler kahvaltı sofrasında melek umut ve yusufla kahvaltı yapıyorlardı.

"Dün olanları anlatsana yusuf ?" Yusuf olanların çoğunu anlattı. Sondaki konuşmalara gelince durdu.

 "Sizin birlikte olduğunuzu söyledi aman. Ama açık bir tabirle agah çok sinirlenip bir kaç tane yapıştırdı. Ne fark eder dedi. O yaşıyor ya ne olduysa oldu diyip vurdu. Sonra bana da sordu. Neye mecbur kaldığını. Sana sormasını söyledim. " dedi.

Asi kafasını salladı.

 "Onu biraz tanıyorsam. İçi içini yiyordur. Bana da soramaz. İyice kuduracak. "

"Hanımım bana düşmez biliyorum. Ama agah beyin hali hal değil. Belli ki tutulmuş size. Gözü başka birşey görmüyor. Bir şans verseniz ?"

"nasıl vereyim yusuf ? Gözümün içine baka baka yalan söyledi. Elalemin kadınıyla sarmaş dolaş gördüm. Ailesi burnumun dibinde onunla evlendirmek için başka bir kızı tuttu. Yetmediler beni zehirlediler. Çocuğum düşsün diye uğraştı. O kızla anası. Bütün aile seyirci kaldı. Nasıl dönüp affedeyim ?"

"yaşadıklarınız kolay demiyorum. Ama en azından dinleseniz. Belki mantıklı bir açıklaması vardır. Size de yazık değil mi iki yıldır ne haldesiniz. Sadece onun için değil ? Kendiniz içinde düşünün. Mutlu olmak sizinde hakkınız değilmi?ben babasız büyüdüm. Umut babasıyla aynı evde büyümesini çok isterim. Babasızlık çok zor. Bunlarıda düşünün hanımım. "

"Biliyorum yusuf o yüzden babasıyla hemen görüştürdüm. Bir gün daha kaybetmesinler diye. Böyle de aile oluruz. Bana koca olamadı ama ona iyi bir baba olacak biliyorum. Mert adamdır çünkü. Ne olursa olsun onu korur. "Dememizle zil çalmıştı.

 Melek kapıyı açıp geleni içeri buyur etti. Gelen agahtı.

"Afiyet olsun. "Demesiyle umut masasından kalkmaya çalıştı. Agah gülümseyerek bakıyordu. Hemen kaynaşmışlardı. Kan çekmek böyle birşeydi.

 "Açsan otur"dedi asi.

 "Yok yedim ama bir çay içerim."demesiyle umutu alıp koltuklara yöneldi.

Yusuf kapıya çıkmış. Melek Agaha çay getirmiş masayı topluyordu.

Asi de karşıdaki koltukta yerini almıştı.

 "Umutun kimliğini görebilirmiyim ?"diye sordu.

Asi şaşırsada ses etmedi. Kalkıp cüzdanını aldı. Kimliği çıkarıp agaha uzattı. Üstündekileri okuyunca Agah gülümsemişti.

 "Nasıl oldu ? Senin kimliğin yok. Umut doğduğunda ben yoktum. Nasıl bizim üstümüze kayıtlı ?"

adamda zekiydi. Ama kadını hafife alıyordu. Hala karısının nasıl biri olduğunu bilmiyordu.

 "O kadar gün boşuna mu beklemedim sanıyordun ? İlk önce mahkemeye başvuru yapıp yaşadığımı ve kimliğimi geri aldım. Ardından umutla senin saç tellerini laboratuara gönderdi bahar. Dna testiyle bir dava daha açtık. Babalığının ispatı için. Ondan sonra kimlik çıkardık. "

"Ne zamandır uğraşıyorsun bunlarla ?"

"geldiğimden beri. "

"Aman nasıl görmedi arkasından bu kadar şey yaptığını?"

"siz erkekler körsünüz. O hep benden bir adım önde olduğunu düşünüyordu. Ama benim iki adım arkamda olduğunu fark etmedi. Hala da bilmiyor. Onu nasıl bir cehennem beklediğinin farkında değil. "

KARADENİZLİ HANIMAĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin