KARADENİZLİ HANIMAĞA

HAZIRLIKLAR

Haftaiçi okul koşuşturmacası devam ediyordu.

 Agahın işleri yoğundu arada telefonla konuşuyorduk. Bazende akşamüstü uğrayıp eve geçiyordu.

Cumartesi günü annesi çağırmış.

Öğlen Agah beni almaya gelmişti.

Üzerimde tüvit elbise kalın çorap topuklu botlarım vardı. Üstümde kalın kabanım saçlarımı balıksırtı örmüştüm.

Konaktan içeri girdiğimizde herkes alt kattaki sedirli oda da oturuyordu. Gülistanda gelmişti.

 Hoşbeşim ardından nazenin teyze büyük bir sandık getirtip içindekileri çıkarıyordu. Anladığım kadarıyla bohça işlerini yapacaktık. erkekler çalışma odasına gitti.

Annemle konuşmuşlardı ondan aldığı bilgilerle herşeyi ayarlıyordu.

"Yarın Agaha söyleyelim eksikler var. Daha vakit varken gidip alalım "demişti.

 "Olur nazenin teyze haftaya istanbula giderim. Annem alınacaklar için çağırdı. Bizimde Agah için almamız gereken şeyler varmış. "dedim.

 "Beraber gideriz elbise işini falanda hallederiz demişti.

 Berivan yenge araya girerek "eski köye yeni adet getiriyorsunuz nazenin. On defa kız istemekte ne ? İyice istanbul sevdalısı oldunuz. "Demişti. Bozulmuş ama belli etmedim.

 "Biz kız vermiyoruz berivan kız alıyoruz. Sende bilirsin ki istemede kız tarafı ne derse o olur. Adetleri böyle on defa deselerdi gene keyifle giderdim. Sen oğlun için gitmezsin olur biter. " yürü be kayınvalide tüm ülke kayınvalide görsün demiştim içimden.

 Berivan yenge susmuştu. Bu kadını ve kızlarını bir türlü sevemedim. Ama ön yargılı olmayacaktım. Sonuçta hep beraber yaşayacaktık.

 Bir kaç saat daha havlu patik arasında geçmişti. Erkeklerin gelmesiyle sandığı kapattık.

 Nazenin hanım Agaha dönerek. "Yarın bizim kuyumcuyu ara takıları bakmaya gidelim. Bir kaç eksik var. Onlarıda alalım. Haftaya asiyeyle İstanbula gidip elbise işini halledicez onuda ayarla "demişti.

 "Emriniz başım üstüne hanımağam demesiyle gülmüştük.

 Ayağa kalkıp sedirlere geçmiştik. Akşama yemekler yenmişti.

Müsaade isteyip Agahla kalktık.

Ertesi sabah Agah gelip beni almıştı. Çarşısa bir kaç dükkana bakmış. Havlu işlemeli şal aldık. Bir kaç mağazadan elbise seçmiştik.

En son kuyumcuya uğradık. İki set bir altın kemer iki kelepçe yirmi bilezik almıştık. Agah iki tane altın tokada aldırmıştı.

 Düğün için özel tasarım yapmaları için şimdiden talimat verdi.

Akşama doğru beni eve bırakmışlardı. Yorgunluktan ölmüştüm.

Cuma günü Agah beni gelip almıştı. Havalimanına gidiyorduk.

 Mehmet bey Nazenin teyze kızlar ve hazar çoktan yerine geçmişti. Bizde diğer tarafa oturmuştuk. Ellerim her zaman ki yerinde agahın avucundaydı.

 İstanbula indiğimizde annemler yemeğe beklediği için hep beraber bize gelmiştik. Annem bir sürü yemek yapmıştı.

Erkekler kaynaşmış çoktan maç muhabbetine geçmişlerdi.

 Yarın için alışverişe çıkılacaktı. Müsade isteyip kalktılar.

Agah annemle beni almaya gelmişti.