Nişan günü geldiğinde hazırlanmaya başladı.
Yeşil ip askılı uzun bir elbise giydi. Elbisenin yırtmacı baldırından başlıyordu ama orayı tutturup dizinden aşağısına bıraktı.
Agah yeteri kadar kıskançtı. Zaten durumları zordu daha da yıpratmanın anlamı yoktu. Nasılsa bunları rahat rahat giyeceği bol bol tartışacakları zamanlarda gelecekti.
Elbisenin renginde sitiletto giydi. Toprak tonlarında makyaj yapıp kirpiklerine hacim verdi. Şeftali tonlarında ruj sürdü. Saçının bir tarafına genişçe balıksırtı örüp ensesinde dağınık bir topuz yaptı. Altın rengi zincir kolyesini takıp altın sallanan küpeler taktı.
Agahın yüzüğünü parmağına taktı. Bugün takmalıydı.
Arslan da artık birşey diyemezdin bugünonu bir kaç kişi daha sorarsa agahı bu sefer kimse tutamazdı. Kabanını üstüne alıp.
Bahar arslan ve asi Nişan için salona doğru yola çıktılar.
Eroğlu ailesi kapıda onları karşılamıştı. Agah siyah takımın içindeydi. Sevdiğini görünce hafif gülümsedi. Asi onun bu haline daha çok gülümsedi. Kabanı üstündeydi hala bakalım Agah görünce ne tepki verecekti.
Zeliş onların masasının yanına götürdü onları.
Karşılama faslından sonra Agah masaya geldiğinde gördüğü görüntüyle kala kaldı. Gene giymişti. Hayır anlamıyordu zaten doğal hali yeteri kadar güzeldi. Dikkat çekiyordu. Ne vardı bu kadar giyinecek ? Bakışları sertleşmişti.
Asi onun bu halini görünce yutkundu. Yırtmacı kapatmak pek işe yaramadı anlaşılan.
Agah masadan kalkmadı. Arada bir gelen gidenle sohbet ediyordu. Sonra bakışlarını asiye çeviriyordu.
Arslan tıslıyordu ama o duymağı için bunun farkında değildi.
İnsanlar halay çekmeye başlamıştı. Sonra yanlarına şirin ve asaf geldi. Asi kalkıp arkadaşına sarıldı. Arslanda asafla tokalaştı. Abisinin sayesinde tanışmışlardı.
Ayaküstü muhabbet edip arslanı işaret etti. Daha sonra detayları anlatacağını söyledi.
Takı töreni başladığında kalkıp takıya girdiler. Asi çok şık altın bileklik taktı gülistanın hiçte boş olmayan kollarına.
Gülistan peri kızı gibi güzel olmuştu.
Hazar heyecanı her halinden belliydi. Uzun takı töreni nihayet bitmişti. Masaya döndüklerinde Agah yoktu.
Bahar asiye dönüp lavaboya gidelim diyince ayaklandılar. Arslan ters ters baktı.
"Lavaboya gidiyoruz merak etme kaçmayız"diyip devam ettiler.
Bahar önden lavaboya girince asinin kolundan biri çekiştirip gelin odasına soktu. Artık alışmıştı bu duruma şaşırmıyordu.
Agah asiyi duvara yaslayıp iki elinin arasına hapsetti. Gözlerini gözlerine dikmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADENİZLİ HANIMAĞA
General FictionBir öğrencisi için hiç tanımadığı kapıyı çalmıştı Asi Agahsa eski bir tanıdığı yardım istediği için kapıyı açmıştı. Nerden bilebilirlerdi ki açılan kapıyla ikiside sevda ateşine düşeceklerini Adam baştan aşağı kadın olmuştu Kadınsa kalbinde bir te...