Koşar adım ilerliyordum koridorda. Mutluluk ile gülümsüyor, bu güzel haberi Baekhyun'a hemen vermek adına koşuyordum.
Bana garip bakışlar atanlar da umurumda değildi, hafifçe çarptığım için laf söyleyenlerde.
Benim resmim birinci seçilmişti. Baekhyun, birinci seçilmişti.
Sınıfını gördüğümde hızla girdim içeri. Bakışlarımı büyük derslikte gezdirirken gördüm onu. Eşyalarını topluyordu.
Yanında Sehun vardı.
Bakışları bakışlarımla buluştuğunda büyükçe gülümsedim. Şaşırdı beni gördüğünde, eşyalarını bıraktı ve kalktı.
Yanıma adımlarken seslendi "Chanyeol, ne oldu?" Yanıma gelmesini beklemeden kapadım aramızdaki mesafeyi.
Hızla sardım kollarımı beline. Hafifçe havalandığında kollarını sıkıca sardı boynuma. Gülerken tekrar etti "Chanyeol, ne oluyor?"
"Birinci seçildi!" Diye sevincimi dile getirdim büyük gülümseme ile. "Profesör o kadar çok beğenmiş ki, bir dersin yarısında beni ve çizimi övdü neredeyse. Baekhyun, çok mutluyum."
Büyükçe gülümsedi Baekhyun. "Ah Tanrım, şimdi benim resmim mi sergilenecek?" Dudağımı ısırdım dediği şey ile.
"Ah doğru, o vardı değil mi? Popülerliğine popülerlik kattım desene." Gülümsedi ve öptü yanağımı. "Çok sevindim sevgilim. Hak ediyordun. Resim cidden iyi olmuştu."
Yanımıza gelen Sehun gülümseyerek tebrik etti beni. Ardından üçümüz birlikte çıktık derslikten. Binadan da dışarı çıkmış bahçede yürürken çıkışa yakın banklarda oturan ikiliyi görmem ile kaşlarım havalandı.
"Onlar, Kyungsoo ve Jongin mi?" Diye sordum şaşkınlıkla. Hemen yanında yürüyen Baekhyun da şaşırdı. "Onlar tanışıyor muydu?"
Bankta yan yana oturmuş, kucaklarına beyaz bir kediyi almış gülümseyerek seviyorlardı. Hem onunla ilgileniyorlar hemde konuşuyorlar gibi görünüyordu.
"Sanırım tanışmışlar." Dedim bende. Sehun bana döndü. "Diğer çıkıştan çıksak daha iyi olur. Jongin'i uzun zamandır bu kadar keyfi yerinde görmedim. bozmayalım olur mu?"
İkimizde başımızı saklarken diğer çıkışa yöneldik. İkisi de mutlu görünüyordu ve bu biraz da olsun içimi rahatlatmıştı.
Akşam tüm haberleri Kyungsoo'dan zorla da olsa alacaktım.
Kyungsoo içeri girdiği anda sordum. "Jongin'le aranda ne var?" Şaşırdı ama güldü sonrasında.
"Henüz bir şey yok ama, sanırım benimle ilgileniyor." Şaşırırken sevindim bir yandan da. "O kedi?" Diye sordum merakla.
Geçen gün karşılaştıklarını ve birlikte bu kediyi bulduklarından bahsetti. Kediye Jongin'in baktığını ve kedinin ona gerçekten iyi geldiğini de anlattı.
"O günden beri beni nerede görse yanıma geliyor Chanyeol. Sanırım, hayallerim gerçek oluyor." Yaklaştım ve sarıldım gülümseyerek.
"Umarım gerçekten sever seni. Sizde bizim gibi mutlu olursunuz."
Sıkıca tuttum ellerini. ''Sakin ol Baekhyun, olmasa bile dünyanın sonu değil. Daha çok yer var değil mi?'' Titrek bir nefes verdi ''Evet ama burası en iyi yer Chanyeol. Hayalim bu benim. Model olmak, o kıyafetleri taşımak istiyorum.''
Gülümsedim hafifçe. ''Başaracaksın güzelim. Hadi gel, gidelim.'' Yan yana girdik modellik ajansının kapısından. Baekhyun adamlar ile görüşür, kısa çekimler yapılırken bekleme yerinde bekliyordum.
Geçen dakikaların ardından kolumun hafifçe dürtülmesi ile telefondaki bakışlarımı ayırdım. Hemen yanımda durmuş olan kız bana bakıyordu. ''Görüşmeye mi geldiniz?'' diye sordu gülümseyerek.
Başımı olumsuzca salladım hızla. ''Yok, arkadaşım görüşmede. Onu bekliyorum.'' Kaşları havalandı şaşırmışa benziyordu. ''Çok farklı bir tarzınız var. Üstelik, dikkat çeken birisiniz. Sizde görüşmeye girmeye ne dersiniz? Düşünür müydünüz modellik?''
Şaşırırken ''Hiç düşünmedim.'' diye mırıldandım. İçeriden çıkan Baekhyun'u gördüğümde büyükçe gülümsedim. ''Baekhyun, nasıl geçti?'' ''Güzel geçti sanırım, boyum bir tık daha uzun olsa daha iyi olurmuş ama adam umutlu konuştu.''
Yanımızda duran kadını gördüğünde bakışları büyüdü. ''Ah, Rose hanım. Merhaba.'' saygı ile eğildiğinde kaşlarım çatıldı. Karşımdaki kadın gülümsedi. ''Sanırım bizimle görüşmeye gelen arkadaş sen olmalısın.''
Ardından bana döndü. ''Sizle küçük bir görüşme yapalım mı odamda?'' diye sorduğunda Baekhyun'a döndüm. Başını hızla olumluca salladı. ''Ben, çok sevinirim.''
Kadın ilerlemeye başlarken Baekhyun'a sordum. ''O kim?'' ''Buranın sahibi sayılır. Annesi oldukça yaşlandı. O yönetiyor şuan.'' Güldü hafifçe ''Şans yüzüme güldü Chanyeol.''
Birlikte geniş odaya girerken karşılıklı koltuklara oturduk. Rose hanım gülümsedi hafifçe. Önünde duran bir kaç dosyayı karıştırdı. ''Senin dosyan bırakılmış Baekhyun. Evet, umut var ama sizinle bir anlaşma yapmak istiyorum.''
''Nasıl bir anlaşma?'' diye sordu Baekhyun. Tekli koltukta gergin bir şekilde oturan bana döndü kadın. Gülümsedi hafifçe ''Eğer Chanyeol da bizim çalışırsa, seninle de çalışırız.'' Bakışlarım büyürken Baekhyun'a döndüm.
''Chanyeol, ne alaka?'' diye sordu şaşırırken ''Onunla çalışmak istiyorum. Eğer o da bizimle çalışmak isterse, ikinize de çok iyi çekimler ayarlarım.'' Yutkunurken bakışlarımı Baekhyun'un bakışları ile buluşturdum.
''Ben, daha önce hiç modellik düşünmedim.'' diye mırıldandım. ''Size bir kaç aylık eğitimler verilir. Lütfen yarına kadar düşünün ve bize kararınızı bildirin.''
Birlikte modellik ajansından çıkarken Baekhyun derin bir nefes verdi. ''Vay be! İkimizde seçildik yani öyle mi? Ben istedim bir göz tanrı verdi iki göz.''
Kararsız bakışlarımı gören Baekhyun uzandı ve tuttu yanaklarımı. ''Reddedemezsin Chanyeol. Bu, muhteşem bir fırsat. İkimiz içinde.''
Başımı olumluca salladım ''Biliyorum ama'' Gülümsedi hafifçe ''Her zaman birlikte olacağız Chanyeol. Seni yalnız bırakmayacağım.''
Gülümsedim hafifçe. ''Biliyorum sevgilim. Bırakmayacaksın.''
Aman aman neler oluyor ghfdf biraz kaos gelmesin mi peki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Albino/Chanbaek
ФанфикChanyeol albino hastası. Baekhyun ise üniversitesinin en parlak öğrencilerinden biri. Texting.