''Baekhyun benim içim hiç rahat değil. İlişkimizi gizleyeceğiz ve bu işler bana göre değil. Gerçekten hiç değil.'' Sıkıca tuttu elimi. ''İkimiz yalnız olduğumuzda istediğimiz şeyi yapacağız Chanyeol.''
''Lütfen, bu fırsatı kaçıramam. Bu, benim hayalim. Benim için katlanamaz mısın?'' Derin bir nefes verdim ağırca. ''Senin için her şeyi yaparım.''
Gülümsedi hafifçe. "Teşekkür ederim sevgilim. Söz veriyorum. Her şey çok güzel olacak."
''Hadi, gidelim artık. bizi bekliyorlar.'' Başımı olumluca salladım ayağa kalkarken. İçimdeki bu kötü his bir türlü gitmiyordu.
Umarım her şey ikimiz içim çok iyi olurdu.
Baekhyun büyük bir gülümseme ile döndü Rose hanıma. ''Kabul ediyoruz. Böyle güzel bir teklife nasıl hayır denilebilir ki zaten?'' Kadın büyük bir gülümseme ile bana döndü. ''Sende bizimle çalışacaksın değil mi?''
Başımı olumluca salladım ''Evet.'' Ayağa kalktı hızla. ''Senin ölçülerin zaten alındı Baekhyun. Chanyeol sende geç. Senin de ölçülerin alınsın.'' Sekreterine seslendi ''Bize iki tane anlaşma getirin!''
Ceketimi çıkartırken ölçülerimi not alan adam ile derin bir nefes çektim içime. Boyuma ve kiloma bakıldı. Diyetisyen ile çalışmamı ve dört kilo almamı istemişlerdi. Gözlerimi devirmemek için kendimi tutarken onaylamıştım.
----------------------------
Geçen ayların ardından kendimi çok bunalmış hissediyordum. Üniversite ve ajansı aynı anda ilerletmek dünyanın en zor şeyiydi ve notlarım düşmeye başlamıştı.
Baekhyun'u uyarsam da beni dinlemiyor, çağrıldığı her yere gidiyordu. Derslerine özen göstermiyor, sadece çalışıyordu.
Annem ağırca okşadı saçlarımı ''Oğlum, iyi misin?'' Derin bir nefes verdim sıkıntıyla ''Anne, ne yapacağımı bilmiyorum. Her geçen gün Baekhyun'u kaybediyormuş gibi hissetmeye başladım. Onun için bu işe girişmişken yüzüme bile bakmıyor oluşu canımı sıkıyor.''
''Konuş, anlat ona rahatsız olduğun konuları.'' ''Ama bu onun hayali. Ya benim hayallerinden onu alıkoyduğumu düşünürse.'' Gülümsedi hafifçe ''Baekhyun anlayışlı biri oğlum. Anlayacaktır.''
Çalan telefonum ile heyecanla telefonuma uzandım. Baekhyun arıyordu. Gülümseyerek cevapladım hızla. ''Güzelim.'' Arkadaki korna ve trafik sesini duyarken Baekhyun'un güzel sesi doldurdu kulaklarımı.
''Chanyeol, seni özledim. Kaç gündür görüşemedik.'' Gülümsedim hafifçe ''Bende seni özledim güzelim. Ne yapıyorsun?'' ''Ajanstan çıktım az önce. Bizim kafede buluşalım mı?''
''Olur, buluşalım. Ben çıkarım birazdan.'' ''Tamam geliyorum bende.'' Telefonu kapattığımızda gülümsedim büyükçe. Baekhyun'la konuşacak ve bu anlamsız uzaklığı bitirecektim.
Kafeden içeri girdiğimde oturan Baekhyun'a ilerledim hızla. Sarılırken kokusunu içime çektim. "Seni çok özledim." Diye mırıldandım.
Hafifçe güldü "Aww, benim koca bebeğim." Karşılıklı otururken yapılı saçlarına ve hafif makyajına baktım. "Yine bir çekimden mi geliyorsun?" Diye sordum.
Başını olumluca salladı. "Yeni bir marka. Ama bence tutacaklar. Ürünleri çok güzeldi." Gülümsemeye çalıştım. "Okulu aksatmıyorsun değil mi?"
Omuz silkti "sınavlara giriyorum." Derin bir nefes verdim ağırca. "Baekhyun, okulu sınavlara girerek bitiremezsin." Gözlerini devirdi "hadi ama Chanyeol. Kafamı biraz da olsun dinlemek için buluştum seninle. Babam gibi konuşma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Albino/Chanbaek
FanficChanyeol albino hastası. Baekhyun ise üniversitesinin en parlak öğrencilerinden biri. Texting.