8. BÖLÜM

5.6K 436 51
                                    


Bomboş ve karanlık.

Bilincim yavaş yavaş kendine gelirken içine düştüğüm ilk düşünceler bunlardı.

Yine karanlığın ortasında bomboştum. Göz kapaklarım tonlarca ağırlığın altında kalmış gibiydi.

En son neler olduğunu hatırlamaya çalışırken zorlanarak araladım gözlerimi.

Anında zonklamaya başlayan başım, ensemde başlayan ağrıyla senkronize bir hâldeydi şimdi.

Buruşan yüzümle birlikte kısıkça inleyerek yattığım yerden doğrulmaya çalıştım.

"Aiden?"

"Aiden!"

Birbirine karışan sesler başımın ağrısını katlarken bana doğru yaklaşan kadınları görerek sırtımı, yastığa yasladım.

Hepsi bana şaşkınlık ve endişeyle bakıyordu.

"İyi misin Aiden?" diye sordu Lenora, sedirin boş tarafına oturarak elimi tutarken.

Dilim damağım kuruduğu için yutkunmaya çalışarak başımı salladım.

Keitha elindeki bardağı bana uzattığında küçük bir gülümsemeyle elinden aldım. İçtiğim suyla öyle bir rahatladım ki sanki günlerdir su içmiyormuşum gibi tüm iç organlarımın ferahladığını hisetmiştim.

"Üç gündür uyuyorsun, bizi çok endişelendirdin."

Ibbie ninenin dedikleriyle gözlerim faltaşı misali açıldı.

"Üç gün mü?"

"Evet." dedi Adelina.

"Üç gündür kendine gelmeni bekliyorduk. Yanlış bir şeyler yapmış olabileceğimizi düşünerek çok korktuk. O yüzden seni yalnız bırakamadık."

Şimdi fark ediyordum da hepsinin yüzü solgun duruyordu. Başımda mı beklemişlerdi?

"Bir dakika!" diyerek heyecanla soluyan Celine ile tüm odağımız o olurken o dikkatle bana bakıyordu.

"Gözlerinin rengine bakın." diyerek diğerlerine kısaca baktıktan sonra yine bana döndü.

"Rengi açılmış, buz mavisi gibi olmuş!"

Gözlerini iri iri açarak bana bakıyorken kaşlarım ona benzer bir şaşkınlıkla havaya kalktı.

Gözlerim?

Ah doğru!

Ben nefilim tarafımın açığa çıkması için yatmıştım buraya. Ne yani şimdi tamamen nefilim mi olmuştum?

Keitha tahta rafların montelenmiş olduğu tarafa giderek orayı karıştırmış, birkaç dakika içinde elinde küçük bir aynayla bana yaklaşmıştı.

Aynayı elime tutuşturduğunda bedenime kal gelmiş olsa da korkarak elimi kaldırdım.

Aynadan sadece gözlerim görünürken eskiden orta koyulukta olan gözlerimin şimdi buz mavisine çaldığını görerek irkildim.

Daha önce gözlerimi bu renkte hiç görmemiştim. Artık o kadar çok şaşırıyordum ki bir zamandan sonra şaşkınlık hissim tamamen yok oluyordu. Her şeyi normal karşılamaya başlayan bilinçaltım böyle zamanlarda köreliyordu.

Lenora'nın yardımıyla ayağa kalktığımda bomboş midemin verdiği rahatsızlık dışında başka bir sorunum yoktu.

"Şuna bak." diyen Keitha'nın sesini tam arkamda duyduğumda sıcak parmaklarını ense kısmımda hissettim.

MÜHÜR (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin