MÜHÜR (BXB)

18. BÖLÜM

••••

Aiden

Gözlerimi ovuşturarak olduğum yerde sallandım. Bedenimi resmen kazıyarak yataktan çıkarmış olsam da beynim yorganın altında kalmış olmalıydı çünkü uyanamıyordum.

İyileştikten sonra kabuslarımında düzeldiğini sanmıştım ama dün gece aynı kabusu görmüştüm.

Eskiden gördüğüm saçma sapan rüyaları görmeye o kadar ihtiyacım vardı ki şu an.

Buraya geldikten sonra rüyalarım bile tehlikeli bir hâl almıştı.

Hayat bana ağzıyla gülmeyi bırakmıştı sanırım!

Zaten Liam'a olan hislerimi adlandırmak yeterince sarsıcı olmuştu benim için. Eskiden salak salak heyecanlanmıyordum en azından.

Adamda kurt kulakları vardı bir kere sırf bu yüzden o etraflardayken kalp ritmimin düzenli atmasına her şeyden çok ihtiyacım vardı.

Ama aptal kalbim onu gördüğümde sanki gözüm kalbimdeymiş gibi bir anda yörüngesini şaşırıyordu.

Rezillik!

Uyuyabildiğim birkaç saatin sonunda Liam tarafından tekrar uyandırılarak yola çıkmamız gerektiğini öğrenmiştim.

Sam lazım olacak diğer her şeyi ayarlarken kahvaltı yapmış, dışarı çıkarak ayılmaya çalışıyordum.

Meydana doğru ilerlerken hemen karşıdan gelen Ryan'ı görerek gözlerimi kırpıştırdım. Uyanamamak berbat bir histi.

Benim aksime beni gördüğünde kocaman gülümseyerek adımlarını hızlandıran sarışın oldukça uyanık ve dinç görünüyordu.
Üstüne giydiği beyaz, yakası ipli kaliteli gömleğini düzeltti. Sırtına attığı gri pelerinin boynunda duran küre göz alıcı görünüyordu.

Özenle hazırlanmıştı, o da mı bizimle gelecekti?

"Günaydın Aiden." dedi tam karşımda durduğunda.

Başımı sallayarak artık uzamaya başlayan saçlarımı karıştırdım.

"Günaydın Ryan, nereye böyle?"

Bembeyaz dişlerini sergilercesine kocaman gülümsedi. Kalın peleriniyle kollarını iyice sardığında beraber yürümeye başladık.

"Siz gideceğiniz için burada kalmak istemedim. Büyücü klanımda yapılacak işler var hazır siz bu klanda yokken ben de oradaki işlerime dönsem iyi olur."

Alt dudağımı stresle ısırarak boğazımı temizledim. Buraya gelmek için kendi klanını boşlamıştı. Bu nedense bir anlığına kötü hissettirdi.

"Bana büyü öğretirken işlerin aksıyorsa-"

"Hayır." diyerek nazikçe böldü lafımı. Gözlerindeki ışıltılar son derece samimiydi.

"Orada yardımcılarım her şeyle ilgileniyorlar ve bana sürekli haber veriyorlar sadece gidip bizzat kendim kontrol etmek istiyorum o kadar."

"Sen öyle diyorsan."

Sarı tutamlarını tek eliyle geriye yatırarak göz kırptı.

"Sen nasıl oldun, iyice alıştın mı buraya?"

"İyiyim diğer her şey gibi buraya da alıştım."

"Alfa Liam ile konuştum bazı planlar yaptık. Eğer büyücüye ihtiyaç olursa diye sürekli büyü yoluyla haberleşeceğiz zaten. Kendine dikkat et, sakın yaralanayım deme."

Tabii burada telefon yoktu. Diğer klanlar haber yollamak istediğinde iki kişi göndermek zorunda kalıyordu.
Büyü bilenler ise büyü yoluyla haberleşiyorlardı.