16. BÖLÜM

4.7K 438 39
                                    


  Düşünceler içinde kendimi kaybetmekten çok yorulmuştum. Her şey öyle karmaşık bir hâle gelmişti ki hangi konuya el atsam elimde kalıyordu.

Aklımdan çıkmayan annemin özlemi geçen her gün biraz daha kor bırakıyordu yüreğime.

Oysa benden en fazla bir ay ayrı kalabilen annem ansızın kapımda biterdi  eskiden. Ama artık ne ben New York'ta kalıyordum ne de anneme ulaşabilirdim şimdi.

Nefilim sıfatını yıkmışlardı güçsüz bedenime. Gülmek istiyordum bu duruma, iblislerin bile korkulu rüyası hâline gelmiştim şu hâlimle.

Gel gör ki yapabildiğim en iyi şey küçük bir ateş topu fırlatabilmekti. İçinde sıkışıp kaldığım olumsuz vesveseler yine en çok bana zarar veriyordu.

Ben böyle düşünürken klan halkının ne düşündüğünü de düşünmek bile istemiyordum. Keza her seferinde baygın ya da yaralı bir şekilde uyanıyordum. Ne düşünebilirlerdi ki?

"Neden ayaktasın?"

Odayı dolduran Liam'ın tok sesiyle birlikte başımı çevirerek omzumun üstünden kapının orada duran adama baktım. Kaşları hafifçe çatılmışken yeşilleri keskin şekilde göğsümü saran sargı bezinin üstünde geziniyordu.

Bu tavrı içime ılık ılık bir şeylerin akmasına neden olurken tekrar önüme dönerek ona belli etmeden gülümsedim.

"İyiyim ben." 

Onun bu hâlleri buraya geldiğim ilk zamanları getirip duruyordu. Her daim sert duran suratıyla bana bağırıp durması...

O zamanlar onu öyle ulaşılmaz bir yere koymuştum ki ondan hoşlanmaktan bile korkuyordum. Öyle ki kimse bir şey demediği için mühürlüsünü bile başkası sanmıştım.

Saflık ya da salaklık değildi bu!

Sadece benim doğup büyüdüğüm dünya da bile homoluk kavramları sıkıntılı bir durumdu. Halkın büyük bir çoğunluğu eşcinsellik hakkında bilgili olsa bile homofobik insanlar çoğunlukta olabiliyordu.

Ve burası kurt adam dünyasıydı. Eşcinselliği biliyorlar mı ondan bile şüpheliydim. Zaten benden önce böyle bir olay yaşanmamıştı bile.

Yanıma kadar geldiğini enseme vuran sıcak nefeslerle fark ettiğimde tüm tüylerim diken diken oldu.

Yavaşça yutkunarak kalp ritmimin aynı tempoda kalması için küçük bir uğraşa girdim.

"Yine hangi düşüncelere daldın merak ediyorum." dedi kısık bir sesle.

Derin bir nefes alarak ona doğru döndüm. Başımı biraz geriye doğru atarak yakışıklı çehresini süzdüm. Dün Sam, uzun bir vakit başımda beklemişti. Liam ise neredeyse gece gelmişti.

Sonrasında ne kadar uyumasını söylesem de gece boyunca başımda beklemişti.

Büyü yapmanın, enerji üstünde ne kadar etkili olduğunu bildiğim için endişeleniyordum çünkü hiç dinlenmeden surun etrafındaki büyüyle ilgileniyordu. Eve geldikten sonra ise dinlenmek yerine benimle uğraşıyordu.

"Uyuman gerektiğini biliyorsun değil mi Liam? Netice de ne kurt adam olsan da dinlenmen gerekiyor."

Keyifli emareler taşıyan suratı yavaşça bozularak mimiksiz hâle geldiğinde sıkıntıyla nefes alarak, sabahtan beri benim yaptığım gibi pencereden dışarıya baktı.

"O kadar güçlü büyüye rağmen bir iblis girdi buraya Aiden bu göz ardı edilecek bir şey değil. Daha önce sura kara cadı girmediği için büyünün ne derece güçlü olduğunu bilmiyordum ama bir iblis girdiy-"

MÜHÜR (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin