21. Sahne: "Kabul!"

45 7 0
                                    

📌oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, teşekkür ederim.

HAZAL'IN ANLATIMIYLA

Büyük odada Aras'ın sorusunu sormasıyla uğultu koptu. Bu adam bize katılın mı demişti? Ne yani bu adam bir suçlu değil de ajan mıydı!? 

"Sen ajan mıydın!?" diye bağırarak sordum duyulması için. Herkes kendi arasında konuştuğundan hiç bir şey doğru düzgün duyulmuyordu. 

"Evet." Dalga mı geçiyorsun canım?

"Yani burada casusluk yaptın?" dediğimde gözlerini kaçırdı.

"Sessiz olun!" Herkesin susmasıyla Aras konuşmasına devam etti.

"Teklifimi kabul edenler burada özel eğitim görecekler ve etmeyenler buradan gidecekler ve gidecekler şunu unutmayın ki, hayatınız tehlikede olacak. Gerçekler ortaya çıktığı an hepiniz buraya alındınız. Artık oraya geri girme şansınız yok." Herkes birbirine şaşkınca baktı.

"İntikamımızı nasıl alacağız!?" diye bağırdı kara oğlan.

"Günü gelince." Sağ ol ya çok açıklayıcı oldu. 

"Bu sürede ne yapacağız?" dedi sarışın. Geldiğimden beri ilk defa doğru düzgün sesini duymuştum ama sesi çok tuhaftı.

"Çalışacaksınız, güçleneceksiniz her türlü eğitimden ve acıdan geçeceksiniz." Her şey tamam mıydı? değildi. Acıdan geçeksiniz derken neyi kast ediyordu bu adam?

"Her türlü eğitim ve acıdan geçeceksiniz derken?" diye sordum. 

"Kısaca işkence." 

"Ne!?" kızların bağırması erkeklerin ise itiraz etmesi bir oldu. 

"Ne demek işkenceden geçeceksiniz? Ne alaka!?" bir çocuk bağırdı.

"Ajan olacaksınız temizlikçi değil!" Aras'ın verdiği karşılık haksız sayılmazdı, fakat bu çok saçmaydı ajan olmak için işkenceden geçmek...

"Ajan olmak zorunda mıyız?" diye sordum. 

"Hayır ama gitmek isteyenlerin hayatı tehlikede olacaktır, burada hepiniz güven altındasınız çünkü. Ve polislerle iş birliğini polis veya ajan olmadan yaparsanız bu öğrenilirse herkes işinden olur, en azından sizi yetiştirmeliyiz ve ajan olduğunuzu kanıtlayan bir belge olmalı. Her hangi bir yetkiniz olmadan bu işe karışamazsınız bu bir suç." 

Salonda ki uğultu devam ediyordu ama ben kararımı çoktan vermiştim, babam hala bir ajandı. Peki öyleyse,

"Kabul!" diye bağırdım defne bana bakıp devam ettirdi,

"Kabul!" Kardeşten bile öteydi, bu bağ çok derindi. Şüphesiz kabul etmişti. Gülümsedi, gülümsedim. 

Defne benim için çok endişelenmişti, bu şişmiş gözlerinden bile belli oluyordu. Buraya gelir gelmez defnenin yanına gitmiştim. 

Salonda ki herkes kabul etmişti. 

"Artık öncekinden çok daha fazla dikkat etmek zorundasınız! Ölümler çoğalıyor ve örgüt bir şey planlıyor buna ulaşmamız gerekiyor." sesini duyurmak için bağırıyordu. 

"Geç olmadan..." dedi. Aklıma takılan tek şey 'Geç olmadan' demişti. Ne için geç olacaktı?

Aras'ın telefonu çalmaya başladı, Bizi burada tek bırakıp salondan çıktı. 

Herkes kendi arasında Konuşurken Defneye sarıldım. 

"İyi ki varsın..." diye fısıldadım. Bugün bana her daim yanımda olacağını yine hissettirmişti.

Gizli Görev (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin