on beşinci [part.2]

205 15 0
                                    

X ile ilkokul arkadaşıydınız.Ama o samimi dostluklardan değil.Sizinki rekabete dayalı bir dosluktu.Her zaman savaşır,hanginizin daha iyi olduğunu görmek isterdiniz.Elbette ki her zaman sen kazanırdın

O bundan nefret eder,kendini öne çıkarmak isterdi.Ama sen hep onun önüne geçtin ve ondan daha iyi olduğunu hep kanıtladın.O ise ilkokul yıllarını seni yenmeye çalışarak geçirdi

O zamanlarda da düşmandınız ama..tabii o zamanlar.. daha masumdunuz.Yine Yakuzalık işinden haberiniz vardı.Ama birbirinizin kanını içecek seviyede bir düşmanlık??Hayır,hayır

Daha sonra ortaokula geçtiğinizde onu bir daha hiç göremedin.Beş senelik rekabet birdenbire puf,uçup gitmişti.Yok olmuştu

Ve ondan bir daha asla haber alamadın.Taa ki şimdiye dek. İşte,karşındaydı.Onu rehin almıştın. Üst kattaki odada,onun için vereceğin kararı bekliyordu

Tek kelime etmeden odadan çıktın. Yukarı gidiyordun,X'in yanına

Geldiğinde hala elleri ayakları bağlı, ağzı bantlıydı.Herkesden odadan çıkmalarını istedin.Daha önce önüne koyduğun sandalyeyi kimse kaldırmamıştı.Tekrar gidip oturdun. Uzun uzun yüzüne baktın. Sesi,yüzü.. ne kadar da değişmişti..Bir şeyler söylemen gerekiyordu, farkındaydın. Ama nasıl başlayacağını bilemiyordun

"Watanbe'lerin son varisi..Ima takma isimli..X

Rouyama İlkokulu,B-3 sınıfı"

Belli etmemeye çalışsa da onun gözleri fal taşı gibi açılırken,sen derin bir nefes alarak ayağa kalktın. Ağzındaki bantı çıkarttın ve elinde buruştururken tekrar yerine oturdun.Bir yandan buruşturduğun bant ile oynuyor,bir yandan da konuşuyordun

"Beni hatırladın mı?Aramızdaki rekabet asla bitmezdi.Ama yine de..seni özledim.Seni çok özledim."

Bir süre sessizlik oluştu.Ardından bantı yere attın.Onun yanına gittin,ellerini, ayaklarını çözdün ve yarı çıplak vücuduna sımsıkı sarıldın.O da kollarını senin beline doladı.Ve bir süre öyle kaldınız

"Bunun sen olduğuna inanamıyorum,bu sen misin?"

"Evet,benim"

Ondan ayrıldın ve bir kaç adım ötedeki kıyafetlerini verdin

"Giyin ve git,bizim hiç bir şeyden haberimiz olmadı.Tamam mı?Seni fark etmedik"

"G..gerçekten mi?"

Aranızdaki rekabeti ve ondan daha iyi olduğunu herkese deli gibi kanıtlamak istediğini bilen X afalladı.Bunun senlik bir hareket olmadığını biliyordu

"Her ne olursa olsun,sen benim dostumsun"

Onu odada bırakarak tekrar Hacker'ların odasına gittin

"Hallettiniz mi efendim?"

Yüzüne o sinsi sırıtışını yerleştirin

"Hallettim.Aptal,ruhu bile duymamıştır"

Dost?Hadi ama..kimin umrundaydı?Senin içindeki onu yenme isteği hala alevliydi ve bunu kanıtlamak için yanıp tutuşuyordun

Kıyafetlerini verirken,arkanı dönüp onlara uzandığın sırada eski püskü saatine bir hayalet bir çip yerleştirdin.Onları kendi taktikleri ile vuracaktın.Kıyafetleri ve eşyaları tüm gün gözünün önünde durmuştu.Aynı şekilde tam da onun gözünün önünde eğilmiş ve hiçbir şey yapmadan kıyafetleri ona vermiştin.Bir şeylerden şüphelenmesi için hiçbir neden yoktu

Kameradan izliyordunuz.Hoplaya zıplaya, mutlulukla kıyafetlerini giyindi.Dedesinden deli gibi korkan X'i,dedesine ispiyonlamayacaksınız diye zevkten dört köşe olmuş olmalıydı,aptal..

O kapıdan çıkıp uzaklaşırken,size sadece yapacakları en ufak hatayı beklemek kalmıştı

°°°

Odanda dosyaları incelerken kapın çaldı

"Gel"

Gelen Matsu'ydu.Elinde bir dosya vardı

"Buyur,Matsu?"

Yanına geldi ve dosyayı önüne bıraktı

"Kaida-sama,yaklaşık bir aydır Watanabe'leri dinliyoruz.X.. yani,Ima sürekli dedesinin yanında olduğundan ve sürekli aynı saati taktığından istediğimizden de fazlasını öğrendik"

"Aa,neden sürekli aynı saati takıyor ki bu mal?"

"Efendim,çip sayesinde onu da öğrenmiş olduk. Dedesinin ona güvenip emanet ettiği tek şeymiş, aynı zamanda da bir aile yadigarı"

"Aah,bizim katana gibi desene"

"Evet efendim,sizin katananız gibi"

"Ee?Dosyaya dönelim"

"Şimdiye kadar topladığımız ses kayıtlarını yasal anayasa ile karşılaştırdığımız ve daha önce bu suçlardan ceza alan insanlara baktığımız zaman beş kere ağırlaştırılmış müebbet almaları gerekiyor"

"Hasiktir!!Cidden mi?"

"Evet,Kaida-sama"

"Tamamdır Matsu'cuğum.O zaman bunları anonim bir şekilde devlete iletmek,ellerinden öper.Arkanda hiçbir iz bırakmadığından da emin ol"

"Hiç kuşkunuz olmasın"

Matsu selam vererek odadan çıktı.Geriye sadece ona güvenmek ve kayıtları devlete iletmesini beklemek kalmıştı

°°°

"Efendim,hazır mısınız?"

Kravatını ve ceketini düzelttin

"Hazırım Suka-chan.Çıkalım"

Watanabeler tutuklu yargılanıyordu. Hem de tam da Matsu'nun tahmin ettiği şekilde,beş kez ağırlaştılırmış müebbet ile.Ve bugün onların yüzündeki o komik 'kaybettik' ifadesini görmek için en büyük şansındı

Ve işte,dedenin hayallerinden birini gerçekleştirmek üzereydin

Arabaya bindiniz ve karakolun önüne geldiniz. Sağanak bir şekilde yağmur yağıyordu.Basından uzak bir yerde olduğunuza emin olarak park edip arabadan indiniz.Suka arkadan şemsiyeni tutarken sen o gururlu gülümsemeni takınarak ellerini ceplerine soktun.Geliyorlardı

Basın onlara aynı anda,yüzlerce soru soru sorup fotoğraflarını çekerken onlar kafalarını eğmiş,cezaevi arabasına yürümeye çalışıyorlardı.En önde dede,arkasında X ve onun da arkasında adamları

Tek bir an,tek bir bakış.X kafasını sağa çevirdi ve seninle göz göze geldi

Kaşlarını kaldırarak ona yandan bir gülümseme gönderdiğinde,deliye döndü ve bağırmaya başladı

"SEN!!BENİ KANDIRDIN!!"

Basın sizin tarafınıza dönmeden arabaya binmeyi ve ordan uzaklaşmayı başarmıştınız

Ve bir kez daha,kazanan sen olmuştun

°°°°

Ssssooonnnn

anime karakterleri ile hayal et  [one shot]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin