3.)KAFE

176 8 0
                                    

Hemen arkamdaki sırada,o çocuğu otururken gördüm.Ne yani bizim sınıfa mı gelmişti ?

Bu duruma şaşırmıştım ama şaşırdığımı belli etmek de istemiyordum.Geçip sırama oturdum.

Ardından hoca sınıfa girdi ve yeni gelen çocuğa dönüp ;

"Hoşgeldin Uygar" dedi.

O da ;

"Teşekkür ederim" diyerek gülümsedi.

Uygar...

Adı Uygar'dı ve artık bizim sınıfın bir öğrencisiydi.

Ders sonuna kadar oturup matematik çözdüm.Matematik en çok sevdiğim dersti ve ben en iyi başarılarımı hep bu derste gösterirdim.Ve matematik zevkle çözdüğüm tek dersti.

Okulun bittiğini haber veren zil sonunda çalmıştı.

Çantamı toparlamaya başladım. Kitaplarımı çantama koymak için arkamı döndüğümde gözlerim Uygar'ın siyah gözlerine kaydı.O da,siyah gözleriyle bana bakıyordu.Birkaç saniye süren bu bakışmadan sonra ikimizde dışarıya doğru ilerlemeye başladık.

Okul bahçesine yetiştiğimde  Yaren'in Uygar'ın yanına gittiğini gördüm.E bu kızdan da farklı birşey beklenilmezdi zaten.

Aslında Yaren geçen sene çok iyi bir öğrenciydi ve bizim de aramız bayağı iyiydi.Hatta sürekli görüşürdük.Ama bu sene derslerini boşladı ve erkeklerle takılmayı alışkanlık haline getirdi.Ben erkeklerle takılmayı pek doğru bulmadığımdan onu sürekli uyarıyordum.Uyarılarımdan sıkılmış olmalı ki benimle arkadaşlığını bitirdi.Aslında onun iyiliğini düşündüğüm için uyarıyordum ama o benim doğru konuşmadığımı kendine kabul ettirerek erkeklerle daha samimi olmaya başladı.

Okulda onun hakkında birçok kötü şey yayılmıştı ve açıkçası bir şeyi görmeden inanmayan biri olduğum halde duyduklarıma biraz da inanıyordum.

Arkadaşlığımız bittikten sonra Yaren bana düşman olduğunu bariz bir şekilde belirtecek hareketler yaptı.Doğal olarak ben de o günden sonra onunla aramı iyice bozdum ve şimdi birbirinden nefret eden iki insandan başka birşey değiliz.

Yaren'in Uygar'ın yanına neden gittiğini merak etmiştim bu yüzden farkedilmemeye çalışarak onları izlemeye başladım.

Yaren, elindeki kitabı Uygar'a uzattı ve Uygar da gülümseyerek kitabı aldı ve yoluna devam etti.Ne yani şimdi de Uygar'ı mı elde etmeye çalışıyordu ?

Onlar konuşmayı bitirince bende yola koyuldum.Ama eve gitmeyi istemiyordum.

Hava pek sıcak sayılmazdı.Böyle havaları pek sevmezdim ama bir kafede oturup sıcak çikolata içme fikri şuan bana çok cazip geliyordu.

Cebimden telefonumu alarak babamın numarasını tuşlamaya başladım. Biraz çaldıktan sonra telefon açıldı.Babam ;

"Alo" dedi.

"Alo,baba.Eve gitmeyi istemiyorum da.Biraz dışarıda takılabilir miyim ?" diye sordum.

"Olur,prensesim.Bugün tek takıl ama diğer sefere benimlesin.Anlaştık mı ?" dedi.Bunu söylerken gülümsediğine emindim.Ben de gülümseyerek;

"Olur,çok isterim" dedim ve telefonu kapattım.

Eve gitmek zorunda değildim ve bu his beni her seferinde daha da mutlu ediyordu.Ama tek gidip gitmemekte kararsızdım.Ayşegül'le mi gitmeliydim? Gerçi o bu aralar çok moralsizdi ve eminim ki gelmezdi.

SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin