8.BÖLÜM

12 5 1
                                    


Gökhan kapı açıldığı an ilk olarak çıkan kişiydi. Ardından sırayla bizlerde çıktık. Kapının ardındaki bu geniş kolidoru zaten hepimiz biliyorduk, çıktığımız odaya girerken buradan geçmiştik. Giriş kapısı beyaz renkli, ufak altın işlemeli detaylara sahip bir kapıydı. Sağ tarafında bir kapı vardı. Sol tarafındaki kapı ise az önce çıktığımız kapıydı. İki kapının ortasında uzun bir merdiven vardı, ev iki katlıydı sanırım. Daha sonra arkama döndüğümde mavi takımında odadan çıktığını gördüm.

"Bu çıktığınız oda büyük salondu. Hep birlikte oturabileceğiniz, sohbet edebileceğiniz belki de tartışabileceğiniz, iki ayrı takımın bu evde bir araya gelebileceği bir yer. " dedi  beyazlı adamlardan birtanesi ve sol tarafta ki kapıyı açtı.

"Burası ise evin tek mutfağı. Burayı ortak kullanacaksınız, isterseniz hep birlikte yemek hazırlayıp yiyin, isterseniz de belli bir saat belirleyerek ayrı olarak takımlar halinde burayı kullanın. O size kalmış." dedi ve bize döndü ve etrafı incelememizi bekledi.

Mutfağın kolidorda ki renklerle hiç bir ilgisi yoktu. Açık mavi ve krem tonları mutfakta hakimdi. Çok şirindi. Dolaplar açık mavi ve dolapların kolları krem rengindeydi, mutfağın bir köşesini mutfak dolapları, tezgah, fırın, buzdolabı ve bulaşık makinesi kaplarken diğer köşesini kocaman bir yemek masası kaplıyordu, Yemek masası beyazdı ve krem rengi , açık pembe yastıklarla kaplanmış büyük, köşeli bir koltuk duvara yaslanmıştı ve masanın sol köşesinde kalıyordu , masanın etrafında birde 8 adet beyaz deri sandalye vardı. Yani koltuklu ve sandalyeli geniş ve şık bir yemek masasıydı. Mutfak ferah ve genişti.

"Burası bizim evden büyük lan." diyerek ıslık çaldı Gökhan. Birden bütün gözler ona dönünce kızarsa da belli etmemeye çalıştı.

"Keşke her yerde kendini belli etmesen." diyerek söze karıştı Pelin. Gökhan ona sadece göz devirmekle yetindi.

"Beni takip edin sıra üst katta." dedi beyazlı adam ve onu takip ederek mutfaktan çıktık, merdivenleri de çıktıktan sonra bizi iki yöne ayrılan geniş bir alan karşıladı, beyazlı adam sola doğru ilerledi ve yan yana duran 2 kapının önünde durduk.

"Burada iki adet 3 kişilik odalar var. Burada mavi takım kalacak, kızlar ayrı erkekler ayrı odalarda." dedi ve kapıları sırayla açtı. Klasik iki  genç odasıydı fakat çok genişlerdi, her iki oda da balkon vardı. 

"Mavi takım daha sonra gelip odalarınıza yerleştiğinizde rahatlıkla odaları gezersiniz." dedi ve ilerlemeye devam etti. Daha sonra büyük bir kapının önünde durdu.

"Burası ise mavi takımın toplantı odası. Sadece mavi takımın kullanabileceği bir salon, bir toplantı odası ." dedi ve kapıyı açtı. İçerisi camdan geniş bir balkon kapısıyla çok daha aydınlıktı, beyaz bir sandalyenin etrafında mavi sandalyeler vardı. En köşede bir kitaplık vardı, diğer köşede ise iki adet geniş mavi koltuk ve bir orta sehpa vardı, farklı ve çok hoş dizayn edilmiş bir odaydı.

"Devam edelim" diyerek kapıyı eliyle işaret etti beyazlı adam. Onu takip ettik. Daha sonra geniş kolidorun sonuna ilerledik ve köşedeki iki kapıyı işaret ederek, 

"Burası mavi takımın banyo ve lavabosu. Bu taraf bu kadardı. Mavi takım isterseniz yavaştan yerleşmeye başlayın, sağ tarafta ise kırmızı takıma ait bölümler var" dedi. 

"Peki ama ilk oyunu ne zaman öğreneceğiz?" dedi Aslı.

"Bu size anons edilecek zaten. Evde ki her önemli duyuru evin her yanını kaplayan hoparlörler tarafından size duyurulacak , eşyalarınız odalarınızda bulunuyor." dedi beyazlı adam. Mavi takımın üyeleri onaylayan bakışlarla odalarına doğru ilerlediler.

BİLMECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin