"MÜHÜR" Kutsal Dövme (ARA VERİLDİ!!)

Şefkat

Bi kaç dakika önce eğlenirken şimdi sadece olayın şokundaydım.Az  önce gökyüzünü bile kıskandıracak derecede güzel gözlerini kısarak kahkahasıyla etrafa neşe saçan adam.Şuan mavi hareleri öfkeden alev almıştı.Kıvrımlı güzel adem elması ile yandaki profili bile harikaydı.Önümüzde Nalay,elleri arkasında bağlı birşekilde dizlerinin üzerine tamda yolun ortasındaydı.Ağzı bağlı olmasına rağmen boğuk boğuk sesler çıkarıyor,ağlayarak Vural'a yalvarıyordu gözleri.Vural adamlara delici bakışlar atarken adamlara döndüm.Nalay ağla ağlaya bi hal olmuştu.Nalay'ın başında duran sarı saçlı,beyaz tenli,yeşil gözlü uzun ve yakışıklı bir adamdı doğrusu.Sarışın adam baktığımı anlamış olacak ki yeşil gözlerini benim gözlerime kenetledi.Suratında beğenmişlik vardı.Sarışın adam belinde onun saç rengiyle aynı olan sarı silahı çıkardı ve bağırdı " Hanginiz Letafet'in itisiniz lan!" dedi Vural'a bakarak.Cidden Vural'ın soy ismini Letafet'mi sanıyorlar? adamın söylediği kelimenin ardından bende bağırdım " it ayıp oluyor sanki?" dedim.Adam çapkınca gülerken namluyu Nalay'ın kafasına dayadı ve ardından gözlerimin içine bakarak konuştu " Ölmesini istemesiniz heralde?!" gözlerimi devirip konuştum " hiçte umrumda değil!" dedim ve arkamı dönüp arabaya ilerlerken Vural bileğimi kavradı ve konuştu " onun ölmesine izin vermeyeceğim!" dedi dişlerinin arasından.Derin bir nefes alıp konuştum " tamam ölmeine izin verme.Ben napabilirim acaba?" dedim ve kolumu ondan kurtarıp ilerlerken Vural'ın söylediği sözler bir bıçak görevi görüp kalbimi kanatı,Nefesimi kesti,gözlerime sis indirdi.

"Ayaz! kızı çok beğenmiş olmalısın? elindeki kızı bana yolla bende sana bu kızı!" dedi.Hızla kafamı ona çevirdim ve öfkem ellerimden kayıp gideceken konuştum " Ne saçmalıyorsun sen!" dedim.Vural daha çok canımı yakamızdı heralde " ne o bedenini kulanan sen değilmisin?" dedi.Fısıldayarak.Uzun tırnaklarımı avucuma batırıp Ayaz denen adama döndüm ve adama doğru ilerlerken sadece Vural'ın duyabileceği şekilde konuştum " doğru diyorsun.Sevgili kocacığım!" dedim ve adımlayarak Ayaz' a yürürken konuştum " merhabalar.Ayaz bey" dedim.Ayaz memnun bir ifadeyle Nalay'ı Vural'a doğru itti.Nalay zaman kaybetmeden koşarken omuzu omuzuma çarptı.Olduğum yerde sendelerken Ayaz'ın yanına varmıştım.Omuzumun üzerinden çaktırmadan Vural'a baktım.Nalay'ın boynunu koklayarak sıkı sıkı sarılmıştı.Hızla önüme döndüm ve Ayaz'a şu lafları söyledim " benim kim olduğumu bilmiyorsun heralde Ayaz Kara" dedim.Ayaz şok olurken devam ettim " Ben Maya Letafet'in yeğeni Roza Letafet.Anneni iyi tanırım.Buse hanım çok iyi bir tasarımcıdır.Bi kaç kıyafetimi ondan almıştım" kulağına doğru yaklaştım ve " şimdi şu rajon kesme oyununu başka birine sakla.Yoksa senin için hiç iyi şeyler olmayacak tatlım" dedim ve yanağına çok hahif bir buse kondurup arkamı döndüm ve beyaz Ferrari'me doğru ilerledim.Vural'ın bakışlarını üzerimde hissederken yanından sıyrılıp arabama bindim ve gaza yüklenip giderken Ayaz ve adamlarının hala şok içinde bana baktığını görünce gülümseyip ellerimi iki yana açtım " arabalar?" der gibi.Hızla arabalarına binip yolu açınca benim için açılan yoldan rahatça çıkıp arabaya köklendim.         Arabayla ilerlerken arkamda bana korna çalan siyah ferrari'yi duymamak için radyoyu aştım ve çıkan şarkıya şaşırdım.Benim hoşuma gittmeye başlarken şarkının sesini artırırken arabanın basları daha çok artmış,arabayı titretiyordu.Şarkının sözleri insanı çoşturuyordu;

Gönlüm benle bile sizli bizli

Güvenmiyor gizli gizli Ben boş verdim unuttum da

Canımın her yeri parmak izli.

Neresi hüzün neresi sevinç
Ve ne kadarı benim bu hislerin
Çoğu zaman her şeyimiz ödünç.

Biri beni sevsin güzel sevilirim
Bir de yetişirse önümüzdeki yaza
Ya bu nasıl bir şey diyebilirsin
Gelsin gelecekse beni Boza Boza...