Perdemin arasından içeriye sızan güneş ışığı gözlerimi aralamam için daha çok parlıyordu.Ama ben gözlerimi açmamakta ısrarcıydım bu sefer,ama perdem sertçe çekildi ve gür,cıcıvıl bir ses odayı inleti.Billi'e " Uyanın prenses hazretleri!" diyor ve odanın içinde küçük kanat sesleri bi o yana,bi o yana gittiğini haykırıyordu.Homurdanarak "bırak ya!" deyip yorganı kafama kadar çektim.Ama Browlina'nın güneş ışığı bile uyumamı istemiyor gibi daha çok parlıyordu.Billi'e ye zaman tanımadan yorganı ayaklarımla iteklerken bir inilti sesi duydum ve kafamı hızla duvarda süzülerek yere düşen periye çevirdim.Gülmekle,şaşırmak arasında kalarak,gülmeyi seçtim.Billi'e yerden başını tutarak kalkarken ben gülmeye devam ediyordum.Billi'e ayağa kalktığı gibi " şu prensese de bakın!?" dedi ve yüzünü buruşturarak devam etti " ona tek sadık olan dostuna gülüyor.Prenses bozuntusu!" dedi ve ortadan kayboldu.
Yataktan kalkıp perimin benim için hazırladığı kıyafetleri giyindim ve saçlarımıda önden iki tutam çıkararak arkadan bağladım ve kulağıma küçük siyah inci küpelerimi takarak odadan çıktım.
Ne kadar dışarıda güneş açsada içerisini kasfet bulutları sarmıştı.
Salona adımı mı attığım gibi bizim askerlerin yerine Soyram'ın kralığının askerleri sarmıştı ve bütün askerlerin gözü bendeydi.Gözlerimi onlardan alıp ileride Türto çavuşu Samual ve karısı Asle ile otturan anne ve babama kaydı.Öfkem gözlerime yansımış olacak ki misafirlerimizin yanında duran askerler rahtsızca kıpırdamıştı.Mara halam tüm siyahlığı ve sinir bozucu bir asiliği ile koltuğa otturmuş ve bu durumdan rahtsız olduğunu yüz hatlarına yansıtarak gösteriyordu.Annemin ve babamın aksine!Boğazımı temizleyerek dikkatleri benden yana çektim.Salondaki herkes bana bakarken topuklularımın üzerinde zarif bi o kadarda asiliğimle koltuklardan birine geçmeden önce Asle ve Samual'e karşı zarifçe kafamı eğip selamladım ve "Soyram kralığından,Browlina kralığına gelerek bize şeref verdiniz" deyip yerime otturdum.
Asle'nin gözleri üzerimden ayrılmazken Nalay'ın annesine ne kadar benzediği gözümden kaçmamıştı.Önüme gelen şaç tutamımı kulağımın arkasına sıkıştırarak sinir bozucu birşekilde olanları izlemeye başladım.
Asle'de benim gibi susuyor ve konu Nalay ve Vural'ın aşkına gelince konuşup onları desteklediğini altan altan belli ediyordu.Ama Samual kızının yanlışlarını biliyor ve üzgün olduğunu her hareketiyle belli ediyordu.
Browlina Kralı babam ise ondan beklenmiyecek birşekilde Asle ile anlayışlı birşekilde konuşuyordu.Bu duruma benim bile sinirlerim bozulmuşken anneme kaydı bakışlarım.Asle içeriye girdiğinden beridir sert birşekilde duran annem.Daha da soğuk bakıyor ve her sözünün altında yatan iğneleri Asle'ye acımadan batırıyordu.Asle Nalay'ın ve Vural'ın aşkını övdüğü sıra annem araya girdi " Kızınızın yaptığı terbiyesizliğini burada böbürlene, böbürlene anlatacağınıza kızınızın ve eşinizin biraz saygınlığınızı korusaydınız bunlar başımıza gelmezdi!" dedi ve Asle'nin öfkeyle ona bakmasını sağladı.
Galiba bu öfkeyi daha çok içinde tutamayacak olacakmışki konuştu " ne yani? kızım aşık olamaz mı.Ne demeye çalışıyorsunuz siz!?" anneme hidetlenen kadına karşı daha fazla duramadım ve en az annem kadar soğuk bir şekilde kadının gözlerinin içine baka baka konuştum. " Annemin öyle demek istemediğini biliyorsunuz," dedim ve yerimde doğrularak ayağa kalktım ve ona üsten bakarak devam ettim " ayrıca karşınızda kimin olduğunu unutmayın ve ona göre yerinizi ve haddinizi bilin!" kadın ellerini yumruk yaparken ayağa kalktı ve üzerime doğru bir adım atarken salonun diğer tarafında duran askerlerimiz harekete geçecekti ki ellerimle onları durdurdum ve Asle'nin gözlerine bakarak kaşlarımı çatım ve yüzüme iğrenerek bakan kadının konuşmasını dinledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"MÜHÜR" Kutsal Dövme (ARA VERİLDİ!!)
FantastikKendisinin haberi olmadan kaderin onun için yazılmış olan adamla istemeyerek evlenmesi mi? Ailevi sıkıntılı olan Roza özel güçleri olan bir kız ve Roza biricik abisine zarar gelmemesi için ona ikinci anne olan Maya Letafet'in ölümünü kabulenecek mi...