Gerçeğin Sancısı.

14 3 1
                                    

Sadece bi yere odaklanmıştım.Geçmişime

Bana taciz eden adam hala hayattaydı.Ellerim o günkü gibi titriyor,bakışlarım o günkü gibi boş bakıyordu.Barbar'ı silahtan çıkan o mermiyle vurmuştu Mete.Onun kanının sıcaklığını sol omuzumdan göğsüme doğru ilerleyen sıvıyı,kırmızı iğrenç sıvısını hissetim ve Ruhat'ın ne ara sağ omuzuma koyduğu ellini tutum ve itterek ondan uzaklaştım.

Ruhat'ın bakışları yüzümdeydi,hissediyordum ama tek bir cevap bile verecek gücüm yoktu.Bi an bütün geçmişin yükü omuzlarıma otturmuştu.

Ruhat " Roza? iyimi-" lafını hızla bölerek " b-benim eve gittmem lazım." dedim ve hızla ringin iplerinden çıkarak koşar adımlarla asansöre bindim ve otopark düğmesine basarak aşağıya indim.

Tam asansörden çıkacakken asansörün aynasından gözlerime baktım.Gözlerimde his yoktu,korku yoktu.Gözlerimi aynadan sağ omuzuma doğru eğdim.Kan! onun kanı hala yerini koruyordu.Midem bulanıyor,ciğerlerimi kusmak istiyordum.Sağ omuzumu uzun sivri tırnaklarımla parçalamak,onun kanını kendi kanımla boyamak istiyordum.

Gözlerimi,asansörün kapanmasıyla önüme çevirdim ve durgun bakışlarla arabama binerek uzaklaştım. 

Eve geldiğimde sofradaki kimseye selam vermeden yukarı çıktım ve kendimi odamdan içeri attığım an üzerimdekileri çıkararak sadece iç çamaşırlarımla soğuk duşun altına girdim ve gözlerimi kapatarak omuzumdaki kanın gitmesini bekledim.                                                                           Kaç dakika,kaç saat ,kaç gün, kaç yıl,kaş küsür geçti bilmiyorum ama.Ben o anıları zihnimde en sağlam ,en karanlık kasaya koymuş ve şifresini bile unuttuğum kasayı şimdi zihnimin tam ortasına bırakmıştı o adam.Şifreyi çözmemi ve anıları bir bir zihnimdeki heryere saçmamı istiyordu.

O bana herşeyi tekrar hattırlatmak istiyordu.

Gerçeğin sancısı bütün bedenime yayılmış beni kahrediyordu.

Maya halam,boks maçlarım,babam,Vural,Abim.Şimdide bu adam çıkmıştı Barbar Koza. 

Herşey üst üste gelmiş ve bir bina gibi üzerime yıkılmıştı.Ben o enkazda nefes alacak yer ararken daha çok boğuluyor, daha çok battıyordum. 

Su suratıma doğru akınca düşüncelerimin arasında boğuldum ve ellerimi duvara yaslayarak belimi suya çevirerek duvara baktım ve derin bir nefes alarak suyun altında durmaya devam ettim.                                                                                                                                                         Mahvoluyor,yıkılıyor ama kimseye belli etmeden yaşamaya çalışıyordum.Barbar'ın önüme koyduğu karanlık,çelik kasaya bakıyordum.Hayali kasanın etrafında kan sıçrıyordu ve omuzumdaki kanı aklıma geldi ve elimi duvardaki keseye attığım gibi sağ omuzumu bastıra bastıra temizlemeye,o kanı götürmeye çalıştım.                                                                                  Gözümden yaşlar akıyor ve ruhsuz bakışlarımı grinin yoğun olduğu mermere indirmiş izliyordum.Bugün maçım vardı ve o da vardı.

Hayatımı mahveden ve travma oluşturan adam bu akşam karşımda olacaktı.Ama o ölmüştü! 

Evet evet o ölmüştü! 

Keseyi daha çok bastırdım ve o sıvıyı hissetim.Kafamı usulca sağ omuzuma indirdim ve akan kan soğuk suya karışarak göğsüme doğru inmeye başladı.Keseyi daha çok bastırdım.Acı varmıyıdı vardı ama orası temizlenmeliydi! onun kanı vardı omuzumda ve temizlenmeliydi! Onun yanağıma dokunduğu an gelince çıldırdım ve ellerim titremeye gözlerimden yaşlar akmaya başladı.

"MÜHÜR" Kutsal Dövme (ARA VERİLDİ!!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin