"Efendim bu büyük bir sorun. Nasıl yapıcaz? " Bay Jeon karşısındaki alfanı süzüp devam etti. "Endişelenme hal edicem " Ama alfa ısrarla bıkmıyordu aynı şeyi tekrarlamaktan. Sonunda bay Jeon yumruğunu masaya vurup ayağa kalktı. "Size hal edicem DEDİM! lütfen sakinleşin " Sonunda alfa susa bilmiş ve odadan çıkmıştı. O gittikten sonra bay Jeon elini kalbine götür üp yerine oturdu. Hızlıca nefes alıp vermeye başlamıştı.
Bir hafta sonra
Taehyung sonunda eve gele bilmişti. Üzerini değişip duş aldıktan sonra kahvesini hazırlamış ve salona geçmişti. Televizyonu açmış en sevdiği filmi gördüğü an neşeyle seyretmeye başlamıştı. Film bittiğinde dolan gözlerini sildi. Telefonuna baktığında iki saatin çoktan geçtiğini görmüştü. Oyalanacak başka bir şey bulmak için düşünürken telefonu çalmıştı.
Arayanın ismini gördüğünde tedirginleşti. Aramaya cevap verip telefonu kulağına dayadı. "M-merhaba efendim " Bayan Jeon gülerek kaşılık verdi. "Nasılsın? Iyımısın? Jungkook nasıl? Evdemi? " Taehyung'un yüzü düştü bomboş salona baktı. Sonra derin nefes alıb " Evet evde. Duş alıyor "dedi. Kadın buna çok sevinmişti. "Ah çok sevindim. Nasılsınız? " Taehyung sıkılmıştı artık. "İyi efendim. Peki siz? " Kadının kıkırtısı duyuldu. "İyiyim bende sağol oğlum. "
"Seni özledim o yüzden aradım" Taehyung sanki o görüyormuş gibi gülümsedi. "Bende sizi özledim. Bir ara uğrayacağım" Kadın yeniden neşeyle güldü. "Ha çok iyi. Ben kapatayım işim çıktı tatlım. Sonra yine ararım" Arama sonlandığında Taehyung derin nefes alıp verdi. "Bu yalanlarım ortaya çıkarsa boku yedim" Kendi kendine söylenirken kapı zili çalmıştı.
Taehyung aceleyle kapıya koştu belki annesi yada kardeşidir diye. Ancak gördüğü yüzle şaşırmıştı. Jungkook onu es geçip eve adım attı. Elindeki torbaları mutfağa götürürken Taehyung kapını kapatmış onu takip ediyordu. Mutfağa girdiğinde şaşkınca aldıklarını masaya bırakan deltanı izledi. "Bunları yerleştir. Ve akşama güzel bir şeyler yapmayı dene. Yapamazsan sipariş veririz "
Taehyung başını sallad ı. Ve geri çekildi Jungkook'un geçmesi için. Delta salona geçerken Taehyung hala şaşkınca arkasından baka kalmıştı. Birkaç dakika sonra artık mutfakta herşeyi düzeltmişti Taehyung. Ellerini beline koyub şirince eserine baktı. Sonra salona geçmişti. Jungkook koltuğa yayılmış telefonuyla ilgileniyordu. Taehyung kanepeye geçip onu izlemeye başladı.
"Ne söyliyeceksen söyle " Jungkook'un buz gibi soğuk sesinin karşısında Taehyung titrediğini hiss etti. Başını sallamış" B-birşey yok"demişti. "Peki neden bana öyle bakıyorsun? " Jungkook telefonunu bırakıp karşısındaki erkeği süzdüğünde Taehyung başını yine salladı. Jungkook oflayıp ayağa kalktı. Odasına gideceği an kapı zili sesi duyulmuştu.
Taehyung sessizce kapıya bakarken Jungkook kapını açmış ve gelen adama bakmıştı . Adam elindeki kutunu içeri bırakmış " Bayan Jeon sizin için yolladı"demiş gitmişti. O gittikten sonra Jungkook kutuya yaklaştı. Açtığında gördüğü çeşitli içkilerle gülümsedi. İçki lerden biri eline alıp Taehyung'a gösterdi. "Annem bize iyi eğlenceler diliyor "
Akşam yemeği vakti gelmişti. Jungkook içki lerden birini seçmiş sofraya yaklaşmıştı. Taehyung sofranı kurmayı bitirdiğinde mutfağa geri döndü. Kalçasını tezgaha yaslamış telefonuna gelen bildirimleri yokluyordu. "Sen yemek yemiyor musun? " duyduğu sesle irkildi.
Jungkook başının üstündeki çekmeceden iki bardak çıkarmış geri çekilmişti. Taehyung telefonunu cebine bırakıp " Geliyordum "dedi. Jungkook arkasını dönüp salona geçtiğinde Taehyung da onu takip etti. İkiside sofraya oturduğunda Taehyung şaşkınlıkla kendi bardağına içki dolduran deltaya baktı.
" İçmezmisin? " Taehyung başını salladı. "İçerim" İkiside sessizce yemeklerini yerken aniden Jungkook ilgilendiği telefonu Taehyung'a tuttu. Taehyung ne yaptığını anlamaya çalışırken çoktan Jungkook resmini çekmişti. Taehyung kaşlarını çattı. "Ne yapıyorsun? " Jungkook telefonuna pür dikkat bakarken " Kaynanan resm istedi. Oğlunun onu kandırdığını sanıyor " dedi.
Taehyung bakışlarını tabağına indirdi. "Annenin zoruylamı buradasın? " Jungkook gözlerini karşısındaki omega ya dikti. "Sence? " Taehyung yutkundu. "Annem bir haftadır Taehyung'un yanına git diye başımın etini yemişti" Taehyung elinin altındaki kumaşı sıktı. "Seni zaten benim yanımda biliyordu oysa" Kısık çıkan sesiyle söylediği şeyi Jungkook anlamıştı. "Ne dedin sen? "
Kaşlarını katmış omega ya bakarken Taehyung da cesaretini toplayıp ona baktı. "Bayan Jeon seni soruyordu birkaç gündü. Bende yanımdasın diye yalan söyledim " Jungkook'un kaşları havalanmıştı. "Beni kurtardın yani? Bununla ne demek istiyorsun? " Taehyung başını salladı. "Hiçbirşey " Jungkook içkisinden son yudumunu aldı. Tamamen sarhoştu artık.
Bunun sebebi sofraya oturmazdan öncede içmiş olmasıydı." Sana ne demek istediğini sordum? İnandınmı yoksa kendi isteğimle burda olduğuma? " Taehyung'un gözleri dolarken ayağa kalktı. Jungkook gülmüş arkasından oda kalkmıştı. Taehyung hızlı adımlarla odasına çıkıyordu. Jungkook da peşindeydi. "Yazık lan sana "
Taehyung ne kadar kapını kapatıp kurtulmak istesede Jungkook izin vermedi. İçeriye geçti. "Şimdi anlat " Taehyung gözlerini devirdi. "ANLATACAK BİR ŞEY YOK. " Yüzüne gelen tokatla susmuştu. Acıyan yüzü tutup Jungkook'a baktı şaşkınlıkla. "Bana bağırmaya nasıl cüret edersin? " Taehyung güldü. "Ne varki bunda? Sen kimsin ki sana bağıramam? "
Jungkook sinirle omeganın yüzünü tutmuş yatağa fırlatmıştı. Üzerine çıkarak ayağa kalkmaya çalışan omeganın saçlarından tuttu. "Sana saygılı olmayı öğreticem. Hiç merak etme. Beni tanımıyorsun. Ama tanıyacaksın. Ve beni sevdiğine pişman olacaksın" Taehyung korku dolu gözlerle adeta karşısında piskopata dönen adama baktı. Jungkook gerçekten kendinde değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Father // Taekook
FantasyOmeganın göz yaşları bir bir dökülürken, yalın ayak koştuğu çıkmaz sokak ona sonsuzluğa ulaşacakmış gibi göründü. Çaresiz, yalnızdı ve bir okadarda korkuyordu. Ama mecburdu çoçuğunu kurtarmak için koşmalıydı.