Zevkin En Koyu Tonu (+18)

Bölüm 16 (+18)

Odama çıktım ve kapıyı açar açmaz yatağımın karşısındaki tekli koltukta oturan Onur 'u gördüm. Onu bu saatte odamda görmeyi beklemiyordum bu yüzden korkudan sıçradım yine de bizimkilerin duymamasını istediğim için ağzımı ellerimle kapadım.

"Sakin ol buzlar kraliçesi sizinkileri uyandıracaksın."

Yavaşça kapıyı kapattım  odaya girdim.

"Senin burada ne işin var? Nasıl girdin?
Ya biri seni görseydi neler olurdu düşünemiyor musun?"

"Sakin düşündüm ben hepsini."

"Nasıl girdin odama?"

"Camına merdiven dayadım."

Ayağa kalktı ve bana doğru yürüdü.

"Pekala ne işin var burada?"

Bana yaklaştı kulağıma doğru fısıldadı nefesindeki alkolün kokusu çok keskindi.

"Senin için geldim, seni özlediğim için."

Arkama geçti ve bana sıkıca sarıldı burnunu omuzlarıma gömüp kokumu içine çekti.

"O kadar özlemişim ki bu kokuyu."

Kadife sesi bana huzur ve güven veriyordu bu yüzden kendimi ona bırakmaya dünden razıydım.

Ona doğru dönmeye çalıştım ama beni durdu.

"Şşş daha değil."

"Şimdi değilse ne zaman?"

"O lavuk dokundu mu sana? Bana doğruları söyle, eğer sana dokunmaya çalıştıysa söyle. Ezeyim kafasını."

"Hayır."

"Neden onunla gittin?"

"Arkadaşca bir yemekti sadece. "

"Öyle mi? Ne güzel ne güzel."

Her ne kadar bir şeyler için ondan intikam almak istesem de yine yüzüme gözüme bulaştırmıştım.

Ellerini yavaşca vücudumda gezdirdi.
Boynumu geriye attım ve kendimi ona bıraktım.

Ellerinin yavaş hareketleri beni zamanla ona daha da muhtaç ediyordu sanki şuan yeryüzünde sadece ona ihtiyacım varmış gibi.

Arkamdan çıkıp sıkıca belimi sardı ve karşıma geçti. Öpüşmeye başladığımızda ikimizde artık dönüş olmadığını anlamıştık. Tekrar bir şeyler olacaktı ama ikimizde sonunu düşünmeyecek durumdaydık.

Ellerini kalçama götürdü sıktı. İkimizde ağızlarımızın içine inledik ve artık gerçekten  sabrımız taşmıştı.

"Bu gece sana sahip olmak istiyorum.
Bana izin veriyor musun?"

İhtiyaçla dudaklarından ayrıldım.

"Lütfen."

"Bu bir cevap değil güzel kızım."

"Evet, evet izin veriyorum."

Tekrar öpüşmeye başladık ama bu sefer her zamankinden daha istekli ve daha ateşliydik.

Onur gömleğini çıkardı o düğmelerini açarken onun ve ellerinin her hareketini izledim gömleğini çıkarıp kenara attığında ellerimi göğsünde gezdirdim.

Bu hoşuna gitmiş olmalıydı ki hafifce sırıttı.

"Onları okşamak için daha çok zamanın olacak gece uzun."

Gülümsedim ve ensesine tutundum onu tekrar kendime çektim.
İkimizinde dudakları şişmişti ve rujum artık sadece benim değil Onur 'un da dudaklarındaydı.