Bölüm 8

4.8K 46 1
                                    

Sabah güneş ışığının gözüme vurmasıyla zor da olsa gözlerimi açtım.
"Günaydın."

"Günaydın."

"Bize kahvaltı hazırladım."

"Babam seni çağırmadı mı?"

"Bugün izin günümdeyim."

"Telefonum nerede?"

"Mutfakta masanın üstünde olması lazım."

"Peki."

Hemen kalktım ve elimi yüzümü yıkadım onun kıyafetleriyle kalamazdım ama dün gece giydiğim kıyafetlerle de eve dönemezdim. Bir çaresini bulmam gerektiği kesindi.

Yüzümü ve ellerimi kuruttuktan sonra alt kata indim. Onur masaya oturmuştu ve beni bekliyordu.

"Eee hani telefonum nerede?"

Bana sandalyeyi işaret etti belli ki masayı kurabilmek için telefonumu sandalye iye indirmişti.

Telefonumu aldığımda annemden 5 cevapsız arama görmüştüm sabah aradığını fark edince içim rahatladı.

"Sen başla ben annemle konuşup geliyorum."

"Peki."

Balkona çıktım ve annemi aradım. Kısa bir çalıştan sonra telefonum açıldı.

"Anne?"

"Kızım neredesin sen!?"

"Sabah çıktım anneciğim siz uyuyordunuz."

"Bana yalan söyleme!"

"Anneciğim neden yalan söyleyeyim sana?"

"Gel kıyafetlerini al ve git bi süre bu eve gelme."

"Ne demek gelme anneciğim ben nerede kalırım?"

"Dün bütün bir gece neredeysen orada kal ve aklın başına gelene kadar bu eve gelme."

Tekrar konuşmaya çalıştım fakat annem çoktan telefonu yüzüme kapatmıştı.

Aşırı gergin bir şekilde tekrar mutfağa döndüm.

"Bir şey mi oldu?"

"Bizimkiler dün gece evde olmadığımı fark etmiş. Eve gitmemi istemiyorlar. Annem kıyafetlerimi almamı istedi."

"Sıkma canını burada kalırsın bir kaç gün."

"Sen çalışıyorsun ama tek mi kalacağım?"

"Akıllım sen evde yokken ben kime korumalık yapacağım?
Yarın 10 dakikalığına giderim ve haberim yok gibi yaparım tekrar eve gönderirler zaten."

"Peki."

"Otur hadi doyur karnını. Ben seni evin biraz gerisinde indirir oradan da alırım."

"Peki."

Masaya oturdum ve biraz atıştırdım.

"Dün gece ki kıyafetin makina da giyemezsin yani."

"Eee ne giyeceğim peki? Böyle gidemem eve."

"Aslında kız kardeşimin bir kaç parça kıyafetinin olması lazım. Bakarım birazdan sen biraz daha yemek yemeye bak."

"Bu kadarı yetti bana."

"Peki. Kalk o zaman."

Yukarı kata çıktık ve tekrar kıyafetlerinin olduğu bölüme geldik.
Elime mavi kot pantolon ve bol bir tişört sıkıştırdı.

"Giyin hadi."

Ondan çekinmediğimi belli etmek için gözünün önünde soyundum ve giyinmeye başladım.

"Ama iç çamaşırım yok."

"Bir şey olmaz giy sen."

Hazır olduğumda kapının önüne çıktım ve Onur 'u beklemeye başladım.

"Hadi ama seni bekliyorum!"

Geldiğinde elinde kırmızı sandalet tarzı terlik vardı.

"O topuklularla gitmeyi düşünmemişsimdir umarım."

Hafifce gülümsedim ve terlikleri elinden aldım.

"Teşekkür ederim."

"Hadi çıkalım."

Evden çıktık ve arabaya doğru yürümeye başladık kumandadan arabayı açtı ve yan koltuğa oturdum. O da sürücü koltuğuna oturduğunda hemen arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk.

Sonunda evin biraz gerisinde arabayı durdurdu.

"Git al hadi ben bekliyorum burada."

Kafamı sallayıp arabadan çıktım. Kapıya doğru ilerledim. Büyük kapıyı geçtikten sonra bahçeye girmiştim ama bir şey çok dikkatimi çekti.

Bavullarım merdivenlerde duruyordu. Camdan izleyen var mıdır diye kafamı kaldırdım ama kime yoktu. Bavulları tek tek  açtım ve içindekileri kontrol ettim, hepsi benim kıyafetlerimdi, buna da razı gelip bavulları iki elimle tuttum ve sürüklemeye başladım.

Belli ki bizimkiler yüzümü görmek istemiyordu. Bu kadar abartılacak ne yapmıştım ki, bilemedim.

Büyük kapıdan çıktım ve arabaya doğru ilerledim. Onur arabadan inmişti ve sigara içiyordu. Yanına gittiğimde bavulları elimden aldı.

"Sen bin ben yerleştiririm bunları."

Dediğini yaptım ve arabada onu beklemeye başladım. Bavulları yerleştirdiğinde arabaya bindi ve tekrar Onur 'un evine döndük.

"Ne o burada olmaktan mutlu değil gibisin."

"Tabi mutluyum ama bu şartlarda değil."

"Boşver sıkma canını gidersin bir kaç güne."

"Gitmemi mi isterdin?"

Hafif gülümsedi ve bana biraz yaklaştı.

"Elimde olsa seni buraya mühürlerdim ama gel gör ki yapacak bir şey yok."

Vücutlarımız arasında bir çekim olduğuna kesinlikle emin olmuştum.

Zevkin En Koyu Tonu (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin