Jane Carney
"Bundan emin misin Jane?"
Yola çıktığımızdan beri elbisenin eteğini çekiştirip duran ve kendi kendine mırıldanan Breathe'in elini tuttum.
"Eminim Breathe. Rahat ol lütfen. Bu ilk defa yaptığımız bir şey değil. İkimizde yetişkin insanlarız."
Tayland'a, Breathe'in yanına geldiğim için kendi aramızda bir kutlama yapmak istemiş onu bir gece kulübüne getirmiştim. Fakat çok isteksiz duruyordu.
"Biliyorum da, bugün biraz kötü hissediyorum." Koluna girip gözlerinin içine baktım.
"Benim için. Lütfen." Bakışlarıma dayanamayıp gülümsedi.
"Pekala, dediğin gibi olsun."
"İşte bu!"
2 saat sonra
"Ben tuvalete gidiyorum."
Breathe'e nereye gideceğimi söyledikten sonra dans pistinden ayrılmıştım. Ayaklarım topuklular yüzünden o kadar çok ağrıyordu ki deli gibi çıkarmak istiyordum.
Nihayet kızlar tuvaletine geldiğimde kendimi boş kabinlerden birine atıp işimi halletmeye koyuldum.
Tanrım! Ne rahatladım ama!
Kabinden çıktıktan sonra ellerimi yıkamak için lavaboya yöneldim.
"Gel buraya." Tuvalet kapısının hızlıca açılıp duvara çarpması beni korkutmuştu. Korku dolu bakışlarımı öpüşerek içeri giren çifte çevirmiştim. Kontrollerini kaybetmişlerdi.
"Pardon bölüyorum ama burası bunun yeri değil." Kendi kendime konuşup kendim dinlemiştim. Hal ve hareketlerinden en ufak bir taviz vermeyip yiyişmeye devam ediyorlardı. Adam kadını kucağına alıp lavabonun üstüne oturttuğunda bu görüntüye daha fazla dayanamayacağımı anlamış çareyi ikisini ayırmakta bulmuştum. "Bunun yeri burası değil diyorum!" Ayrıldıklarında ikisi de bana bakakalmıştı.
"Ne yapıyorsun sen be!" Kızın tiz sesi kulaklarımı tırmalamaya yetmişti.
"Sen geri zekalı mısın? Burası sizin seks yapabileceğiniz bir yer değil. Gidin ve bir oda bulun." Cümlemi bitirir bitirmez kolumdan çekiştirilmem bir olmuştu.
"Bu seni ilgilendirmez. Hemen çık dışarı." Beni çekiştiren kişiye baktım. Erkek olarak sevgilisiyle yiyişeceği bir oda bile bulamıyor bu iğrenç görüntüyü savunmak için geri durmuyordu.
"Burası kızlar tuvaleti. Asıl sen çık dışarı." Kolumu ondan kurtardım. "Ayrıca bana bir daha asla dokunma."
"Kızım bela arama. Defol git şuradan." Kızın tiz sesi tekrar kulaklarıma dolduğunda sinir katsayım artmıştı.
"Bak ben seni yolarım."
"Sürtük! Çekil önümden!" Ona söylemiştim. Seni yolarım demiştim.
Üzgünüm ama bu hakaretten sonra beni kimse tutamaz!
"Ama sen kaşındın." Kızın sevgilisine döndüm. "Bunu o istedi." Son sözümü söyledikten sonra elimin tersiyle kızın yanağına vurmuştum. "Dur daha yeni başlıyoruz." Çığlık atarak yere düşmüştü. Üstüne yürümeye başladığımda kendimi havada bulmam bir olmuştu.