6

16 2 2
                                    

Helen Miller

"En başta farklıydı! Şimdi çok daha farklı! Şu an karşımda aşık olduğum kadın var!"

"En başa dönelim. Şimdi hiçbir şeyin değilim."

Kadın, adamı arkasında bırakıp yürümeye devam ettiğinde televizyon ekranının altında bir yazı belirmişti.

Son.

Film gerçekten çok güzel bir o kadar da üzücüydü. Birbirine aşık olan fakat birlikte asla mutlu olamayan bir çifti anlatıyordu.

Kolay kolay ağlayan biri değildim fakat şu an göz yaşlarından dolayı önümü göremez olmuştum. Kendimi bırakmak, yaşların akıp gitmesine izin vermek istemiyordum. Zorda olsa yutkunup elimdeki mısır kasesini koltuğa koyar koymaz ayağa kalkıp ortamı terk ettim.

Eğer sonunun böyle biteceğini bilseydim hayatta izlemezdim. Odamdaki banyoya geçip yüzüme biraz su değdirdim.

"İyi misin?" Kapının eşiğinde beliren ve dikkatle beni süzen kişiye baktım.

Harika! Çekik gözlü şimdi benimle dalga geçecek!

"B-Ben iyiyim."

"Birden kalkıp gidince merak ettim. Ağlıyordun."

"Son sahnede biraz duygulandım da." Gülümsemeye çalışıyordum.

"Anladım. Ben aşağı iniyorum." Gülümseyerek kafamı olumlu anlamda salladım.

Gerçekten beni merak ettiği için mi gelmişti yoksa ilerde dalga geçecek bir şeyler aradığı için mi?

Tanrım! Sadece bir film seni neden ağlattı ki?

Odamın camını açıp ılık havanın içeriye dolmasını sağladım.

Biran önce yatağa girip uyumak ve o filmi unutmak istiyordum.

Ertesi gün

Breathe North

"Breathe!" Rüyayla gerçek arasında kalmış uyanmak istemiyordum.

Taki koluma aldığım darbeye kadar.

"Acıdı!" Gözlerimi açıp bana vuran Jane'e baktım.

"Burada uyuyakalmışız. Erkekler gitmiş." Yarı uzanmış olduğum koltuktan kalkarken acıyan belimle yüzümü buruşturdum.

"Tanrım!"

"Evet Tanrın. Şimdi kalk ve bana güzel bir kahvaltı hazırla. Güzellik banyomu yaptıktan sonra dışarı çıkacağım. Harika bir iş teklifi aldım." Ortadaki masanın üstünde duran kaseleri ve bardakları toplamaya başlamıştım.

"Bana bundan hiç söz etmedin."

"Ediyorum ya işte. Bay Jack'i hatırlıyor musun? Üniversitedeki en kıymetli öğretmenim." Kafamı olumlu anlamda salladım.

"Onu bende severim."

"İşte ondan dün bir telefon aldım. Bana onunla çalışıp çalışamayacağımı sordu. Yanında kendimi daha da geliştireceğimi söyledi. Öğrencilere belli bir süre ders vereceğim. Hayalim olan kongre merkezinde çalışmak için tecrübe edinmem gerek. Bende bunu düşüneceğimi, bugün onu ziyaret edeceğimi söyledim."

"Senin adına sevindim."

"Sen neden düşüncelisin? Bir şey mi oldu?"

"Jane?"

"Efendim?"

"Sence ben dün fazla samimi davranmış olabilir miyim? Hakkımda kötü düşünmelerini istemiyorum." Elini omzuma attı.

Save meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin