5

8 2 3
                                    

Breathe North

"Tabi ki kalabilir, neden olmasın."

"Sen harikasın Breathe."

Gerçekten ne düşündüğümü belli etmemek için gülümsedim. Fakat diyecek bir şeyim yoktu. Dün gece sizi dinledim pis düşüncelerini biliyorum diyemezdim değil mi?

Tüm bu olanları Jane'e anlatmıştım fakat o, kendisinin kolay lokma olmadığını Lucas'ın hiçbir şey yapamacağını söylemişti. Tek çarem Helen'ı arayıp bu durumu anlatmaktı fakat iki gün sonra gelecekti ve ben bunlarla onu rahatsız etmek istemiyordum. Gelin görün ki Jane'de aldırmamıştı.

"Ona güzel geniş bir oda ayarlatacağım." Lucas çatalına batırdığı salatalıktan aldıktan sonra bana bakıp gülümsedi.

"Gerçekten teşekkür ederim. Bu arada bende Justin'le birlikte kalacağım. Sizi rahatsız etmek istemiyorum."

Tanrım ne yalancı ama!

"Lafı olmaz." Derin bir nefes alıp kahvemden yudumladım. "Ne kadar kalmayı düşünüyorsunuz?"

"Biraz işlerimiz var. Ne zamana biteceğini bilmiyorum fakat biter bitmez gideceğiz."

Tabi bilirim ben o işleri!

"Anladım."

"Helen'la konuştum. Uçaktan indiğinde almaya gideceğim. Benimle gelmek ister misiniz?"

"Tabi ki isterim! Bu çok güzel olur!"

"Peki arkadaşın? O da gelecek mi?"

Tanrım tam unutmuştum!

"Gelir."

"Güzel."

Ah!

İki gün sonra

Helen Miller

Eve dönüşüme saatler kala havanın soğuması beni mutlu etmedi diyemezdim. Soğuk havaları sevmezdim. Hele ki gezmeye geldiğim bir yerin soğuk olması... öldürün beni daha iyi.

Bavulumu sıkıca kavradım.

Artık gitme vaktiydi. İnsanlarından yeterince sıcaklık alamamış olmam buraya geldiğime beni bin pişman etse de gördüğüm ve fotoğrafladığım sanatsal yerler o kadar da kötü değildi diye düşünmeme neden oluyordu.

Sanata aşık bir insandım. Öylece yere düşmüş bir şişe kapağının bile muazzam bir sanat eseri olabileceğini düşünürdüm. Hayatımın sonuna kadar dünyanın her yerinde dolaşıp fotoğraflar çekmek, resimler çizmek istiyordum. Fakat bu sanıldığı kadar para kazandıran bir şey değildi. Gelin görün ki masa başında oturup para kazanmakta bana göre değildi.

Bir sanat galerisine sahiptim. İçerisinde bir çok sanat eseri olan bir galeri. Heykeller, maketler resimler...

Bu galeri her ne kadar kalbimi doyursada rahat edemiyordum.

Ailem Lucas'ın çalıştığı şirkette çalışmam gerektiğini söylüyor beni bu konuda çok sıkıyordu. Kendileri uzun zaman önce şirketten ellerini ayaklarını çekmişti. Şimdiyse beni orada görmek istiyorlardı.
İki arada bi dere de kalışımın beni üzdüğünü görmüyor ısrarla üstüme gelmeye devam ediyorlardı. Bu yüzden sıkılmış ve bir geziye çıkmıştım. Belki de bir kaçış. Kim bilir.

Save meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin