GERÇEKLER

1.5K 24 2
                                    

Yine aynı yerdeydim yani yerde üzerin toz olmuş bir halde hayatımın bir kere daha mahvolmuş ayağa kalktım ve yürümeye başladım ah be asya ne hale getirdin kendini artık sadece kendimi kızıyordum insan hayatına hiç mi doğru insan almazdı hiç mi be sen hangi erkekten hayır buldun ki o adama inandın be kızım
" Gerizekalı" o sırada ayağım bir taşa takıldı yere yapıştım dizim acımıştı sırtımı arkamdaki duvara yasladım ardından kanamakta olan dizime baktım göz yaşlarım dökülmeye başladı
" Acıyor " pantolonumda yırtılmıştı ve yara kanamaya devam ediyordu dokunmayı denemiştim ama daha fazla acıyınca benimde ağlayışım şiddetlenmişti sanki ölüyormuşum gibi hissediyordum dizim değilde başka bir yerim kanıyordu ve ölecek gibi hissediyordum korkuyordum

O sırada bacağımın üstünde bir el hissetim ve korkuyla irkildim kafamı elin sahibine doğru çevirdim ve oydu bana sürekli çarpan o adam bana bakmak yerine yarama bakıyordu galiba toparlana bilir mi ona bakıyordu oysa yanlış yaraya bakıyordu gerçek yaramı görse herhalde kaçıp gitmişti şu an

" Merak etme ufak birşey hallederiz şimdi " bu sefer gözlerimin içine bakıyordu

" Çok canım acıyor " diyerek ağlamaya geri dönmüştüm kendimi durduramıyordum bir süre sonra o da fark etmişti bana iyice sokuldu yüzümü ellerinin arasına aldı

" Sakin ol nefes al merak etme hepsi geçecek sana söz veriyorum geçecek "
Söz verme söz verme bana söz verenler tutmaz söz verenler bırakıp gider söz verenler hep daha çok acıtır

Bir süre sonra ağlamam durmuştu nefeslerin düzelmişti ama biz hala öyle duruyorduk artık bir hamle yapmam gerektiğini düşündüm ama ne yapmam gerekiyor bilmiyordum teşekkür edip gitmek ve bu şekilde kalmak ikisininde sonu belirsizdi benim için ama o benim yerime de o hamleyi yaptı

" Hadi kalk artık prenses çirkinleşeceksin " gözlerime ona çevirdim bakışlarında şefkat vardı fakat artık hiç birşeyden emin olamıyordum yinede inandım ayağa kalktım oda benimle kalkmıştı

" Hadi gel benimle seni bı toparlayalım " ruh gibiydim hiç bir tepki vermedim sadece beni yönlendirmesine izin verdiğim anlamında kafamı salladım ilerdeki arabasına bindim ilerlemeye başladık ama artık hiç bir şey umrumda değildi ilk önce ailem sonra sevdiğim adam ve en sonda en yakın arkadaşım geriye bir hiç kalmıştı o kadar yorgun ve bitkin hissediyorumdum ki kendimi artık kendime bile tahammülü kalmamıştı her şey benim için bitmişti ne kadar güçlü durmaya çalışsam da yapamamıştım işte olmadı yine her şeyi berbat etmiştim kafamı cama yaslayıp boş boş dışarıyı seyretmeye başlamıştım akıp giden o hayatı herkesin dediği gibi biz hayat için planlar yaparken oda bizim için yapıyordu mallesef benim planlarım onunla uyuşmadı

Araba durmuştu arabadan inip dışarıya baktım bir otelin önündeydik yanıma gelip kolumdan tutarak içeri doğru ilerledik direk asansörün olduğu yere doğru ilerledi aramızda hiç konuşma geçmiyordu sanki ikimizde yemin etmiştik , asansör 13. Kata durdu asansörden inip odalardan birinin kapısını açtı benim gitmem için geriye çekildi

İçerisi tek kişilik bir odaydı tahminen onun odasıydı etrafta erkek kıyafetleri ve masada alkol bulunuyordu

" Geç otur sana bir şeyleri anlatma zamanı geldi " demesiye yüzümü ona doğru çevirdi ne demek istiyordu koltuklardan birini oturdum oda çaprazımdakine oturdu arkasına geriye doğru yasladı yarısı içki ile dolu bardağını masadan alıp bı yudum aldıktan sonra içkiye bakarak düşünmeye başladı çok rahat davranıyordu ama sanki nasıl başlayacağını bilmiyordu içki bardağını tekrar yerini bırakarak gözlerini bana doğru çevirdi o sırada onun yaptığı her hareketi izliyordum ve göz göze geldik ben cevap bekliyordum o ise sanki daha ne kadar dayanabileceğimi ölçüyor gibi beni inceler gibi bakıyordu iyice kendini geriye yasladı

" Onun yanında gördüğün kadın benim sevgilimdi birbirimize aşıktık yani en azından ben aşıktım ama o onu sergioyu gördükten sonra değişti yalanlar söyledi en sonda zaten " yutkundu tavanda olan gözlerini bana çevirdi " benim odamda sevişiyorlardı onları izledim inlemelerini birbirlerine söyledikleri cümleleri her şeyi " ve o gün o odada iki kişi tekrar öldü o gün o odada ölmek o kadar isterdim ki hem onun için hem kendim için o an o işte o anı asla unutamayacam

Ayağa kalktım bütün Kelimelerin anlamsız olduğu bir andı benim için her şey bitmişti artık ilerlemeye başladım

" Çıkarken kapıyı kapat " nerdeyse ağlayacaktı sesi o kadar cılız çıkmıştı ki sanki sokakta tek başına kaldırımda oturan bir çocuk gibi yanlız kimsesiz

İşte o an bir karar verdim hedefini değiştirdim onun yanına doğru gittim gözleri beni buldu ağlamamak için direnen o gözler o an ona sımsıkı sarıldım ve onun yerinede göz yaşlarımı dökmeye başladım hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım

Vâvelya +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin