İkimizde aşağı inince kerem önden ben arkada yürümeye başladık evin çitlerden yapılmış giriş kapısını açtı ve ilerlemeye başladı bende onun arkasından ilerleyip bir yandan da etrafı seyrediyordum ne kadar bakımsız bir ev olsada çok sessiz ve sakin bir yerdeydi
Kerem evin önüne gelip verandaya oturdu bende onun yanına oturdum bir süre ikimizde sessiz kaldık ben olabildiğince ona bakmamaya çalışıyordum o ise inatla gözlerini benden ayırmıyordu sonra kafasını yere doğru eğdi" Burası anneannemin eviydi çocukken her hafta sonu buraya gelirdik uygarla birlikte saatlerce ormanda kovalamaca oynar sonra akşam vakti anneannemin hazırladığı o enfes yemekleri yiyip şöminenin yanında dedemin gençlik hikayelerini dinlerdik galiba o zamanlar hayatımın en güzel yıllarıydı... Ama dendiği gibi her güzel şeyinde bir sonu vardır " duraksadı tedirgindi nefes alışları değişti kafasını benim olduğum tarafa çevirdi gözlerimin içine baktı ağlıyordu
" Öldürdü ikisinide öldürdü gözlerimin önünde zehiri koydu yemeklerine durduramadım onu ... Kendi anne babasını öldürdü annem " şokla gözlerimi açmıştın duyduklarımın gerçek olduğuna inanmak istemiyordum ona doğru iyice dönüp kollarımı ona çevirdim ve sarıldım şu an buna ihtiyacı vardı hemde hiç olmadığı kadar onu anlayabiliyorum sevdiğin insanları kaybetmek ne demek o acıyı iliklerini kadar hissetmek ağlayamamak ne demek çok iyi biliyordum tek ihtiyacı olan yanında biri olduğunu hissetmek yanlız olmadığını bilmektir
"Babam onu kliniğe kapatı meğerse hastaymış biz üzülmeyelim diye demiyorlarmış ve 2 yıl önce falan herhalde babamın işlerinde sorun vardı iş için bir kadın ile aramızdan birinin evlenmesini istedi uygar kabul etti baksana meğerse kadına tutulmuş " bunu buruk bir şekilde demişti hiç durmadan anlatıyordu bende onun sözünü kesmiyordum dinliyordum bazen iç çekiyordu
" Sonra bir gece çok içmiştim uygar beni ayıltır diye onun odasına gitmiştim ama içerde o kadın vardı sonrasını biliyorsun sabah olduğunda babam bizi bastı sonra olaylar hızlı gerçekleşti laf söz olur dediler ve evlendik kağıt üzerinde " ikisinden de dinlemiştim olay ne kadar kerem tarafından da kötü gözükse de uygar o kadına aşıktı benim onları öpüşürken gördüğüm gibi oda onları sevişirken görmüştü ne demem gerektiğini nasıl haraket etmem gerektiği hakkında hiç fikrim yoktu
" Evet konuşmayacaksın galiba ama bil evlendikten sonra yurt dışına gittim hiç onunla aynı evde bile yaşamadık zaten yakında sözleşmenin süresi dolacak bizde boşanacaz " derin bir nefes aldım herşeyi beyninde topladım" Peki bana bunları neden daha önce anlatmadın " başını yere doğru eğdi
Onu izlerken aklıma onun çocuk halı geldi belki anneannesi ona kızınca yine böyle yapıyordu çok tatlı ve masum duruyordu
" Önemsiz diye düşündüm zaten boşanacaktım seni hemen böyle bir şeye sokmak istemedim özür dilerim "
Ona şans vermeli miyim bilmiyorum bir yanım ne kadar şans vermek istese de aklıma uygarın o çaresiz anları geliyordu
" Kerem herşeyi geride bırakabiliriz uygar ile aranı düzeltirsen bunu yaparsan herşey geride kalmış olacak ama eğer olmazsa " belki saflık belkide ufacık bir umut ile ona bakıyordum evet ben ona aşıktım bunu net bir şekilde anladım çünkü sadece aşk sizin gözünüzü bu kadar kör edebilir ve mallesef ki bu hastalığın bir tedavisi yoktur ya aşka boyun egeceksiniz ya da sonsuza kadar aşkınızdan vazgeçeceksiniz ben ondan vazgeçmek istemiyordum kerem ayağa kalktı
" Sana anlatacaklarım bu kadardı bundan sonrası senin kararın seni o kızın evine bırakayım " yanıtsız bırakmıştı ona sunduğum seçeneği ayağa kalkıp onun arkasından yürümeye başladım arabaya doğru gidiyorduk
" Uygar ve sen... " Hızla arkasını bana döndü bir kaç dakika önce ağlayan kişi gitmişti onun yerine sinirli bakan bir çift göz gelmişti
" Uygar ve ben diye birşey yok istesem bile biz tekrar abi kardeş olamayız eğer hayalin buysa sil kafandan onu " tekrar önüne döndü arabaya doğru gitti kendi kapısını açıp oturdu bende arkasından ilerledim arabaya bindim
Uygar ve onun ihtimalini silerken biliyordu ki bizim ihtimalimizide silinecekti yol boyunca ikimizde sustuk tek kelime etmedik benim aklım artık karmakarışık sorularla doluydu kerem beni evin önüne getirdiğinde tek kelime etmeden hızlıca çıktım arabadan merdivenin basamaklarını çıkarken artık sorularım yüzünden başlayan baş ağrım iyice şiddetlenmişti evin ziline bastım " Hoş geldin yakışıklı beyfendi ile randevun nasıldı " randevu ha ne demesin göz devirip salonda koltuğa kendimi bıraktım sehpanın yanında duran bir bardak suyu alıp içmeye başladım
" Hadi anlatsana ne dedi sana nereye götürdü seni öpüştünüz mü "
" Ne ! Öhöhm öhöhm damla sen içtin mi ?" Kalkıp banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım o sırada gözümün önüne onunla ilk öpüşmemiz geldiHızla asansöre doğru ilerledim kalbim yerinden çıkacak gibiydi hemen kendimi asansöre attım ve soluklanmak için hafifçe eğildim ve bir güç tarafından ittirildim tam bakmak için kafamı kaldıracakken
Boynuma değen dudaklarla durdum bir anda ısırması ile ufak bir çığlık attım hemen yüzünü bana çevirdi ve dudaklarıma bakarak sırıttı beni asansörün duvarı ve kendi arasına iyice sıkıştırarak dudaklarını dudaklarım örttü sertti" Ne düsünüyorsun orda öyle " hızla kafamı çevirdim beni kapının aralığından izliyordu
" Hiç hiç birşey sadece ... Yarın iş başvurusunda ne giysem daha çok insanları etkilerim onu planlıyordum " gözlerini açtı ve benim elimden tutarak hızla giysi dolabının karşısına geçirdi
" Yalanını yemedim ama evet iş bulman şart çünkü böyle giderse evde yemek niyetine hiç birşey kalmayacak " gülmeye başladı onun koluna sertçe vurdum
" Hey sen bana çok mu yiyor diyorsun " kolunu sıvazlayarak yatağa oturdu
" Aaa hiç olur mu sadece bir hipotamın günlük öğünü kadar " diyerek odadan hızlıca koşarak çıktı
" Hey gel buraya o hipopotam üstüne zıplasında görsen şimdi ".
.
.Ben geldim özlediniz mı beni evet bende özledim damla karakterini bir adet süslüden aldım umarım sevmişsinizdir
Diğer bölümde görüşmek üzere
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vâvelya +18
Teen FictionTamam " bakışları yumşamıştı hatta sanki gözlerinin içi ışıldadı hiç beklemediğim bir şeyi yapıp bir anda dudaklarıma yapıştı bu sefer ilk öpüşü kadar yumuşak değildi birkaç saniye afaladıktan sonra bende ona karşılık vermeye başladım bunu fark edin...