4. Bölüm: İlk Temas

15.5K 176 8
                                    

Bazen çabaladığım hiçbir şey işe yaramayacak ve ben aptallığımla yine yapayalnız kalacak gibi hissediyorum. Bugünkü modum biraz böyle, şimdiyse biraz kafamı dağıtacağım..

Keyifli Okumalaar!

4. Bölüm: İlk Temas

Alelacele anahtarımı askıdan alıp ayağıma topuklu botları geçirdim ve fermuarını dahi çekmeden kapıdan çıktım. Okula geç kalmıştım! Kapıyı açıp kapattığım gibi bir adım atarken bir şeye! çarpmam sonucu dengem kayboldu ve yere düştüm. Daha doğrusu bir şeye. Acıyla bir inleme sesi kafamı, yüzümü öylece gömdüğüm boyundan kaldırmama sebep oldu.

Gözlerim Merih Uluveli'yle buluşurken yüzlerimiz arasındaki o minicik mesafe kalbimi hop hop attıracak türdendi. Şeftalili dudak balmımı unutmayıp çıkmadan önce sürdüğüm için şükrettim. Şayet şu an gözleri dolgun dudaklarıma kaymışken derin nefesler alan göğsü inip kalkmaktaydı. Her seferinde vücudunu daha çok hissederken bacaklarımın hemen arasındaki baskıyı da hissettim. Tenis eteğime rağmen kadınlığıma bastıran erkekliği nefesimi kesmişti.

Elleri belimi bulan Merih Uluveli kalkmaya çalışırken erkekliğinin beni daha da baskılayıp sürtünmesiyle kendime engel olamadan kısıkça inledim. O sırada o, kalkma çabasından vazgeçmiş ve gözleri fal taşı gibi açılmış halde kaskatı bana bakmaya başlamıştı. Dudaklarımız arasındaki mesafeyi kapatmayı düşünürken o milimetrelik yaklaşıp gözleri kapalı bir minik nefes almış ve sonrasında beni yana yatırıp üstümden kalkmıştı.

Dank diye soğuk mermere düştüğümde üzüldüm. İyiydi böyle ya.

Ardından gülümsemeye çalışarak elini bana uzattı. Hey! Az önce ne yaşanmıştı öyle ya.

Elini tutup ayağa kalktım. Hafif sıyrılan eteğimi aşağı çekiştirip üstümdeki beyas gömleğin bir kaç düğmesini açık bıraktığım yakasını düzelttim. Muhtemelen az önce güzel bir dekolte vermiştik ona.

Elimin hala elinde olduğunu farkedip hemen çekerken hızlıca konuşmaya çalıştım. Geç kaldığım dersim umurumda bile değildi şu andan itibaren. Eğer her sabah böyle çarpışıp ona yakınlaşabileceksem her sabah geç kalabilirdim.

"D-dersim vardı da ona geç kalmıştım. Ondan hızlıca çıktım."

Anlayışla başını sallarken yutkundu. "Benim de acelem vardı göremedim sonra zaten.."

Yanaklarım kızarınca başımı öne eğdim. "Sanırım ikimiz de geç kaldık şimdi."

"Eğer istersen," dediğinde kafamı kaldırıp ona baktım. Duraksadı. Yeşil gözleri benim kahverengi gözlerimdeydi şimdi. "Eğer istersen ben bırakabilirim."

Senli benli konuşuyorduk!?

E bir zahmet Aren az önce sevişmek üzereydiniz.

Değil mi ya? Ayrıca o bana ister misin derdi de ben hayır der miydim sanki!

"Ben taksi çağırmıştım aslında."

"Az önce çalan korna seslerini duymadın sanırım." dedi. "Dikkatin dağılmış olmalı." deyip yere bakarak hafif gülümsediğinde yanaklarım daha da kızardı ama içimde dokunduğu azgın yanım ona cevap vermeye zorladı beni.

"Dikkatim dağılmış olabilir, evet." dedim ve sonrasında onu boydan boya süzdüm.

Tanrı aşkına! Ne yapıyordum?!

Nefes vererek gülüp üzerindeki ceketini düzeltti. Galiba mesajımı almıştı. Eğer yaptığım imalara bu kadar rahat tepki verecekse ağzımı tutmazdım ama ben.

AFİTAP (texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin