AFİTAP (texting)

14. Bölüm: Rekabet

Selam! Keyifli Okumalaar!

14. Bölüm: Rekabet

Okulumdaki bir haftalık tatile yeni girmiş olmama rağmen, henüz tatilimin ilk saatlerinde Ali Kağan Demir, 'DEMİR HOLDİNG'e gelmiştim. Üzerimdeki ceketi sıcaklayarak çıkardım ve elime aldım. Şu anda toplantı odasına doğru gidiyorduk. Sabah 7'de beni aramış ve şirkete gelmemi istemişti fakat 9'da uyanan ben bi tık geç kalmış ama alelacele hazırlanıp 10'da şirkete gelmiştim. Sabah 10'dan beri odasındaki koltuklardan birine oturmuş elimdeki ajandayla günlük programını, planlarını dinlemiştim. Şimdiyse Lakün İnşaat ile yapılacak olan anlaşma için toplantıya gidiyorduk. Koridorda yürürken onu inceliyordum. Elindeki yüzüğüyle oynuyordu yine.

"Gergin duruyorsunuz." dedim gözlerimi yüzüne çevirerek. Yüzüğüyle oynamayı bırakıp bana baktı.

"Bu birliktelik benim için çok önemli. Uzun süredir beklettiğim bir proje için uzun süredir beklediğim şirket. Yani evet gerginim."

"Anlıyorum, umarım güzel geçecektir her şey."

"Umarım Aren." dedi toplantı kapısının önünde durduğumuzda. Sonrasında kapıyı açmış içeri girmiştik. Ona ayrılan koltuğun yanı boştu ve sanırım benim içindi. Ali Kağan Demir cidden muhtemel iş hayatımı en yakından tanıtıyordu bana.

"Merhaba Oktay bey. Hoşgeldiniz, bu toplantıyı uzun zamandır bekliyordum." dedi Ali Demir.

"Merhabalar Ali Bey. Bunca zamandır ertelenen toplantının sebebi şirketin anlaşma sürecinde olmasıydı. Bugün de gelmemizin sebebi davetinize icabet etmekti." dedi 3 numara kestiği saçlarını ovarak.

"Anlaşma süreci?" dedi Ali hoca. Soluk teni şimdi bembeyaz kesilmişti ve açılmış gözleriyle karşısındaki adama bakıyordu.

"Uzun süredir irtibat içinde olduğumuz şirketle projede anlaşıp imzaları attık."

Duyduklarımla Ali hocaya döndüğümde donakaldığını görmüştüm. Sanırım idrak etmeye çalışıyordu. Çok istediği şirket başka bir firmayla anlaşma yapmıştı.

"Ama ben uzun zamandır sizinle irtibat içerisindeyim. Ne zamandır bu projeyi konuşuyoruz?" dedi ellerini masanın altına indirip. Yüzüğüyle oynamaya başladı hızla.

"Aslında biz de uzun zamandır o şirketle görüşme içerisindeydik, iki taraf da onayladığında anlaşmayı imzalamış olduk."

"Bunu bana niye şimdi söylüyorsunuz? E-mail ile dönüş yapabilirdiniz, bugün anlaşma imzalayacağımızı umarak oturmuştum bu masaya."

"Öyle yapacaktık fakat konuşmak istediğimiz başka bir şey daha var. Turas projesinden çekilmek zorunda kalmaktayız." dedi Oktay Lakün.

"Ne?!" diye bağırarak ayağa kalktı Ali Demir, saldalyesini düşürerek. "Neyden bahsediyorsunuz siz? Nereden çıktı bu?"

"Maalesef durumlar böyle, arazi için farklı bir düşünce içerisine girdik. Anlaşmayı feshetmek durumundayız." dedi adam sakin tavrını koruyarak. Tüm bunlara hazırlıklı geldiği belliydi. Ben ise ağzım açık olanları izliyordum.

"Siz bunun bedelinin farkında mısınız? Tazminatı ödeyebilecek misiniz?" dedi Ali Hoca.

"Tazminatı anlaştığımız taraf ödemeyi kabul etti. Herhangi bir sorun yaşamayacaksınız bu konuda."

Ali hoca gözlerini kapatıp derin bir nefes alırken gözlerini açtığında konuştu. "Kimmiş öyleyse bu şirket?"

"Uluveli Holding."

Duyduğumla şoka girerken uzun bir sessizlik oldu. Aralarındaki şey bir rekabetten bile fazlasıydı. Merih tüm bunları bilerek mi yapmıştı?

Ali hocaya döndüğümde hissiz bir ifadeyle karşısındaki adama baktığını gördüm. Sanki onu öldürmek istiyor gibiydi, ya da onu değil de Merih'i. İki eliyle kenarlarını kavradığı masayı sıkıyordu.