AFİTAP (texting)

5. Bölüm: Nakavt

Lost a lot of things in the fire. Modum tam olarak bu son zamanda. The weeknd'in kulu köpeği olmuş durumdayım o zaman bölüm şarkısı; The Hills by The Weeknd. Keyifli Okumalar!

5. Bölüm: Nakavt

Soyunma odasına girerken çabucak üzerimi giyinmeye odaklandım. Hızlıca geçtiğim koridordan ringte gördüğüm Merih Uluveli beni meraklandırmıştı. Üzerinde hiçbir sey yoktu, altındaki siyah şortunu azıcık sıvamış kaslı bacaklarını daha özgür bırakmıştı.

Üzerimi hızlıca değiştirip ayakkabılarımı giydim, eşyalarımı dolaba kilitlerken hızlıca şifreyi girip suyumu alıp odadan çıktım.

Onu izlemeye ihtiyacım vardı.

Koridoru dönüp ringin önüne geldim. Karşısındaki dev adamla dövüşen tapılası o adam, şimdi gözlerimin önündeydi.

Atik hareketlerle kendisine savrulan yumruklardan kaçıyor, sonrasında güçlü direkleri ile karşısındaki kocaman herifi sersemletiyordu.

İzlerken pahabiçilmez bir görüntü sunuyordu ortaya. Alt dudağımı ne ara dişlerim arasına almıştım bilmiyorum ama bir kaç dakika sonra çalan zil ve önüme fırlatılan eldivenlerle kendime gelmiştim.

Ringin bantlarına yaslanmış, patlamış dudağını silerken beni izleyen Merih Uluveli; aman tanrım, gözleri gözlerimdeydi.

"Dudaklarını parçalayacaksın." dedi. Kafasıyla dudaklarımı işaret etmesiyle dudaklarımı dişlerimin ızdırabından kurtarmam bir olmuştu.

"Senin gibi yani," dedim. "Sert bir direkti."

"Hissetmedim bile."

Güldüm. O da bana tebessüm ederken az önce canına kastettiği adamın artık ringte olmadığını farketmiştim. Ona doğru adım atarken her adımımda kafamı daha fazla havaya kaldırarak gözlerimi gözlerinden ayırmıyordum.

"Bizim bir karşılaşma sözümüz vardı." dedim. Bugün ona kimin üstte kimin altta olduğunu göstermek istiyordum. Sorunum yoktu, onun altında olmayı da sevmiştim, bu sabah.

Sadece onunla iddialaşmak çok hoşuma gitmişti ve galiba bunu daha fazla yapacaktım. Benim saatler önce konuştuğu anonimi olduğumu bilmediği için benim kazanmama izin vereceğinden emindim.

Tanrım.

Merih altımda kalacaktı.

"Bunu yapmak istediğine emin misin Aren?" dedi banda biraz daha yaslanıp bana biraz daha eğilerek.

Ağzından ismimi duymak da libidomu öyle bir tavan yaptırıyordu ki şu an beni ölesiye döveceğini bilsem de o ringe çıkmaktan vazgeçmezdim.

Başımı sallayarak gözlerimi gözlerinden ayırdım ve bir adım daha atarak ringe çıktım ve kafamı bandın altından geçirerek yanına geldim.

Şimdi aramızda hiçbir engel yoktu.

"Senin sınırlarını görmenin zamanı gelmişti." dedi kısıkça. Sadece ikimizin duyabileceği bir sesle. Sonrasında "Asrın!" diye bağırdı ringin dışına. "İki bandaj eldiven getir. Kask da ge-"

"Kaska gerek yok." diyerek sözünü kestim hemen. Beni acemi sanıyor olabilirdi ama o takmıyorken takacak kadar zayıf değildim.