6. Bölüm: İyi Akşamlar

11.1K 200 10
                                    

Yazdığım karaktere de aşık olmam herhalde ya. Merih beni bitiriyor ama. Keyifli Okumalaar!


6. Bölüm: İyi Akşamlar


Ziline bastığım kapının açılmasını beklerken yağlı ve köpüklü saçımı arkama salmıştım. Kek yaparken geçirdiğim ufak aksilik sonucu kek karışımı kafama dökülmüş, çabucak duşa girip köpüklendiğimde ise su birden kesilmişti.

Musluğun ayarlarıyla biraz oynadıktan sonra vananın yerinden fırlaması ve sonu olmayan bir su fışkırması bana daha ne kadar şanssız olabileceğimi sorgulatmıştı açıkçası. Şu anda halen su fışkırıyordu ve evimde kesinlikle İngiliz anahtarı yoktu.

Şaka gibiydi! Aynı katta olduğum diğer üç dairenin ikisi de kapıyı açmıyordu. Ya saat on ikiye yaklaştığı için uyumuşlardı ya da evde değillerdi. Zaten Merih'in ziline basmak yapacağım son şey bile değildi. Onun karşısına bu halde çıkmaktansa sabaha kadar yapış yapış beklemeyi tercih ederdim.

Tam oflayarak kapımın önüne gelip anahtarımla içeri giriyordum ki gelen kapı açılma sesiyle donakaldım.

Başımı biraz olsun arkama çevirdiğimde kapının önüne çöp poşeti koyan Merih Uluveli'yi görmemle akıl sağlığımı kaybedecektim.

Tanrı aşkına, bugün daha ne kadar kötüleşebilirdi?

"Aren?" dedi.

Gülümseme çalışarak arkamı döndüğümde içten içe etmediğim küfür kalmamıştı, "İyi Akşamlar." dedim.

"İyi akşamlar, umarım. İyi misin?"

"Şey, kek karışımı döküldü de üstüme; duşta da vana birden patlayınca böyle kaldım."

Beni boydan boya süzerken duştan sonra üzerime hızlıca geçirdiğim spor şortumu ve bol siyah tişörtüme baktım ben de. Şükür ki tek rezil olduğum yer kafamdı.

Beni uzunca bir süzdükten sonra sesimi temizlediğimde yüzüme bakmıştı nihayet.

"İstersen evime gel."

Duyduğumu idrak etmek için çok kısa bir süre gözlerim fal taşı gibi açıldı. Beni eve çağırıyordu benu eve atıyordu!

Saçmalama salak.

"Şey yani istersen evimde duş al, o sırada ben de musluğu tamir edebilirim." Kendini açıkladığında gülümsedim. Bir anda ellerini havaya kaldırmış ve kendini ifade etmeye çalışmıştı.

"Rahatsız etmeyeyim?" dedim yere bakarak. Evet evine girmeyi, görmeyi, onun şampuanını kullanmayı çok isterdim ama eğer düşündüğüm gibi benden haz etmiyorsa onu zorunda bırakmak istemezdim.

Bana bir adım atarken yaklaştı ve elini omzuma hafifçe yasladı. "Sorun değil hadi eşyalarını al ben de şu vanaya bakayım."

"Çok teşekkür ederim, gel göstereyim banyoyu."

Beraber evime girdiğimizde dağınıklığıma kısa bir küfrettim. Benim arkamdan adım seslerini duyarken hayal etmiştim.

Farz ettim ki şu anda yatak odama gidiyorduk, onun elini tutmuş arkamdan sürüklüyordum. Tek kişilik yatağıma öncelikle onu oturtuyor, sonra kucağına çıkıyordum. Ardından delicesine sevişiyorduk. Ah, bu adamla alakalı her detay beni fena yapıyordu.

Hayal dünyamdan çıktığımda zaten banyonun önüne gelmiştik. Kapıyı açtığımda ortaya öylece çıkardığım çamaşırlarımı gördüğüm gibi ağzım kocaman açıldı. İdrak etmem zaman alırken hemen yanımdaki kocaman adamın gözlerini kapatmaya çalıştım, parmak uçlarıma çıkarak.

AFİTAP (texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin