16. BÖLÜM: LUZIA ve SİDRA

75.7K 8.1K 14.9K
                                    

Herkese merhabalar!

Ve keyifli okumalar çünkü olaylar olaylar...

Yıldıza dızzz lütfen.

NP: The Weeknd, Kiss Land

**

Arabanın içi sıcacıktı. Kollarımı etrafıma doladım. Bu aralar garip bir şekilde üşüyordum. Üzerimde hem bir ağırlık hem de kendimi kollarına bırakmaya çok korktuğum ama aynı zamanda bırakmayı çok istediğim bir mutluluk vardı.

Çünkü yanımdaydı.

Radyoyu açtı ve neredeyse şarkıya eşlik edeceğini düşündüm. Araba kullanırken onu izlememe bir şey demedi, ben de bunun keyfini çıkardım. Nereye gittiğimizi sormadım çünkü umurumda değildi. Şimdi arabayı sürse ve hiç durmasa, kasabadan kilo metrelerce uzaklaşsak muhtemelen yine bir şey demezdim. Ve bu korkunç his beni her şeyden daha fazla ürkütüyordu. Dengesini yitiren zihnime onunla ilgili dolup taşan çok fazla an vardı ve bu aralar onun ani değişimi beni düşündürmek zorundaydı. Luxuria hakkında söylediklerinde takılmıştım, kalbimin bu yüzden onun seçtiğini söyleyip durmasıyla ilgili.

"Nereye?" diye sordum bu yüzden. Öylece peşinden gelmeyeceğimi bilsin istedim. Öylece peşinden gitmeyeceğimi bilmek istedim.

"Bir randevu istemiştin," dedi. "Onu alıyorsun."

"Çok kabasın biliyor musun?"

"Seni randevuya çıkarıyorum Luzia," dedi bu defa daha yumuşak ama alaycı bir şekilde.

"İnsanlar bu çağda önceden haber veriyor." Koltukta hafifçe kayıp dizlerimi ön tarafa yasladım.

"Seni memnun etmek çok zor."

"Nezaket senin için çok zor."

"Nasıl dersen." Kaşlarını kaldırıp gülümsedi. Bu kadar güzel gülümsemese ona daha çok karşı koyabilir miydim diye merak ediyordum.

"Nereye gidiyoruz söylemedin," dedim yeniden.

"Evet," dedi. "Söylemedim."

Yanaklarımı şişirip bıkkın bir nefes verdim. Birden ona sinir olmuştum. Söylediği şeyler batıyor ve rahatsız ediyordu. Neredeyse beni eve bırakmasını söyleyecektim ama sesimi çıkarmadım. Aklında ne olduğunu merak ediyordum. Belki ondan nefret etmem için bir neden verirdi bana.

Daha doğrusu; bir neden daha verirdi.

Araba patika boyunca ilerledi. Aklımın bir köşesinde Akil'in söyledikleri diğer köşesinde Reyna vardı. İyi olduğunu umuyordum, telefonu hala kapalıydı. Vampirler tarafından saldırıya uğramış. Önce vampirler tarafından kaçırılıyor sonra saldırıya uğruyor. Aynısı kısmen benim başıma da geliyor.

"Dün gece o kadar vampir neden sokaklardaymış?" diye sordum. Birden aklıma gelmişti. Aklımdan çıkması normal değildi ama bu aralar tam bir baş rol hayatı yaşadığım için olay üzerine olay yaşanıyordu.

"Senlik bir şey yok."

"Bana doğru düzgün cevap vermeyeceksen beni bir yerde bıraksana."

"Dikkat et," dedi. Biraz bağırmış olabilirdim ama pişman değildim. "Bırakıveririm."

"Ona ne şüphe."

"Bugün biraz huysuz musun?"

"Zaten gideceğim," dedim. "Senin de istediğin gibi. En azından bana bazı cevapları çok görme. Kafamda bin tane soru işaretiyle yeni bir hayat kurmak istemiyorum."

CANAVARIN DA KALBİ VARMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin