Sorgu

124 13 14
                                    

Bu olaylar tamamen kurgudan ibarettir ve içerisinde cinayet, kan, şiddet, küfür, cinsellik bulundurmaktadır.

Asla iyi bir insan olamadım, ama kötülerin en iyisiydim.
__________________________________

Sorgu odasında...

Sapnap"George, son kez soruyorum. Ugh Katil sen misin yoksa tanıyor musun!"

"Dedim ya! Tanımıyorum! 'benzemiyor' dan kastim ölü olan biri katile 'benzeyemez' di!"

Sapnap"Bana bağırma George! Şu an ciddiyim!"

Dream"Sapnap! Çok bağırma! Beni de telaşa sokuyorsun!"

Sapnap"Üzgünüm Dream! Ama şu an bir katili sorgulamamız gerek! İyi polis kötü polis oynamamız değil!"

Dream"Ugh... bunu bana bırak, ve odadan çık."

Sapnap"Hayır çıkmıyorum! Bu benim de soruşturmam!"

Dream"Bu bir soru değildi sapnap! Ya sorgulama odasından çıkarsın ya da seni alması için şef'i çağırırım!"

Üstümde bir spot ışık elimdeki kelepçenin zinciri masadaki demir kulpa bağlıyken iki polisin saçma bir tartışmasını dinlemek gerçekten trajikomikti.

Sapnap"Şimdi çıkıyorum Dream! Ama ne olduğunu izlemek için kamera odasına gideceğim!"

Dream sadece bir gülümseme ile yetindi, Sapnap ağır adımlarla metal kapıya ilerledi, kapıyı sertçe kapatıp çıktı. O çıkar çıkmaz Dream bana baktı, yüzünde bir sırıtma vardı. Parmaklarındaki yüzükleri birbirine sürterek sessiz odada küçük bir ses oluşturdu. Arkasında bulunan silah kemerinden silahını alıp duvara doğrulttu.

Dream"Sapnap birkaç saniye sonra kamera odasına varıcaktır, o kamerayı vur dersen bizim ne konuştuğumuzu duyamaz veya göremez. ama eğer vurma dersen başka."

Yutkundum, ve Dream in gözlerinin içine baktım, o ise devam etti.

Dream"Gözlerimde herhangi bir duygu arama Gogy, sorumun cevabını verene kadar herhangi bir şey göremeyeceksin."

"V-vur?"

Dream"Kararına varman biraz uzun sürdü bence, ama tamam."

Küçük ve yankı yapan odada gürültülü bir silah sesinden sonra masadan kalkıp kapıya ilerledi. Kapıyı kilitledi ve bana baktı.

Dream"Artık sana ne yapacağım benim elimde Georgie~ hatırlar mısın bilmem ama-

"Hatırlıyorum. Sana ne istersen yaparım şu dosyayı geri ver. Demiştim, sanki geleceği görüp bilerek yapmış gibisin."

Dream"Belkide bilerek yapmışımdır."

Dream kapıdan uzaklaşarak masaya geri döndü ve tekrar oturdu.

Dream"İstediğim şeyi yap, ve katili tanıyorsan söyle. Eğer senden öğrenirsem senin suçlu olmadığın tanısını söylerim ve Katilin kim olduğunu farklı şekilde buluruz. Ama eğer kim olduğunu söylemezsen ya da herhangi bir ipucu vermezsen. Yapacağım ve çekeceğin çok şey olduğunu belirtmek isterim. Ayrı-

"Ben-

Dream ben bunu derken elini yavaşça çeneme götürdü, parmakları yavaşça boynuma kaydı ve hafifçe sıktı.

Dream"Bir daha sözümü kesme mümkünse."

Yüzünde zorlama bir gülümseme vardı. Yüzünü biraz düşürüp konuşmaya devam etti.

Dream"Şimdi Gogy, tekrar soruyorum ve bu son. Katil hakkında be biliyorsan anlat, anlat ki aşkımız şaraplar kadar tatlı olsun."

"Cl-clay?"

Dream"Efendim?"

"Y-yok bir şey... Bir dakika ne?!?"

Dream"İsmimi söyledin ve ben de efendim dedim. Bu gayet normal bir şey."

"H-

Dream"George, bu ismi kullanman gereken zamanı daha sonra söyleyeceğim, lütfen söyleyene kadar bana Clay deme. Anl-

"A-ama-

Dream"Sözümü kesmemen konusunda uyardığımı düşünüyordum!" *aynı anda George'un boynuna yapışarak."

"Seni daha önce uyarmıştım! Ama sen beni dinlemek yerine bana saçma şeyler söyleyip sözümü kestin!"

"*boğuk ses* B-ben ger-gerçekten üzgün-

Dream"Ugh... senin ölmen başıma büyük bela açar, bu yüzden yapamam. Eğer herhangi bir şey söylemeyeceksen seni şüpheli duruma düşürmek benim için çocuk oyuncağı."

"Tamam bir kaç şey biliyorum, a-ama gerçekten söyleyemem."

Dream"George, herhangi bir şey söylesen bile olur. Saç rengi, göz reng-

"Yeşil. Zümrüt yeşili, elmas kadar parlak, dipsiz bir kuyu kadar derin ve bir koleksiyon kadar etkileyici gözleri var."

Dream"Bu bir aşk ilanı mıydı?"

"Hayır, ama evet. Her ikiside!"

Dream"Heh... bu bile bana yeterdi, ama biraz daha anlat. Onda olup bende olmayan ya da onun yapıp benim yapmadığım şey ne?"
(O gogy'i sikti sen mal gibi kaldın orda)

"Peki bu bir aşk ilanı mıydı? VE İSTEDİĞİNİ ALDIN BIRAK BENİ!"

"Tabiiki~"

Cebinden yavaşça anahtarı çıkartıp elimdeki kelepçeyi hızlıca çözdü.

Dream kelepçelerin kilidini açarken ben de yerimden kalkmak için hazırlanıyordum. Kelepçeler açılınca ellerimi bileklerime götürüp acıması geçsin diye parmaklarımı kızarıklıkların olduğu yerde gezdirdim. O sırada gözlerim beni izleyenlere kaydı, bana normalden farklı bakıyorlardı. İçinde boğulabileceğim bakışlardı bunlar, yüzümün yandığını hissettiğimde gözlerimi hızla ayırıp kapıya yöneldim.

Partners in crime || dreamnotfoundHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin