1 Eylül 1972Yeni bir Hogwarts yılının başındayım umuyorum bu sene diğerine göre çok daha güzel ve eğlenceli geçer. Evden ayrılıp okula gideceğim için mutluyum. O iki ay cehennemden farksızdı. Bu kısa sürede Hogwarts'ta arkadaşlarımla olmaya o kadar alışmışım ki evde kendimi çok yalnız hissettim. Ranby olmasa evde tek başıma delireceğim herhalde.
Rodolphus evliliğinden sonra evden taşındı eşiyle farklı bir evde hatta daha evleneli birkaç gün olmasına rağmen bize yemeğe geldiler. Okulumuz hakkında falan konuştuk sonra biz yukarı çıkınca onlar kendi aralarında konuşmaya devam etti. Dinleyecektim ama sanırım büyülemişler o yüzden hiçbir şey duyamadım.
Rabastan'la hâlâ konuşmuyoruz gerçekten onu affedeceğimi de sanmıyorum tüm olanlarda onun da suçu var. Belki bir gün gerçekten üzüldüğünü ve pişman olduğunu anlarsam affedebilirim. Sonuçta aynı evde yaşıyoruz okulda aynı binadayız. Birbirimizi hep görüyoruz yani ama şu an için aynı evin içindeki yabancılarız birbirimize.
Lily'le de mektuplaşamadım bana mektup yolladığını sanmam çünkü olacakları önceden tahmin ettiğim için ona bana mektup yazmamasını söylemiştim. Eğer olaylar normale dönerse ve kimsenin okumadığından emin olursam ben sana yazacağım demiştim ama öyle bir şey olmadı bende yazamadım. Acaba o salak kardeşi Petunia'yla ne yaptı gerçi Rabastan'ın yanında tam bir melek.
Bu yıl aramıza Küçük Black katılacak, bu konudan bizimkilere de bahsetmeliyim. Evan'a söyledim zaten ama Barty'e haber vermeliyim, kompartımanda konuşuruz. Zaten keyifle karşılaşacaklarına eminim bu durumu, sonuçta o bir Black. Tabi keyifle karşılama işi sadece Slytherin olursa geçerli diğer türlü aramızda işi olmaz. Belki de o da dedikleri gibi abisi gibi kanıbozuktur. Kanıbozuk olmak Black oğlanlarının laneti falandır. Gerçi o pek abisi gibi durmuyor, davranışları ve duruşu farklı. Black'te onunla ilk tanıştığımda normal gibiydi ama demekki bazen yanılgılar olabiliyor.
Annem ve babam bizi gitmeden önce kahvaltıya çağırdılar her zamanki konuşmalarını falan yaparlar 'bulanıklarla takılma Regina', 'Rabastan'ın sözünden çıkma', 'ceza alıp bizi ve ailemizi küçük düşürecek şeyler yapma' gibi. Yani alışılmışın dışında bir şey yok.
"Günaydın, yerlerinize geçin." dedi babam soğuk sesiyle masadaki her zamanki yerimize oturup kahvaltımıza başlamadan önce konuşma yapacaklarını bildiğimiz için dikkatle annem ve babamın ağzından çıkacak kelimeleri dinliyorduk.
"Biliyorsunuz Rodolphus evlendi ve artık bizimle yaşamıyor." diyerek bakışlarını Rabastan'a çevirdi. "Bu demek oluyor ki evin büyük çocuğu sensin artık Rabastan." bunu söylemesiyle Rabastan'ın omuzları dikleşmişti.
Annem babamın konuşmasını devam ettirerek "Evet artık hareketlerinize normalde dikkat ettiğinizden çok daha dikkat etmeniz lazım." dedi. Bunu söylerken bana bakmayı ihmal etmedi. "Bizi utandıracak şeyler yapmayın yoksa sonuçları kötü olur. Rodolphus'u örnek alın o bizi asla üzmedi ve hâlâ yaptıklarıyla bizi gururlandırmayı sürdürüyor aynısını sizden de bekliyoruz bir gün sizinde onun gibi olmasını umuyoruz." Kafamızı sallayıp onayladık. Zaten bundan başka yapabilecek bir şeyimiz yoktu.
Bu sözler benim için çok anlam ifade etmese bile Rabastan için ediyordu. Rodolphus gibi olmak istiyordu o evlendiğinden beri iyice buna kafayı taktığını hissedebiliyordum. Bende Rodolphus gibi çok güçlü ve yetenekli olmak istiyorum ama tam olarak büyük çocuk ben olmadığım için bu vasıf Rabastan'da ama ilerde ne olacağını bilemeyiz. Sonuçta Rabastan evin şu anlık büyük çocuğu olmasına rağmen, Rodolphus büyü eğitimleri konusunda benim üzerime daha çok düşmüştür. Ayrıca Rabastan okuldayken benim eğitimimle yine kendisi ilgilendi yani ondan daha fazla şey biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑨𝒏𝒈𝒆𝒍𝒖𝒔 𝑪𝒖𝒔𝒕𝒐𝒔「ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ」
Fanfiction"Şu safkan balosu işini de unut kendine başka safkan bir arkadaş bulursun." "Zaten öyle bir baloya bir kanıbozukla gitmektense ölmeyi tercih ederim." .... "Dün bir kanıbozukla gitmektense ölmeyi tercih ederim dedin. Bende ölümünün nasıl bir şey olac...