12 Aralık 1972Derslerimi bitirdim ve bugün Hagrid'in kulübesinde Black'le cezam var. Daha harika bir gün olamazdı. Her gün birbirinden berbat ve sinir bozucu geçiyor. Evden iyi tabii ama bilmiyorum geçen sene daha rahattı şu an eski enerjimi bile hissetmiyorum devamlı yorgunum. Her şey üst üste geldi derslerde de birinci olmak için çabalıyorum.
"Hiç gitmek istemiyorum ben cezaya falan ya!" diye söylendim yanımda oturan Regulus'a. Ortak salonda oturmuş benim ceza vaktimin gelmesini bekliyorduk ve Regulus en az yarım saattir benim huysuzlanmalarıma katlanıyordu. İşte gerçek arkadaşlık.
"Teselli etmek isterdim ama Sirius'la cezaya kalmanın teselli edilecek bir tarafı yok. Hagrid'in kulübesi ceza ve en büyük ceza Sirius'la olacak olman." diye söylenip güldü.
Elimdeki yastığı alıp ona fırlattım. "Gülme, onu öldürürsem üzülecek çok şeyin olur biliyorsun. Senin için çifte kayıp olur." diyip oflayarak koltukta yayıldım.
Biraz sonra ceza için Regulus'un yanından kalktım. Aslında eşlik etmeyi teklif etti ama gerek duymadım ne kibar çocuk ama. Ayrıca Evan ortalarda yok dersten sonra ne halt yemeye gittiyse suratını görmedim Barty belki diğerleriyle beraber kütüphanededir. Ceza için Hagrid'in kulübesine doğru giderken arkamdan bir ses duydum.
"Lestrange!" diyip yanıma yetişti Black. Konuşmadan yoluma devam ettim. Daha ceza başlamadan beni sinirlendirmesine izin veremem. O da bir şey söylemedi ve Hagrid'in kulübesinin önünde durduk. Neyi bekliyoruz der gibi bakıyordu bana. "Dev adam bizim geleceğimizi unutmuş anlaşılan ortalarda yok, gidelim." diyip omuz silktim. Sanki ses çıkarmamızı bekliyormuş gibi kapıdan çıktı.
"Çocuklar hoşgeldiniz. Ah Sirius yine sen ve.." diyip bana doğru baktı. "Audrey Lestrange." diyip kendimi tanıttım. Daha önce Hagrid'in yanında cezaya kalmış demek gerçi ilk seneden beri cezadan cezaya koşuyor olması gerek şaşırmadım. Bizim gibi işleri gizli yapmayı beceremiyor anlaşılan.
"Küçük Lestrange sensin demek. Rabastan'ı geçen seneden tanırım." dedi. NE CÜRETLE BANA KÜÇÜK LESTRANGE DER! Black bile Küçük Lestrange lafına kıkırdadı lanet olsun.
"Yalnızca Lestrange!" dedim bastıra bastıra.
Şuna bak okulun bekçisi kendinde bana Küçük Lestrange diyecek cesareti buluyor. Aileme bundan bahsetsem neler neler olur! Tamam onları sevmiyorum ama yeri geldiğinde onların itibarını kullanmayacaksam neden varlar ki? Zaten başka bir halta yaramıyorlar.
"Doğru tabi. Doğru." dedi gergince. "Rodolphus'u da bilirim...Kaba çocuklardı."
Cidden sinirleniyorum beni onları savunmak zorunda bıraktı. Şu an ne diye kaba insanlar olmasından bahsediyor ki anladım bana da kaba demek istedi ama alt tarafı cezamı çekip gideceğim. İlla beni kaba konuşturtacak!
"Bence sadece bir okul bekçisi sıfatıyla koskoca Kutsal 28'in üyesi Lestrange ailesinin varislerine karşı bu şekilde konuşmanız oldukça kaba. Düşünün bunu bir ailem duyarsa neler olur? Yüce Merlin buradan kovulabilirsiniz—" diye devam eden cümlemi Black kesti. Hagrid ise telaşlı gergin ve diyeceğini bilemez halde duruyordu.
"Sen ona bakma Hagrid." dedi Black yarı devin telaşını gidermek için. "O da ailesi kadar kabadır!" dedi bana doğru bir bakış sunarken, şu an cidden gözleri nefret diye bağırıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑨𝒏𝒈𝒆𝒍𝒖𝒔 𝑪𝒖𝒔𝒕𝒐𝒔「ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ」
Fanfiction"Şu safkan balosu işini de unut kendine başka safkan bir arkadaş bulursun." "Zaten öyle bir baloya bir kanıbozukla gitmektense ölmeyi tercih ederim." .... "Dün bir kanıbozukla gitmektense ölmeyi tercih ederim dedin. Bende ölümünün nasıl bir şey olac...