⋇⋆✦⋆⋇Bu bir hafta boyunca hastane kanadında kalmıştım. Tamamen iyileşene kadar Madam Pomfrey beni salmamıştı bu yüzden bizim çocuklar, Lily, Rabastan, Nott ve Freya ara ara ziyaretime gelip beni asla yalnız bırakmamışlardı. Bazen sadece sohbet etmiştik bazen ders notlarını getirip bana neler öğrendiklerini anlatmışlardı sınavlar yaklaştığı için geri kalmak istemiyordum.
Barty'nin doğum günü de arada kaynadı bu sırada ama o zaten pek kutlama yanlısı değil.
Bu bir hafta boyunca Evan her gün cezada olduğu için sadece sabahları yanıma gelebiliyordu ama hâlâ normale dönmemiştik biraz daha çektirmek istemiştim. Bugün ortak salona dönüp onlara bir sürpriz yaparım ve Evan'la ödeştikten sonra barışırız olur biter.
Black iki gün kaldıktan sonra gitmişti o iki gün boyunca da son konuşmamızdan sonra daha hiç konuşmamıştık zaten konuşacak bir şeyimiz de yoktu ikimizde her şeyi farklı görüyoruz ve birbirimizi anlamak istemiyoruz. Regulus'tan başka ortak noktamız yok yani bir araya gelip konuşmamız için hiçbir sebep yok. İkimizde birbirimizin olduğu kişiden nefret ediyoruz üstelik o sanırsam Regulus'u benden kıskandığı ama söylemediği için daha çok nefret ediyor. Neyse etsin sinir olmasını en çok isteyeceğim insan oldu artık. Normalde umrumda bile değildi ama tüm o aptalca konuşmalarıyla gel benden nefret et diye bağırıyordu resmen.
Hastane kanadından sonunda taburcu olduğumda diğerlerine haber vermeden gizlice yanlarına gidiyordum herkes ortak salondadır hatta birazdan uyurlar büyük ihtimal. Kimse uyumadan önce yetişip şovumu yapmam lazım. Şifreyi söyleyip içeri girdiğimde benimkiler yine şöminenin yanındaki koltuktalardı. Beni gören Evan koltuktan sıçrayıp hemen yanıma gelmişti yazık olacak.
"AUDREY ÇOK ÖZLEMİŞİM SENİ" diyip sarılıyordu.
"Daha sabah yanına gittin ya." diyen Barty'e öldürücü bakışlarıyla karşılık veren Evan olmuştu. Regulus'ta yanımıza gelip "Tamam öldüreceksin kızı bırak bizde sarılalım." diyip beni Evan'dan uzaklaştırıp kendi sarıldı.
"Beni affettin mi artık?" diye sordu Evan ve cevap vermeme izin vermeden devam etti. "Affet lütfen bir hafta geçti bu hayatımın en kötü bir haftasıydı." dedi yavru köpek bakışı atarak.
"Affedeceğim ama şeyden sonra," diyip elimi asama doğru götürdüm.
Sevinçle yaşasın der gibi ellerini havaya kaldırmıştı. "Neyden sonra-" demesiyle ona doğru büyü savurmam bir olmuştu.
"Incarcareus" dememle kalın ipler tarafından hafifçe boğulmaya başlamıştı. Tabi onu öldürmeyecek bir biçimde yapmak için ayarlamıştım büyüyü. Asla annemin bana verdiği zararı ona vermem.
"Audrey-beni-öldürecek-misin-cidden?" diyerek ipleri çıkarmaya çalışıyordu. Barty ise istifini bozmadan tekrar kanepeye geçip oturmuş sırıtarak bizi izliyordu.
"Barty ne yapıyorsun sen? Farkında mısın bilmem ama Audrey, Evan'ı öldürüyor!" diyen ses Freya'dan gelmişti.
"Yok ya öldürmez o gel otur sende bidaha nerde görücez böyle sahneyi." dedi. Evan'ı halde görmekten zevk aldığını biliyordum.
Rabastan'da tüm bu gürültüye kalkıp gelmişti. "Regina ne halt ediyorsun?" dedi sakince gözlerini zar zor açılmasına bakılırsa yukarda uyuyordu. Artık bir şeye de karışma neden herkes bu kadar işime burnunu sokmaya meraklı. Asamı ona doğru doğrulttum. "Eğer tek bir kelime daha edersen hiç acımam aynısını sana da yaparım." dememle susup geriye çekilmişti zaten pek umrunda gibi de değildi.
Artık Evan nefessizlikten morarmışken onu serbest bıraktım boynu ipten dolayı iz olmuştu. Yanına doğru yaklaşıp eğildim ve izleri büyümle geçirdim. "Çok sağol cidden ya izlerimi falan geçirdin gözüm yaşardı." dedi alayla hâlâ boğazını tutup iz var mı diye bakarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑨𝒏𝒈𝒆𝒍𝒖𝒔 𝑪𝒖𝒔𝒕𝒐𝒔「ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ」
Fanfiction"Şu safkan balosu işini de unut kendine başka safkan bir arkadaş bulursun." "Zaten öyle bir baloya bir kanıbozukla gitmektense ölmeyi tercih ederim." .... "Dün bir kanıbozukla gitmektense ölmeyi tercih ederim dedin. Bende ölümünün nasıl bir şey olac...